Temmuz ve Ağustos ayının en çok konuşulan başlığı Ayasofya'nın ibadete açılmasıydı.
Allah'tan ülkemizdeki bazı kesimler biraz akıllanmış olacak ki, 'aç kardeşim, elini tutan mı var' diyerek iktidarın, bu adımdan beklediği negatif tepkiyi vermediler. Haliyle unutulup, gitti.
Dışarıdan ise cılız tepkiler geldi. Önemli miydi? Benim için hiç önemli değil ama siyasiler için önemli olduğunu biliyordum. Hatta Ayasofya'nın illaki bir kefareti olacaktır, diye de yazmıştım.
Daha doğrusu Ayasofya, ta 2002'lerde söz verilen ama uygun ortam oluşmadığı için bir türlü atılamayan o adımın ilk hamlesiydi.
Malumunuz olan 'Dinlerarası Diyalog' projesinin meyveleri, AKP iktidarında toplanmaya başlandı.
AB'ye atılan imzadan sonra milli ve manevi değerlerimize aykırı alınan kararlar ortada.
Sayın Erdoğan'ın, 2011'de AB parlamentosunda azınlıklar için yaptıkları icraatlarını madde madde anlatmıştı.
Dönemin başbakan yardımcısı Bülent Arınç ise sağına ve soluna papazları alarak, "ülkemizdeki azınlıklara 2,5 milyar dolar değerindeki taşınmazları verdik" sözleri hala hafızamda.
Ama verilmeyen, Hıristiyanlar için siyasal ve simgesel değeri çok önemli olan hatta bir ara gündeme dahi gelen ama tepkiler sonucu rafa kaldırılan bir başlık daha vardı. Ne mi? Biraz sabır!
Ayasofya açıldıktan sonra Sayın Erdoğan, partisinin MKYK toplantısında bir talimat veriyor.
Bu talimatı, Hürriyet'ten Gizem Karakış, 'Kiliseler için tanıtım atağı' başlığıyla 28 Ağustos'ta haberleştirdi.
Haberde Sayın Erdoğan'ın, "Biz sadece cami yapmıyoruz" diyerek verdiği talimatın detaylarını anlattı.
Evet, AKP iktidarlarının sadece cami yapmadığını hatta dinlerarası diyalog sürecinde (ki, bu süreç devam ediyor) camiden çok kilise, kilise ev yapıldığını, açıldığını yüzlerce kez yazdık, çizdik.
Habere dönersek! AKP'nin o günlerde düzenlediği basına kapalı MKYK toplantısında Sayın Erdoğan, Türkiye'de restore edilen Sümela, Akdamar kiliselerinin de yer aldığı 435 kilise ve sinagogun tanıtılmasını istedi.
Talimatın ardından AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'deki 435 kilise, sinagog ve havranın tanıtımı için çalışmalara başladı. (https://www.hurriyet.com.tr/gundem/kiliseler-icin-tanitim-atagi-41597530)
1923 yılında Sümela Manastır'ı ibadete kapatıldı. Kim yönetiyordu ülkemizi? Atatürk.
2010 yılında (dikkat edin) ziyarete değil ibadete açıldı. Ama bir şerh koyulmuştu; Bir defaya mahsus olmak üzere. Kim vardı iktidarda? AKP.
Ama bu şerh daha sonra kaldırıldı ve 2015'e kadar ayinler yapıldı. 2015'te restorasyon nedeniyle tekrar kapatıldı ve Ayasofya'nın ibadete açılmasından hemen sonra orası da ayine açıldı.
Ardından Van Akdamar Kilisesi'nde ayin düzenlendi. Patrik Sahak Maşalyan'ın sözlerini yarın ki yazımda değerlendireceğim.
Bu icraatlar olurken iktidardan iki önemli adım geldi.
Birincisi Ayasofya'ya başörtüsüz, şortlu veya dekolteli olarak giriş yapılması yasaklandı. Ayrıca girişlerde tulum ve başörtü dağıtımına başlandı! Diğer camiler bu kapsamda mı bilmiyorum!
İkincisi ve önemli olanı ise Heybeliada'daki Türkiye'nin ilk verem hastanesi olan binanın Diyanet'e devredilmesi kararıydı.
Heybeliada'da, Rumlar tarafından yapılmış tarihi binayı, Rahmetli Atatürk emir vererek ülkemizin ilk salgın hastanesi olarak hizmete açtırdı.
Tam 81 yıl hizmet veren hastane, 2009'da kapatıldı. Ardından malum yangınlardan biri de bu hastanede çıktı ve bina kullanılamaz hale geldi. Çürümeye terk edildi.
Şimdi bu bina ve çok değerli arazisi, Diyanet'e devredildi. Diyanet burada, 'İslamî Eğitim Merkezi' kuracakmış!
Nasıl bir merkez? YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın karışamayacağı, Diyanet'e bağlı eğitim merkezi.
Peki, bu binanın tam karşısında ne var? 1971 yılında kapatılan Heybeliada Ruhban Okulu.
İşte Hıristiyan dünyasının, 2002'den beri isteği bu Ruhban Okulu'nun açılmasıydı.
YÖK ve Milli Eğitimin karışamayacağı İslami eğitim merkezi açıldığında, Ruhban Okulu'nun açılmasının önündeki kanuni engellerde kalkacak. Böylece Ayasofya'nın kefareti de ödenmiş olacak!
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024