Boykot bir tepki değil bir çığlıktır. Halkın çığlığıdır. 3Y slogan sahiplerine karşı yasaklara karşı çığlıktır. Yolsuzluklara karşı çığlıktır. Yoksulluğa karşı çığlıktır.
Boykotu kimin, başlattığını hiçbir önemi yoktur. Önemli olan bu millet bu noktaya nasıl ve kimler tarafından getirildi, sorusunun cevabıdır.
O cevabı da Sayın Erdoğan tam 23 yıl önce vermişti: "Benim vatandaşım çöpten rızık topluyorsa, pazarlardan atık topluyorsa, meydanlar 'açız' diye bağırıyorsa, ev kirasını elektriği suyu ödeyemiyorsa, %25'i açlık sınırının %50'si yoksulluk sınırının altındaysa ülkeyi bu hale mevcut hükümet getirmiştir"
Mağdura yatmaya çalıştılar
Boykot çağrısına iktidar kanadı, medyasıyla birlikte ilk olarak ateş püskürdüler. Çağrıları hıyanet, destekleyenleri hain, ilan ettiler. Ama tutmadı.
Bu kez insanımızı öne atarak boykot ile 'işsiz kalacaklar' dediler. Tutmadı. İktidar medyası 'İsrail mallarına boykot çağrıları yapılırken neredeydiniz' diye sorusuyla bir ayrıştırma kalkıştı. Boykot listesindeki marka ve malların tamamı ülkemizde, bizim insanlarımızın emeğiyle üretildiği ortaya çıktı.
Hiç biri tutmayınca bu kez yine yargı, TRÜK ve TRT devreye girdi. Gözaltılar, tehditler, işten kovmalar yaşandı. Ama yine tutmadı.
Başta Sayın Fahrettin Altun, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya olmak üzere topyekûn, "Sözde 'boykot' girişimleri, aziz milletimizin feraseti ve dirayeti sayesinde akamete uğratılmıştır' babında açıklamalar yaptı.
Hatta, 'cebinde 1 lira olan dahi markete koştu' cümlesiyle vatandaşın derin yoksulluğunu bile itiraf ettiler.
Boykot ekonomiyi batırır mı?
Mehmet Şimşek ve Mustafa Elitaş'a göre batırmaz. Neden? 'Asgari ücrete 10 bin TL zam yapsak herkes alışveriş yapar mal-fiyat dengesi bozulur' demişlerdi.
Yaşadığımız gerçeği ise BTP Lideri Hüseyin Baş özetledi; "23 yıldır ekonomiyi bitirenler, yıllardır insanların satın alma gücünü eritenler 1 gün satın alma yapmayacak insanları vatan haini ilan ediyor. Oynadıkları dizilerin kadrolarından çıkartıyor. Nasıl bir zihniyet anlamak mümkün değil."
Boykotun babasını yaptılar
Bugün boykot çağrılarını 'vatana ihanet' olarak tariflendirenler boykotun babasını yaptılar.
Daha üç yıl önce Sayın Erdoğan fahiş fiyatlara 'fail' olarak 3 harfli marketleri seçmiş ve 'en etkili yöntem milletimizin fahiş fiyat artışı yapan ürün ve hizmetleri boykot etmeleridir" demişti.
Üç harfli marketleri ülke genelinde yaklaşık 45 bin şubesi var ve 200 binden fazla kişiye istihdam sağlıyorlar.
E! Bugün vatan, emek, iş edebiyatı yapanlar! Neredeydiniz?
TÜSİAD
580 üyesi ve bu üyelerin temsil ettiği 2 bin 500 şirketiyle TÜSİAD, Türkiye'nin en önemli sivil toplum kuruluşun biri.
Kamu dışı milli gelirin yarısını (%50) oluşturuyorlar.
Dış ticaretin %85'ini (enerji ithalatı hariç) gerçekleştiriyorlar.
Kayıtlı istihdamın %50'sini (kamu ve tarım hariç) sağlıyorlar. (TÜİK 2024 verilerine göre özel sektörde çalışan sayısı 35 milyon 501 bin kişi. Yani 17 milyon insanı istihdam ediyorlar)
Kurumlar vergisinin %80'ini ödüyorlar.
Sayın Erdoğan, TÜSİAD'ı irek hedef gösterdi mi? Gösterdi. E! Bugün vatan, emek, iş edebiyatı yapanlar! Neredeydiniz?
Kutsal (!) su
Hamidiye sularını, İBB AKP'de iken 2. Abdülhamit'in mirası olarak adeta kutsallaştırmış, kamu, özel ne kadar kurum varsa kendine bağlamıştı.
İstanbul Belediyesi'ni CHP kazanınca yüzlerce kamu ve özel kuruluş Hamidiye Su'yu bıraktı. Abdülhamit'ten mi haber geldi? Yoksa boykot muydu?
TOGG üretildi. Ekrem İmamoğlu, tarihi Yarımada'da kullanmak için yerli ve milli TOGG'dan 100 adet elektrikli araç sipariş verdi. Kabul etmediler.
Diğer taraftan Türkiye varlık fonundaki Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank, THY vb. kurumların hiçbiri bugüne kadar muhalif medyaya ilan vermedi. Yandaş medyaya milyarları akıtıyorlar.
Aynı şekilde iktidar partisinden ihale alan şirketler yine yandaş medyayı besliyorlar. Özel hastaneler, özel okullar ve özerk kurumlar yine yandaş medyayı beslerken muhalif medyaya kuruş vermiyorlar.
Biz mi?
Meltem TV ve Yeni Mesaj gazetesi olarak biz hep doğruyu söyledik. Haliyle (Elhamdülillah) ne iktidara yaranabildik ne de muhalefet.
Bırak pastadan pay almayı kanunlardan gelen hakkımızı almaya çalışıyoruz.
Ama bu devlet, bu millet için hep en doğruyu söylemeye devam edeceğiz.
Boykotu kimin, başlattığını hiçbir önemi yoktur. Önemli olan bu millet bu noktaya nasıl ve kimler tarafından getirildi, sorusunun cevabıdır.
O cevabı da Sayın Erdoğan tam 23 yıl önce vermişti: "Benim vatandaşım çöpten rızık topluyorsa, pazarlardan atık topluyorsa, meydanlar 'açız' diye bağırıyorsa, ev kirasını elektriği suyu ödeyemiyorsa, %25'i açlık sınırının %50'si yoksulluk sınırının altındaysa ülkeyi bu hale mevcut hükümet getirmiştir"
Mağdura yatmaya çalıştılar
Boykot çağrısına iktidar kanadı, medyasıyla birlikte ilk olarak ateş püskürdüler. Çağrıları hıyanet, destekleyenleri hain, ilan ettiler. Ama tutmadı.
Bu kez insanımızı öne atarak boykot ile 'işsiz kalacaklar' dediler. Tutmadı. İktidar medyası 'İsrail mallarına boykot çağrıları yapılırken neredeydiniz' diye sorusuyla bir ayrıştırma kalkıştı. Boykot listesindeki marka ve malların tamamı ülkemizde, bizim insanlarımızın emeğiyle üretildiği ortaya çıktı.
Hiç biri tutmayınca bu kez yine yargı, TRÜK ve TRT devreye girdi. Gözaltılar, tehditler, işten kovmalar yaşandı. Ama yine tutmadı.
Başta Sayın Fahrettin Altun, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya olmak üzere topyekûn, "Sözde 'boykot' girişimleri, aziz milletimizin feraseti ve dirayeti sayesinde akamete uğratılmıştır' babında açıklamalar yaptı.
Hatta, 'cebinde 1 lira olan dahi markete koştu' cümlesiyle vatandaşın derin yoksulluğunu bile itiraf ettiler.
Boykot ekonomiyi batırır mı?
Mehmet Şimşek ve Mustafa Elitaş'a göre batırmaz. Neden? 'Asgari ücrete 10 bin TL zam yapsak herkes alışveriş yapar mal-fiyat dengesi bozulur' demişlerdi.
Yaşadığımız gerçeği ise BTP Lideri Hüseyin Baş özetledi; "23 yıldır ekonomiyi bitirenler, yıllardır insanların satın alma gücünü eritenler 1 gün satın alma yapmayacak insanları vatan haini ilan ediyor. Oynadıkları dizilerin kadrolarından çıkartıyor. Nasıl bir zihniyet anlamak mümkün değil."
Boykotun babasını yaptılar
Bugün boykot çağrılarını 'vatana ihanet' olarak tariflendirenler boykotun babasını yaptılar.
Daha üç yıl önce Sayın Erdoğan fahiş fiyatlara 'fail' olarak 3 harfli marketleri seçmiş ve 'en etkili yöntem milletimizin fahiş fiyat artışı yapan ürün ve hizmetleri boykot etmeleridir" demişti.
Üç harfli marketleri ülke genelinde yaklaşık 45 bin şubesi var ve 200 binden fazla kişiye istihdam sağlıyorlar.
E! Bugün vatan, emek, iş edebiyatı yapanlar! Neredeydiniz?
TÜSİAD
580 üyesi ve bu üyelerin temsil ettiği 2 bin 500 şirketiyle TÜSİAD, Türkiye'nin en önemli sivil toplum kuruluşun biri.
Kamu dışı milli gelirin yarısını (%50) oluşturuyorlar.
Dış ticaretin %85'ini (enerji ithalatı hariç) gerçekleştiriyorlar.
Kayıtlı istihdamın %50'sini (kamu ve tarım hariç) sağlıyorlar. (TÜİK 2024 verilerine göre özel sektörde çalışan sayısı 35 milyon 501 bin kişi. Yani 17 milyon insanı istihdam ediyorlar)
Kurumlar vergisinin %80'ini ödüyorlar.
Sayın Erdoğan, TÜSİAD'ı irek hedef gösterdi mi? Gösterdi. E! Bugün vatan, emek, iş edebiyatı yapanlar! Neredeydiniz?
Kutsal (!) su
Hamidiye sularını, İBB AKP'de iken 2. Abdülhamit'in mirası olarak adeta kutsallaştırmış, kamu, özel ne kadar kurum varsa kendine bağlamıştı.
İstanbul Belediyesi'ni CHP kazanınca yüzlerce kamu ve özel kuruluş Hamidiye Su'yu bıraktı. Abdülhamit'ten mi haber geldi? Yoksa boykot muydu?
TOGG üretildi. Ekrem İmamoğlu, tarihi Yarımada'da kullanmak için yerli ve milli TOGG'dan 100 adet elektrikli araç sipariş verdi. Kabul etmediler.
Diğer taraftan Türkiye varlık fonundaki Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank, THY vb. kurumların hiçbiri bugüne kadar muhalif medyaya ilan vermedi. Yandaş medyaya milyarları akıtıyorlar.
Aynı şekilde iktidar partisinden ihale alan şirketler yine yandaş medyayı besliyorlar. Özel hastaneler, özel okullar ve özerk kurumlar yine yandaş medyayı beslerken muhalif medyaya kuruş vermiyorlar.
Biz mi?
Meltem TV ve Yeni Mesaj gazetesi olarak biz hep doğruyu söyledik. Haliyle (Elhamdülillah) ne iktidara yaranabildik ne de muhalefet.
Bırak pastadan pay almayı kanunlardan gelen hakkımızı almaya çalışıyoruz.
Ama bu devlet, bu millet için hep en doğruyu söylemeye devam edeceğiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025