logo
19 MART 2024

Bardağı taşıran damlalardaki zerreler...

27.01.2002 00:00:00
İşin doğrusu "bardağı taşıran damlalardır"dır. Bunu hepimiz biliyoruz. Ancak günümüzde istenmeyen gelişmeler için ileri sürülen sebepler, gerçekleri yansıtmadığı gibi bardağı taşıran damlalar olarak da kabulü mümkün değil.

Bugün öne sürülen iddialar olsa olsa, ancak, bardağı taşıran damlalardaki zerreler misali olabilirler. Bu mantık biraz da çöpü gözüne perde yapıp dünyayı göremeyenlerin halini yansıtıyor. Hal böyle olunca da gerçekler bir türlü görülemiyor ve gerekli tedbirler alınamıyor.

Son zamanlarda bilhassa öğrenci intiharlarının gündeme getirdiği gençlik sorunlarında faturalar yine velilerin, öğretmenlerin bir kaç sözüne kesildi. Yani siz veliler ve öğretmenler çocuklara "sen çalışmıyorsun, başarısızsın, bak başkaları nasıl başarıyor. Niye çalışmıyorsun, neyin eksik? Bak senin için neler yapıyor ve nelere katlanıyoruz" gibi sözler söylediğiniz için onlar da "çalışamıyor, başaramıyor, bunalıma giriyor ve intihar ediyorlar"..

İşte üst düzey varlıklı ailelerin çocuklarının intihar sebebi bu.

Hemen kestirmeden gideyim. Bizim nesilde evde, okulda ve askerde dayak yemeyen yoktur.

Hatta evden de, okuldan da, askerden de kaçanlarımız olmuştur. Sırası gelmiş kovulmuş, ceza almışız.

Cetveller avuçlarımızı kızartsa bile dayağı sevimli kılabilmek için "büyüklerin vurduğu yerden gül biter" demişiz. Biraz daha ileri gitmiş "dayağın ilk vatanının cennet olduğunu" bile söylemişiz.

Bütün bunlar bizim dün de bugün de yarın da dayağı, küçük görmeyi, kötü sözü ve çirkin davranışları hoş gördüğümüz, ya da onayladığımız anlamına gelmez.

Kesinlikle başta insan olmak üzere hiç bir canlının ve eşyanın hak etmediği bu söze, davranışa ve cezaya muhatap olmasını istemeyiz.

Ama, her türlü ortamı hazırlayıp bütün çıkış yollarını da tıkayıp insanları ölümle burun buruna getirenlerin bu neticedeki gerçek paylarını gizleyerek damladaki zerreleri öne çıkarmaları da en az intiharlar kadar üzücü ve korkutucudur.

Halbuki hem ebeveynler, hem öğretmenler ve hem de idareciler olarak gözümüzdeki çöpü bir kenara itip gerçekleri görmeye çalışsak hepimizin ve bilhassa genç yavrularımızın hayat bağlarının ne kadar zayıf, güçsüz ve kopmak üzere olduğunu görürüz.

Ancak bütün anneler ve babalar olarak çocuklarımızla aramızdaki bağlar hangi noktadadır? Bu bağlar gittikçe güçlenmiyor mu, yoksa her geçen dakika biraz daha mı inceliyor, zayıflıyor?

Aynı soruyu öğretmen, amir-memur, patron-işçi, yöneten-yönetilen, zengin-fakir, kentli-köylü, alacaklı-borçlu doktor-hasta,tüccar-müşteri gibi aklınıza gelebilecek her kademede insanımız için sorsak, acaba aramızda olması gereken bağlar ne durumdadır? Dün mü daha sağlamdı, bugün mü?

Yine bütün bu insanların ve toplumun her kesiminin eşyaya, tabiata, insanlığa ve dünyaya bakış açısı ne idi ve nasıldı? Bu bakış açısından kendisini kendisine ve ailesine, çevresindeki insanlara (arkadaşlarına, komşularına ve diğer insanlara) ve dolayısıyla hayata bağlayan bağlar hangi düzeydedir? Bu bağlar dün ne idi, nasıldı?.. Bugün nedir ve nasıldır?

Yani insanı hayata bağlayacak, hayatı sevdirecek, hayatı her şeye rağmen yaşanabilir kılacak ne yapıyoruz?

Bu hayatın dünü var mıydı, yarını olacak mı? Bu sualin cevabını bizler biliyor muyuz? Hayat anlayışımızda dünün ve yarının yeri var mı?

Gerçekten gençlerimiz dünyasında dünün ve yarının bir manası var mı? Yani evde, okulda, iş hayatında düne ve yarına ait istek, bilgi adına ister kültür adına, ister medeniyet adına, ister ümit ve korku adına herhangi bir şey var mı?

Bizleri bu gençleri geçmişe ve geleceğe yani hayatın tamamına bağlayan bir şey var mı?

Eğer bizler ve bu gençler geçmiş ile gelecek arasında köprü olabilse idik ve dolayısıyla hayatın gerçekleri dünden bugüne, bugünden yarına bu köprüden yol bulup geçebilse idi bugün köprüler hayata küsenlerin ölümle buluşma noktası olur muydu?

Bugün hayat bardağını acıyla, hüzünle, kederle, korkuyla, nefretle, şiddetle, intiharla, şeytanla dolduranların aynı bardaktan neyi içtiklerini anlamaları, içinde bardağı taşıran damladaki zerreleri suçlamak yerine, sadece dillerinin ucuyla bardaktakini tatmalarının zamanı gelmiş ve geçmektedir.
 
Ali Gedik / diğer yazıları
İsrail duyuru yapmadan Refah'a saldırı başlattı
Çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
İsrail duyuru yapmadan Refah'a saldırı başlattı
Çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.