İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan bir kişi böylesine tehditkar, isyankar, öteleyici, aşağılayıcı bir üsluba sahip olabilir mi?
Vatandaşı azarlıyor, kalabalıkları tahrik ediyor, belediye başkanlarını kendince aşağılıyor, partilere hakaretler ediyor. Sonra kalkıp, 'birileri milletimizi provoke etmenin peşinde, bunlara göz açtırmayacağız' diye bir kahramanlık portresi çiziyor.
Bir içişleri bakanı, bu topraklarda dünden bugüne milli-manevi değerler üzerinden insanımızın nasıl karşı karşıya getirildiğini, 'kardeş katliamına' dönen bu olayları, kimlerin planladığını bilmez mi? Kimleri sevindirmek istiyorsun Sayın Soylu?
Daha geçen yıl, 'Annemle fotoğrafımın altına küfreden alçak, mahkemeye çıkıyor ve adli kontrolle serbest. Ne yapmalıyım' deyip, bugün 'selfi' adı altında sapıklara sahip çıkmak ne demektir?
Hele hele canlı yayında bir genel başkana, 'adam değil, hayvandan aşağıdır' cümlelerini kurmak hangi ahlak, hangi iman kabul eder? Akıl alır gibi değil!
Milletimize soruyorum: Kim provokatör?
AKP'ye oy vermeyenlere, 'dangalak', diyenler mi? Siyasi rakiplerine, halkın önünde 'ey kahpe' diye hitap edenler mi?
Yoksa bu ülkenin huzur ve güvenliğini sağlayan kurumun başında olan şahsın, bir genel başkana, 'adam değilsin, aşağıların aşağısısın' demesi mi?
Süleyman Soylu, TGRT ekranlarında, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ için: "Ben bu adamı adam yerine ve insan yerine koymam. Bu hayvandan aşağı bir adamdır. Bu kadar basit. Adam yerine koymam. Kendisi adam yerine girmeye çalışıyor Soros çocuğudur ve operasyon çocuğudur. İstihbarat elemanı olduğu apaçık bellidir' cümlelerini kurdu.
Araya sıkıştırayım; Bu ülkede George Soros ile kimlerin pozu olduğunu en iyi bilen ve poz verenlerden emir alan kişi Süleyman Soylu'dur.
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Soylu'nun bu açıklamaları üzerine TGRT'ye bağlanmak istedi. Soylu kabul etmedi, yayını terk ederim, dedi.
Prof. Dr. Ümit Özdağ mesajını sosyal medyadan verdi: 'Süleyman, ben yarın saat 11.00'de tek başıma ve silahsız İç İşleri Bakanlığı önünde olacağım. Zerre kadar cesaretin varsa beni şerefli Türk Polisinin arkasına saklanmadan bakanlık kapısında bekle. Kimin ne çocuğu olduğunu orada bütün Türk Milleti görecek.'
Bu vahim tablo ve üsluba siyasetçilerden de tepki geldi. Birçok partinin genel başkanı, milletvekili, belediye başkanları Soylu'nun üslubunu kınadı.
BTP Lideri Hüseyin Baş'ın mesajı ise adeta ülkemiz yönetimini özetler mahiyette idi.
Sayın Baş: "Kulüp yöneticisi olsa spordan men edilir, okul yöneticisi olsa eğitimden men edilir, mahkeme üyesi olsa hakimlikten men edilir ama İçişleri Bakanı olunca göreve devam ediyor. Adaletin özeti…" dedi.
Haksız mı? Asla! Bizzat Soylu, 'Ben İçişleri Bakanlığı ile ilgili bir şey biliyordum desem yanlış olur, bir tane güvenlik makalesi okumadım' demişti. Netice ortada...
Saat 11
Süleyman Soylu'nun akşam ki: 'Bunlar, bu ülkenin çocuğu değiller. Bunlar, birilerinin çocuğu olmuşlar, operasyon çocuğu olmuşlar' cümlelerine Sayın Özdağ: "Süleyman eğer adamsan, eğer korkak değilsen, bugün saat 11.00'de polislerin arkasına sığınmadan bakanlığın önünde karşıma çakarsın. Ama duydum ki, İstanbul'dan bile Çevik Kuvvet getirip barikatlar kurmuşsun. Rezil korkak" şeklinde cevap vermişti.
Ve o saat geldi. Zafer Partilileri, Ankara girişinde polis durdurdu. Ümit Özdağ'ı ise bakanlığa yaklaştırmadılar.
Bu iş ikimizden birisi ölene kadar devam edecek
Sayın Özdağ, bakanlığın karşısından konuştu: "Beni aileme küfretmek senin haddine mi? Korkak herif, korkak Süleyman, çık karşıma.
Sen don lastiği satarken ben, akademide polis kardeşlerime ders veriyordum. Türkiye tarihinin en büyük kriminalisin…
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu liderliğinde, Zafer Partisi'ne komplo kuruluyor. Bu komployla ilgili bir kaç gün önce genel merkezimize gelen bir polis memuru bilgi verdi.
Kimlerle kimin telefon konuşması yaptığını, bu komploda kimlerin görev alacağını öğrendim. Başka kaynaklardan da bunu teyit ettim…
Atamanlar diye bur grup var. Sağda solda Suriyeli, Afgan dövüyorlar, bunu sosyal medyada yayınlıyorlar. Bir ay önce bunlarla ilgili suç duyurusunda bulunduk.
İki-üç hafta önce "Biz kapattık, dağıldık" dediler. Anladık ki arkasında karanlık odaklar var, kimle bağlantılı olduklarını tahmin edebilirsiniz. Dün Soylu'nun bana ve aileme yaptığı hakaret bu operasyonun işaret fişeğidir.
Yemek yediğimi restoranlardan kredi kartı bilgilerimi toplatmadın mı? Senden korkan senin gibi olsun.
Sen kriminal bir adamsın. Bu görevin bittiği zaman tutuklanacaksın kardeşim. Hadi el mi yaman bey mi yaman?
Bundan sonra seninle Süleyman bu iş, ikimizden birisi ölene kadar devam edecek. Ya sen özür dilersin ya da bu kavga sonuna kadar devam eder. Ama provokasyonları deneme. Her girişimini ağzına tıkarım."
İlginçtir! MHP'den çıt çıkmıyor.
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024