Tandoğan, Çağlayan, İzmir ve son olarak Samsun mitinglerinin ardından bir yazı daha yazmak boynumuzun borcu oldu. 11 Mayıs 2007 tarihli (10 gün önceki) Yeni Mesaj'ın manşeti "Maya tuttu" idi. Manşet haberde, bu mitinglerde milyonların hep bir ağızdan seslendirdiği "Ne AB, ne ABD, Tam bağımsız Türkiye" sloganının "gerçek hikayesi" ve gerçek sahibine atıf vardı. Haberin spotu şöyleydi: "Türkiye'nin ilk olarak, 4 yıl önce Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan duyduğu ve Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu özetleyen "ne AB, ne ABD, tam bağımsız Türkiye" sloganı bugün meydanları dolduran milyonlar tarafından seslendiriliyor."Prof. Dr. Baş da, bu mitinglerde kendisine ait bir sloganın (slogan aslında durumu ifade etmek için eksik kalıyor. Anlayışın, duruşun demek daha doğru olacak) bugün milyonlar tarafından sahiplenilmesinin "onur verici" olduğunu belirtiyordu. Evet, biz de yazılarımızda, o mitinglerde bir araya gelen milyonların "bağımsızlık" ve "AB ve ABD" karşıtlığı ortak noktasında bir araya geldiklerini ve Prof. Dr. Baş'ın 4 yıl önce altına imza attığı "ne AB, ne ABD, tam bağımsız Türkiye" düsturu etrafında toplandıklarını ifade etmiştik. Bugün bu anlayışı tekrar ifade etme ihtiyacı hissettik, çünkü?Bazı akl-ı evveller bu mitingler üzerinden kendilerine rant toplama peşindeler,bazı uyanık siyasetçiler, o meydanlarda toplanan kalabalıkları, başbakanımızın ifadesiyle "kelle hesabı" yaparak kendi partilerine oy verecek seçmen olarak tavlamak peşindeler,kimi gerilimseverler de, bu meydanları istismar ederek, Türkiye'yi yeni gerilim merkezlerine taşımak niyetindeler.Şimdi en temel soruyu soralım:Bu mitinglere katılan milyonlar, "tam bağımsız Türkiye" diye haykırıp, Türkiye'yi onlarca parçaya bölüp yutmak niyetindeki AB ve ABD'ye lanet yağdırırken, en az AKP kadar AB ve ABD'ci olan CHP ve DSP'nin bu mitinglerde işi ne?"Birleşin birleşin" diye bağırtılan "doldurulmuş" birkaç yüz kişi, nasıl olur da mitinglere katılan milyonları temsil noktasına taşınabilir!Burada çok önemli çelişkiler ve tutarsızlıklar var. Kurgu ve dizayn çalışmaları yapanlar, bu çelişkiyi ya hesap edemediler, ya da engelleyemediler. Baykal ve Zeki Sezer'in ve partilerinin AB'ye, ABD'ye ve IMF'ye bakışı ortada. Bakamayanlar için Radikal gazetesinin 19 Mayıs tarihli nüshasından Baykal'la ilgili birkaç örnek verelim?İşte Baykal'dan bazı seçmeler:"Globalleşen ekonominin gerçeklerini inkâr etmeyiz. AB'yle sorunlar var ama çatışarak, düşmanlık göstererek siyaset yapmamız söz konusu değil.""İktidar değişikliğinin ekonomi politikasında kesinti, kopukluk, kriz yaratması hiçbir şekilde söz konusu değildir." "Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, bu dolar bolluğu ortamı Türkiye'nin temel sorunları için en iyi biçimde değerlendirilmiş değildir. Türkiye, sanayisini ithalatını karşılayacak kadar ihracat yapan bir düzeye çıkarmak zorundadır. Bunu başarmak zorundayız." "Hiç merak edilmesin bizim ilke olarak prensip olarak sağlıklı bir AB ilişkisi tercihi içinde olduğumuz nettir." Şimdi soruyorum, bu Baykal mı, "ne AB, ne ABD, tam bağımsız Türkiye" diye haykıran milyonları temsil edecek?Güldürmeyin insanı Allah aşkına!Baykal'ın sözleriyle noktayı koyalım isterseniz; bu tezgahın Türkiye'de tutacağına inananlara Allah şifa versin!!!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012