Bir dahi ve insan merkezli modeli

"Sizler çok şanslı insanlarsınız. Çünkü sizin aranızda bir dâhi var. Öyle bir dâhi ki sadece Türkiye'ye değil bütün insanlığa sahip çıkıyor"Evet. Bu sözlerin sahibi ABD İllionis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammed Al Faruque.Sayın Farugue, bu ifadeyi, şu ana kadar mevcut olan, ama insanların problemlerine çözüm sunamayan bütün ekonomik modelleri tarihin çöplüğüne gömecek "Milli Ekonomi Modeli"nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş için söylüyor.Geçtiğimiz hafta sonu Milli Kalkınma Platformu tarafından organize edilen "Uluslar arası Milli Ekonomi Modeli Kongresi"ne katılan yüzü aşkın yerli ve yabancı bilim adamı, yiğidin hakkını yiğide vererek, Sayın Baş'ı ve de modelini takdir etti, tebrik etti, modelin üstünlüğünü, orijinalliğini, uygulanabilirliğini, antitez değil tez olduğunu, problemlere çözüm olacağını, diğer modelleri tarihe gömdüğünü tek bir sesle dünyaya ilan ettiler.Şüphesiz modelin en önemli tarafı da insan merkezli olması, insana hizmet anlayışının bir ürünü olması.Çünkü ekonomi insan içindir. Sizler insanı ihmal ederek bir takım modeller geliştirmeye kalkarsanız hiçbir çözüme ulaşamazsınız. Batının içinden çıkamadığı nokta da burasıdır. Onlar bir kalıp oluşturmuşlar ve insanı oraya sıkıştırmaya çalışmışlar. Ama şunu unutmamak gerekir ki, hiçbir varlığın taşıyamadığı yükü kaldırabilecek kadar ulvi bir varlık olan insanın belirli dar kalıplara sokulmaya çalışılması, ancak dengesizliği artırır, huzuru bozar, insanı çıkmaza sürükler.Sayın Baş'ın modelinde, her tanımın, kuralın ve de konunun yerli yerine oturmasındaki temel nokta da insandan yola çıkılarak hazırlanmış olmasıdır.Modelde, devlet insana hizmet için vardır. İnsanların tıkandığı her noktada devletin bir baba gibi devreye girdiğini görüyoruz.Baş'a göre, "Devlet, alan el değil veren el olmalıdır".  Devlet, 3 katrilyon dolarlık yer altı ve yerüstü kaynağını, devlet-millet ortaklığıyla devreye koyacak, hem kendi gelirini temin ederken, hem de vatandaşına kazandıracaktır.Sayın Baş ekonomide bir devrim yaparak senyoraj, yani para basma hakkını da bir gelir olarak göstermektedir. Çünkü büyüyen ekonomilerde devlet para basma hakkına sahiptir. Zaten basmadığı, emisyonu genişletmediği takdirde ekonomide tıkanma yaşanır ki, bugün ülkemizin ve de bir çok ülkenin yaşadığı temel problemlerden bir tanesi de budur.Mal çok, piyasada onu alacak para yok. Bu ekonomide büyük bir dengesizliğe sebep olmaktadır.Üretim yapılmıştır, bu ürünlere toplum tarafından ihtiyaç da vardır, ama satışlar azalmaktadır, stoklar dolmuştur. Çünkü bu ürünleri satın alacak olan vatandaşın elinde bu ürünü alabilecek para yoktur. İnsanımız her geçen gün asli ihtiyaçlarından taviz vermektedir.Devlet senyorajla birlikte bu dengesizliği ortadan kaldırır.Sayın Baş'ın modelinde vergi geliri de olması gerektiği şekildedir. Verginin hedefi, vatandaşa eziyet etmek değil, hizmet etmektir. Vergi tüketimi ve de üretimi ortadan kaldıracak mahiyette ise bu bütün ekonomik dengelerin altüst olmasına sebep olur.Vergi, tüketimin canlandırılması hedeflenerek, belirli bir gelirin, yani 100 milyar TL'nin altında geliri olan vatandaştan alınmayacak, bu rakamın üzerinde geliri olandan da makul ve üretime darbe vurmayacak şekilde alınacak. Bu manada IMF ve Dünya Bankası tavsiyeleriyle tabana yayılan dolaylı vergiler Sayın Baş'ın modelinde tamamen ortadan kaldırılacak. Bu tarz bir vergilendirme, tüketim kesimini canlandıracağından, doğal olarak üretim de katlanarak artacak. Bu metotla devlet, ekonominin büyümesi sebebiyle sadece üreticiden, kazanandan elde ettiği gelir 4-5 kat daha fazla artacak. Tüketen rahatlayacak, üreten kazanacak, neticede devlet de kazanacak. İşte bu şekliyle asıl kazan-kazan formülü Sayın Baş'ın modelinde görülmektedir.Modelde, dünyada sömürgeciliğin temel sebebi olan mevcut kapitalist ekonomi tanımı tamamen değiştirilerek, "sınırsız olan kaynaklarla insan ihtiyaçların temini, insana hizmet etme ilmi" olarak ifade edilmiştir.Dedik ya, merkez insan ve her şey insanın yapısına ve ihtiyacına uygun olarak belirleniyor.Baş'ın modelinde devlet, borç almayı, devletin stratejik kurumlarını, ülkenin arazilerini, madenlerini satmayı bir kaynak görme basiretsizliğine sahip zihniyetten kurtulduğu için, sahip olduğu gelirleri vatandaşına hizmet olarak sunacak. Sosyal devlet projeleriyle, ev hanımlarını emekli ederek, doğum parası, çocuk parası vererek, faizsiz uzun vadeli kredilerle destekleyerek kısırdöngü içinde olan liberal ve kapitalist ekonomilerin hayal bile edemeyeceği bir hizmet mantığını ortaya koyacak.Sayın Baş'ın modelinde daha neler var, neler...Kaleme aldığı "Milli Ekonomi Modeli" eserini okumak lazım. Tekrar tekrar okumak ve de altını çizmek lazım. Çünkü bu model, sadece Türkiye'nin değil, tüm insanlığın kurtuluş reçetesi.Sadece ben demiyorum. Kongreye katılan yerli ve yabancı yüzü aşkın bilim adamı bu gerçeği haykırıyor.Artık Milli Ekonomi Modeli evrensel bir çözüm modeli olarak tarihteki yerini aldı.Darısı uygulanmasında. Cenab-ı Hak, bu modelin fikir bazında birçok dünya bilim adamlarınca onaylandığı anı bize yaşattı, inşallah bu muhteşem modelin uygulandığı anı da yaşatır.