logo
19 NİSAN 2024

Başörtülü öğrenci değil, Erdoğan ve "güya karşıt"ları Laikliği ihlal ediyorlar

18.11.2005 00:00:00
Birkaç gün yüksek ateş içinde can derdinde iken, meğer neler olmuş ülkemizde? Söz buradan açılmışken, rahatsızlığım süresince ihtimamını esirgemeyen Özel Meltem Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. A. Hamdi Kepekçi bey başta olmak üzere, ziyaret etme nezaketinde bulunan, gönül dolusu dualarını ve geçmiş olsun dileklerini ulaştıran tüm candostlarıma ve büyüklerime şükranlarımı arz etmek isterim.AKP'nin "başörtüsü tiyatrosu" baştan belliydiBaşörtüsü konusunun, "kesintisiz cilalama tiyatrosu"na dönüştürüleceğini, AİHM kararından önce Bülent Arınç'ın "bayram değil seyran değil türünden türban çıkışı" üzerine ve sonrasında yazdığım yazılarımda dikkat çekmiştim. AKP'nin "başörtüsü tiyatrosu" baştan belliydi; Arınç perdeyi açmıştı. Arınç, Erdoğan ve ekibi 3 yılda kavak ağaçları gibi patır patır dökülen cilalarını, "kof efelenmeleri" ile ve ağırlıklı olarak yurtdışında vuku bulacak "provalı İslamcı çıkışlar"la yenilemeye çalışacaklar. Karşılarında elbette boş arazi veya Kızılağaç olmayacak; "halkçı ve devletçi" görünen "güya karşıtları" da rol alacaklar tiyatroda, demiştim. Nitekim tiyatro bölüm bölüm sahneye konuyor.BOP'un "imaj maker"ları çalışıyor? Niye mi?Şimdi BOP'a, Türkiye'den "cilalı adamlar" daha çok lazım? Kendi kendine stratejik ortaklık işgüzarlığıBaksanıza, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Suriye'ye "Saddam uyarısı" yapmaya gitti. Kim adına? Benim adıma değil elbette? Stratejik ortakları adına, Suriye'ye iştah kabarttığını gizlemeyenler adına herhalde. Sularımıza dalmış Köpek balıklarının ve Piranaların ağzına hamsi taşıyan Çingene Palamutu gibiyiz Türkiye olarak. Bazı zavallılar, Irak'taki bunca işgalci soysuzluklar ve vahşet ortada iken; AKP'nin, ABD'ye "Irak'ta yalan yere yaptığın vahşet ortada, ne diye ve hangi hakla Suriye'ye dalaşmaya çalışıyorsun?" demesini bekleyecek kadar "rantçı kör" olabilir. Lakin AKP, bunu demez; Erdoğan veya Gül, W. Bush'a bunu demez. Böyle bir "karşı onurlu duruş" var oluşlarına aykırı. AKP'nin misyonu bu değil? Misyonu "stratejik ortaklık". Bu "kendi kendimize ortaklık hülyası" yüzünden, başımıza çuval geçirilmekten güneydoğumuzun kaosa çevrilmesine kadar onlarca musibete maruz kalmamıza rağmen, AKP ve Erdoğan, hala bu gidişatta nasıl ısrar edebiliyorlar, hayret. İnanın, cüretkârlıklarına hayret ediyorum.Erdoğan'ın "ulema çıkışı" acemice senaryoMüslüman milletimiz nezdinde, 3 yılda kredisinin tamamını bitiren AKP'yi, artık ne cila, ne yağlı boya kurtarabilir. Ama Başbakan, "son bir umut" olarak başörtüsü meselesinde "ulema"yı hatırladı. Ne hikmetse Fransa olaylarını da "başörtüsü"ne bağlayıp, günlerce yaşanan ve hala süren "sosyal patlamanın faturası"nı adeta göçmen Müslüman kesime kesiverdi. Tepki alınca beyanatını ve faturayı iptal etmeye çalıştı."Ulema çıkışı" senaryosunu yazanlar, acemice ve yanlış yazdılar. Aynı senaryonun öteki oyuncuları olan "devletçi ve halkçı güya karşıtları" da yanlış noktada duruyorlar.Erdoğan'a Laikliği çiğnetiyorlar, çiğnediğini itiraf ettiriyorlar, müflis tüccarın tek umudu kabilinden güya piyasa kredisi kazanma bağlamında onun da işine geliyor; "karşıtları" da aynı ihlali yapıyor.Erdoğan, ulemaya sorup da bu işleri çözecekmiş; bu yaklaşım düpedüz Laikliği ihlaldir. Başörtülü öğrenci değil, Erdoğan ve "tiyatrocu diğer karşıt"ları Laikliği ihlal ediyorlar.Bozbeyli'ye şapkasını havaya attıran LaiklikÖğüt dergisinin 1984 yıllarından hatırladığım bir sayısında, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyin "Laiklik ihlal ediliyor" başlıklı "muhteşem ve mükemmel bir Laiklik röportajı" vardı. "Muhteşem ve mükemmel" ifadesi, Türk siyasetinin duayenlerinden Ferruh Bozbeyli'nin bizzat tespitidir. Laikliği bugüne kadar böyle mükemmel ve milletimiz bağlamında yaşanabilir tarzda ortaya koyan bir insana, bir hukukçuya, bir siyasetçiye rastlamadım demişti sayın Bozbeyli, Allah selametini versin.Prof. Dr. Baş'ın o zaman aktardığı ve yıllardan beri altını çizdiği Laiklik temel şartları, olmazsa olmaz"ları söz konusudur. Laiklik, devlet işleri ile din işlerinin birbirinden ayrı tutulması; dinin devlete ve kamuya, devletin de dine ve dinin hayata müdahalesine karşı korunmasıdır. Bu bağlamada ancak "kamu yetkisini" haiz birinin, "din emrettiği için", elindeki kamu yetkisini kullanarak yapacağı bir "kamu düzenlemesi" Laikliği ihlal olur. Veya aynı şekilde "kamu yetkisini" haiz birinin, elindeki kamu yetkisini kullanarak "kişinin din ve vicdan hürriyetini yaşaması"na veya "en temel eğitim ve öğretim hakkı"nı kullanmasına getireceği en basit "kamu kısıtlama" da Laikliği ihlaldir.Özün özü olarak sunduğum "Prof. Dr. Baş'ın dikkat çektiği işte bu köklü yaklaşım" ve temel Laiklik ölçütleri, sayın Bozbeyli'nin dahi okuduğunda "Laikliği adeta yeniden öğrendim" deyip şapkasını havaya fırlattığı ölçülerdir.Onların adı üstünde, "mağdure"; Laikliği nasıl ihlal etsinler ki?Başörtülü mağdure öğrenciye gelince; o, "kamu hizmeti alan" biridir. "Kamu kudretini malik değil"dir. Okula gitmek de bir devlet işi değildir. Dolayısıyla öğrencinin, din emrettiği için başını örterek okula gitmesi, devlet işi değildir, devlet gücünü kullanarak bir düzenleme yapmak değildir. Yani başörtülü öğrenci, başını örterek okula gitmek suretiyle dün de, bugün de Laikliği ihlal etmemiştir, yarın da etmeyecektir. Asıl onun haklarını engelleyenlerdir Laikliği ihlal edenler; onun adı ise üstünde mağdur.Erdoğan'a gelince; kamu kudretini maliktir. Dolayısıyla, din emrettiği veya ulema sınıfı yahut da ruhban sınıfı talep ettiği için yapacağı kamu düzenlemesi Laikliği ihlaldir. Aynı şekilde kamu gücünü kullanarak kişilerin, en temel din ve vicdan hürriyetine, eğitim ve öğretim hakkına kısıtlama getirmek Laikliği ihlalin danıskasıdır. Erdoğan, hem son "ulema çıkışı" ile hem de "başörtüsü yasağını eskileri gibi devam ettirme ve etmesi için AİHM'e savunma sunma" cümlesinden Laikliği ihlal etmektedir. Bir de "devletçi" nâmlı Cilacı İbolar varAyran kabartmak için ulemayı hatırlayan Erdoğan ile güya onun karşısına dikilmiş "devletçi karşıtları", hem Laikliği ihlal etmede ve hem de 3 yılda sıfırı tüketmiş AKP'yi tekrar cilalayıp milletimize temcid pilavı gibi sunma bağlamında; "ortak senaryonun stratejik ortakları"dırlar. Birbirlerine karşıt gibi görünseler de, Karagöz-Hacivat gibi, bu Erdoğan ve karşıtları aynı kaba dolduran ikiz kardeşlerdir.Şayet Erdoğan ve AKP, AB'nin kutsal adamları veya papazlar yahut da Vatikan istedi diye "kilise evleri"nin açılmasına imkan tanıyan İmar Yasası değişikliğini yaptılar ise ki, -buna ancak "herıld yani" denir-  Laikliği ihlaldir. Karşıtları hiç de ses çıkarmadılar; ilginç değil mi? Erdoğan ve "devletçi karşıtları" AB ve ABD'de aynı lobileri paylaşıyorlar çünkü. Ve yine şayet AKP, Papaz Bartholomeus emrediyor diye Ruhban Okulunun açılması şeklinde bir kamu düzenlemesi yapacak ise bu Laikliği ihlaldir. Başörtüsü görünce ateş parçası kesilen güya Erdoğan karşıtları, bu Laiklik ihlaline hiç de ses çıkarmıyorlar; enteresan değil mi sizce de? Erdoğan ve "devletçi karşıtları" AB ve ABD'de aynı ideali paylaşıyorlar çünkü.Velhasıl olan, yine vatana, millete, devlete oluyorHülasa-i kelam netice-i meram; AİHM'de başörtüsü yasağının devamından yana savunma veren AKP'nin, bugün "başörtüsü" diye bir derdi yoktur. Bugüne kadar Türk Milletinin hangi derdini haletli ki, bunu gündemine alsın. Başörtüsü etrafında çevrilen iş, ayran kabartarak Müslüman kredisi edinmek, kabaran ayran baloncuklarından AKP'nin dökülmüş cilalarının yerlerine "beyaz ayran cilası" atmaktır.Tutar mı, Allah aşkına? Erdoğan ve AKP, ne kadar Laikliği ihlal eden beyanat ve karşı beyanatlarla ayran kabartırsa kabartsın, tutmaz; milletimiz artık iş diyor, aş diyor, Haydar Baş diyor.
 
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.