logo
25 NİSAN 2024

BOP salıncağındaki Türkiye ve Suriye

20.04.2018 00:00:00
Son cümleyi baştan söylüyorum; emperyalistler BOP kapsamında son adım için Suriye ve Türkiye'yi salıncağa koydular. Barış, demokrasi, kimyasal gaz, zalim, zulüm, enflasyon, kur artışı vs. nameleriyle iki ülkeyi de sallıyorlar. Bu salıncaktan Suriye düşerse Türkiye'de düşer. Türkiye düşerse Suriye'de düşer. Sürece gelelim;  
Suriye'ye askeri müdahale konusunda en ısrarlı devlet daha doğrusu lider kimdir? Trump mı? Putin mi? Marcon mu? Hayır. Erdoğan'dı. Her fırsatta BOP müttefiklerini, 'kara harekâtı yapalım' diye çağrıda bulunuyordu. 
Tabi dönemin başbakanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Esad'ı çoktan zalim, diktatör, katliamcı ilan etmişlerdi. Hatta Davutoğlu 2012 yılında birkaç ay hatta hafta içinde Esad'ın da Suriye'den kaçacağını, iddia ediyordu. 
Şaşırmıştık! O samimi pozlar, ailecek sohbetler, deniz sefaları, ortak toplantılar, sınırların kaldırılması vs. ardından bir sabah kalktık ki, Erdoğan, Esad'a (Suriye'ye) düşmanlık ilan etmiş. 
Ama şaşkınlığımız kısa sürdü. Çünkü biliyorduk ki, BOP devam ediyor ve BOP'ta misyon üstlenenler görevlerini yapmak için bütün değerlerini hiçe saymayı çoktan göze almışlardı. 
Rusya ve İran devreye girdi şu oldu, bu oldu, o oldu derken emperyalistler, Suriye'yi Irak'a benzetemedi, kaybettiler, kaybediyorlar. Yani BOP sekteye uğruyordu. Ama Türkiye'de, BOP içindeydi. 
Hükümet 2013 yılında çözüm süreci adı altında bugün inkâr ettikleri süreci başlattılar. 2 yılda PKK dağlara, taşlara, şehirlere, kasabalara yerleşti. Kadrosunu eğitti, medyasını kurdu, ekonomik sahalarını ve ilişkilerini geliştirdi. Hükümet ise 'artık analar ağlamayacak' diyordu. Oysa tehlikenin büyüklüğünü o günkü Yeni Mesaj gazetesi arşiv ve sitelerinden haykırıyorduk.
Çünkü bu adım BOP adımıydı. Suriye'de sonuca ulaşamayacaklarını anlayan emperyalistler, Türkiye'yi bu bataklığa çekmek istiyordu. Kendileri arka planda kalıp, taşeron olarak terör örgütleri aracılığıyla Türkiye ve Suriye devletlerini zayıflatmak ve altın vuruşu kendileri yapmak istiyordu. 
Tabi AKP hükümetinin de kendince hesapları vardı. Yerel ve genel seçimler yaklaşıyordu. Ardında Cumhurbaşkanı seçimleri geliyordu. % 50+1 oy lazımdı ve bunun için herkesin oyu lazımdı. Bunun için çok şey masa altına atıldı. Söylemler, terörü bitirdik, Suriye'yi hizaya çektik, Ortadoğu'nun lider ülkesi olduk şeklindeydi.
Tabi bu söylemler iç piyasada çok tuttu. Erdoğan, Saray'a giderken Davutoğlu Başbakanlığa geldi. 
Ama başka gelenler de vardı ülkemize. Her gün on binlerce Suriyeli ülkemize giriyordu. Bugün bu sayı 5 milyona ulaşmış vaziyette. 
Hükümet ve yandaş medya bu göçü muhacir ve ensar mantığıyla yorumluyor ve zalim Esad'dan kaçan kardeşlerimiz, diliyle anlatmaya kalkıyordu. Bu söylemlerde alkış almıştı. 
Ama gerçek çok farklıydı. Bu göç dalgası da BOP parçasıydı. Suriye'nin kuzeyindeki Müslüman olan Kürtler ve Araplar göç ettiriliyordu. Yerlerine Kuzey Irak ve diğer bölgelerden Yahudi Kürt ve Araplar yerleştiriliyordu. 
Tabi bu mülteci akını ile son 5 yılda ülkemiz hem ekonomik, hem sosyal doku, hem suç oranları, hem de ahlak olarak çok şey kaybetti ve daha büyük bedeller sırada bekliyor. Artı bugünlerde İran sınırında bekleyen 1,5 milyon Afgan ve Pakistanlı, Suriye'den harekete geçen 2 milyon mülteciden daha bahsediliyor. 
Hükümet, BOP'a kurban gittiğini farkında değildi. 17-25 Aralık süreci ve sonrasında kendine gelir gibi oldu ve BOP'u gördü gibi ama vazgeçemedi BOP'tan. 
Artık her gün asker, polis ve halkımıza yönelik bombalı saldırılar gerçekleşmeye başladı. Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör eylemlerini yaşıyorduk.
Neredeyse Suriye gibi olmuştuk ama bu gerçeği kimse dile getiremiyordu. Meğer daha büyük planlar bekliyormuş ülkemizi. 
Türkiye'yi istikrarsızlaşmaya, itibarsızlaştırmaya, zayıflatmaya yönelik bir harekât başlatıldı. Tarih 15 Temmuz'du. Adı FETÖ konuldu ama ana adı ve baba adını kimse merak etmedi. Oysa bu hainin anası da, babası da, bakıcısı da ortadaydı. 
Devletimiz hırpalandı, ordumuz zedelendi, milletimiz zan altında bırakıldı. Ama iktidardaki hükümet yine AKP idi? 
Suriye'de de kazan kaynıyordu. YPG, Salih Müslim, IŞİD, ÖSO, el Nusra, Müslüman Kardeşler vs. adı altında onlarca terör örgütü artı Akdeniz'de 30'dan fazla batı ülkesinin asker ve donanmaları pusuda bekliyordu. 
BOP sahipleri Suriye salıncağını bildik 'kimyasal silah' yalanıyla bombaladılar. Şimdilik tamam deseler de yarın daha büyük devlet terörü başlatacaklar. Yani salıncağı çok hızlı sallamaya başladılar. Türkiye'deki salıncak ise ekonomi, siyasi kamplaşma, terör eylemleri ve de inanç üzerinden sallanıyor ve çok hızlandırıldı. 
Bu salıncaklardan kendi isteğimizle inmez, birbirimizle dost olmasak çok daha acı bedeller yakındır.
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
Atatürk'ün Anzak annelerine yazdığı mektup okundu
Anzak Koyu'nda Şafak Ayini
Polisin alkollü sürücü ile imtihanı
44. seferde üflemeyi başardı
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.