Uzun zamandır hedefleri konusunda sessizliğini koruyan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan seçim atmosferine girilen bugünlerde döktürmeye başladı.
"Devrim kanunları yeniden gözden geçirilmeli", "Anayasanın 66. maddesi yeniden ele alınmalı" gibi birçok söylemle gerçek görüşlerini dile getiriyorlar.
Altılı Masa'nın ana bileşenleri olan CHP ve İYİ Parti bu söylemlere nasıl bakıyor bilemiyorum ama DEVA Partisi hem Atatürk'ün çizgisine hem de milli duygulara vuruyor.
"Bu, DEVA Partisi'nin kendi iç meselesidir, biz bu konularda mutabık değiliz" demek ne kadar doğru bir yaklaşım olabilir. Neticede DEVA'nın bu söylemleri topyekun Altılı Masa bileşenlerine zarar veriyor, Cumhur İttifakı'nın elini güçlendiriyor.
DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Herkesin kendini bu ülkenin eşit ve özgür vatandaşı hissetmesi, güçlü bir vatandaşlık anlayışının hakim kılınmasıyla mümkündür. Anayasamızın 66. maddesini, çağımızın gereği olarak, kapsayıcı bir anlayışla yeniden ele almayı teklif ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Peki, Anayasanın 66'ncı maddesi ne diyor: "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türk'tür."
Yani Babacan'ın bu Anayasa maddesindeki rahatsızlığı "Türklük" kavramı…
DEVA Partisi'nin diğer yetkilileri de Babacan'ın bu söylemini destekler mahiyette açıklamalar yaptılar. Örneğin DEVA Partisi Kurumsal İletişim ve Tanıtım Başkanı Sanem Oktar…
Oktar, katıldığı bir radyo programında, "Anayasa'dan Türklüğü çıkarıyor musunuz?" sorusuna "Doğru" diye yanıt verdi.
Gazeteci Enver Aysever'e konuşan Oktar, "Türkiye'de Atatürk milliyetçiliği diye bir tarif var. Siz başka bir tarif mi getiriyorsunuz? Anayasa'dan Türklüğü çıkarıyor musunuz?" sorusuna yanıtında şu ifadeleri kullandı:
"Doğru. Kabul edeceğimiz vatandaşlık anlayışında herhangi bir etnik, dini ya da kültürel kimliğe atıf yapılmayacaktır. Farklılıklar arasında birini diğerine karşı ayrıcalıklı kılan bir tercihte bulunulmayacaktır. Her vatandaşı eşitlik temelinde kapsayan bir anlayış benimsiyoruz."
Türklüğün hâlâ ne olduğunu bilmediği kesin.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, DEVA Partisi'nden gelen, "Türklüğü anayasadan çıkaracağız" şeklindeki açıklamalara, sosyal medya hesabından kısa ve net bir cevap verdi:
"Madem Türklüğü tartışıyoruz o zaman; Ne mutlu Türk'üm diyene."
Atatürk'ün tanımında Türklük etnik bir ifade değildir, bir medeniyet, bir millet tanımıdır ve bu tanımın içine Laz'ı, Kürt'ü, Çerkez'i, Boşnak'ı, yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin etnik kökeni ne olursa olsun tüm vatandaşları dahildir.
Yeter ki "Ne mutlu Türk'üm diyene" diyebilsin.
BTP Sözcüsü Emre Polat da bu konuda dikkat çekici bir paylaşımda bulundu:
"Merhum Genel Başkanımız Haydar Baş Hoca, 'Korktukları şey olun, Türk olun' derken bunları kastediyordu. Türk'ten ve Türk olmaktan ödleri kopuyor. Birilerinin devası Türk düşmanlığı olsa da biz korktukları şey olmaya, Türk olmaya devam edeceğiz."
BTP Sözcüsü Polat, Babacan'ın Atatürk devrimleriyle alakalı söylemine de şu cevabı verdi: "Atatürk'ün koyduğu kanunları, yani Türkiye Cumhuriyeti'nin ruhunu masaya yatıracakmış. Yavaş!"
Polat, Ali Babacan'ın "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini bütün dinleri kapsayacak şekilde, nesnel ve çoğulcu bir içeriğe kavuşturacağız" paylaşımına da şu tepkiyi gösterdi: "Dinlerarası diyalog misyonunu yıllarca FETÖ yürütmüştü ve tek başımıza amansızca mücadele etmiştik. Şimdi bu misyonu kimlerin DEVAm ettireceği anlaşılıyor."
Hatırlıyorum ki, BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Altılı Masa'ya "Bizi de Altılı Masa'ya alın" çağrısında bulunduğunda, DEVA partisi yetkilisi "Eğer BTP alınırsa istifa ederim" tehdidini masaya koymuştu. Babacan'ın ve DEVA Partili diğer yetkililerin Atatürk devrimleri, Türklük ile ilgili ve dinlerarası diyalog kokan açıklamalarına bakıldığında neden BTP'nin katılmamasını istedikleri ortada.
Ama benim burada anlayamadığım husus şu; bu görüşlerin sahibi olan DEVA Partisi için, BTP dışlanmalı mıydı; Altılı Masa'ya Atatürkçü, milliyetçi ve dinlerarası diyalogla mücadelede başarılı olan BTP, DEVA'dan çok çok daha uygun değil miydi?
Altılı Masa'nın ana bileşenleri olan CHP ve İYİ Partili yetkililer bu hususu ciddi bir şekilde değerlendirmeli. Atatürk devrimlerine karşı, Türklüğe karşı olanlarla oluşturulacak bir güçlendirilmiş parlamenter sistem ne kadar sağlıklı olabilir?
Altılı Masa bileşenlerinin "kendi görüşleri", "kendi içişleri" olarak değerlendirilen açıklamaları, toplum nezdinde sadece kendi görüşleri olarak değerlendirilmiyor, tamamen Altılı Masa'nın tümüne mal ediliyor. Fatura topyekun Altılı Masa'ya kesiliyor.
Bu da sonuç olarak Cumhur İttifakı'nın, AKP iktidarının ekmeğine yağ sürüyor.
- İran, Hürmüz Boğazı kartını kullanır mı? / 21.06.2025
- İsrailli sunucu: “Finalde Türkiye var” / 19.06.2025
- Geçmiş olsun Sayın Ümit Özdağ / 18.06.2025
- İsrail için sadece Tahran değil, Ankara yolu da açıldı! / 17.06.2025
- İsrail zulmünü genişletiyor: Türkiye de hedefte / 14.06.2025
- Ortadoğu yeni bir savaşa mı hazırlanıyor? / 13.06.2025
- Ekonomik sıkıntılar nüfus krizini tetikliyor / 12.06.2025
- Atatürk’ün Müslümanlığı hepinize nal toplatır / 11.06.2025
- Suçlar, 10. Yargı Paketi ile önlenebilir mi? / 05.06.2025