Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) tarafından organize edilen "Mevzu Ekonomi: Çözüm Milli Ekonomi Modeli" programlarının son durağı Mevlana'nın diyarı Konya'ydı. Geçtiğimiz Pazar günü gerçekleştirilen program başından sonuna son derece mükemmel organize edilmişti. Öncelikle, iktidarıyla muhalefetiyle tüm partilerin gündemi ekonomi dışına taşımak istedikleri bir atmosferde, bu programları başlatarak Türkiye'nin gündemine yeniden ekonomiyi oturttuğu için BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'a ve yaptığı başarılı organizasyon sebebiyle BTP Konya İl Başkanı Hasan Öztürk ve il teşkilatına teşekkürlerimi sunarım.
Önümüzdeki program Pazar günü Bursa'da gerçekleşecek. Tüm Bursalıları bu programa davet ediyorum. İl il dolaşan bu programlar serisine milletimiz topyekun iştirak ederek "gerçek gündem ekonomi" diye haykıracak ki, aynı zamanda çözümün de sunulduğu bu güzel programlar ses getirecek ve nihayetinde çözüme daha da yakınlaşmış olacağız. Demokrasinin gereği, millet ayıkmadan çözümün gelemeyeceğinin bilincinde olmalıyız.
BTP'nin ekonomi kurmayları tarafından yapılan sunumlar ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın tarihi konuşmalarının yer aldığı bizleri oldukça duygulandıran sinevizyonun ardından BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş kapanış konuşmasını yaptı.
Her bir programda oldukça dikkat çeken önemli tespitler ortaya koyan BTP lideri, bu konuşmasında da birçok konuda her biri manşetlik tespitlerini bir bir sıraladı.
Bir kısmını hatırlatmak mahiyetinde aktaralım:
"Portakal satıp fabrika yapan ülke, bugün fabrikalarını satıp savaştaki ülkelerden buğday gelmesini bekliyor. Burada nereyi ekseniz buğday çıkacak ama biz buğday ithal ediyoruz. Niye? Bu planlı, bu bilinçli. Benim babam atasözü kıvamında bir şey söyledi; silahsız savaşabilirsiniz, buğdaysız savaşamazsınız. Bizi kendi gıdasını dahi üretmeyen bir sınıfa sokuyorlar. Biz kendi gıdamızı üretemediğimizde ne olacak? Yarın gelecekler ve istedikleri gibi buraya çökebilecekler."
"Gıda krizi yoktur, çiftçine destek vermemek vardır. Sen tarım yapabilecek nesiller yetiştirmiyorsun, tarım yapanları bitiriyorsun ve bugün el açmış sağda solda 'Bize bakacak adam yok mu' diye geziniyorsun. Bir gün soluğu Katar'da alıyorsun, bir gün soluğu Suud'da alıyorsun..."
"Türkiye'de kendi vatandaşını bitiren bir zihniyet var ve acilen bu zihniyetten kurtulmak gerekiyor. Eğer Türk milleti olarak bu kararı almaz isek bakın çok açık söylüyorum, 2030 yılında hadi bilemedin 2035 yılında, Türkiye'yi şuanda söylesem belki de hakkımda soruşturma açılmasına sebep olabilecek konular bekliyor."
"Bakın Osmanlı İmparatorluğu işgal edildiği için o duruma gelmemiştir. Ne olmuştur biliyor musunuz? Osmanlı İmparatorluğu uçan kuşa borçlanmıştır. Aynen Türkiye'nin son 20 yılında olduğu gibi, eğitimi bırakmıştır, vatandaşını bırakmıştır, bütün yabancı devletlere kapitülasyonlar vermiştir ki bugünkü adına biz özelleştirme diyoruz, her şeyini vermiştir satmıştır, her yere borçlanmıştır ve günün sonunda tahsilatçılar hacze geldiği gün 'biz işgal edildik' denmiştir. Aslında onun adı işgal değil haciz işlemidir."
"Osmanlı'nın yaşadığı kader budur. Bugün de Türkiye neredeyse tıpa tıp aynı kaderi yaşıyor. Yarın bize de haciz işlemleri başlatılırsa yapmamız gereken tek şey bir kurtuluş savaşı daha vermek olacaktır. Mehmet Akif ' Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın diyor ya, eğer bir daha istiklal marşı yazmak istemiyorsak artık bu devletin elden gittiğini anlayarak yarın hacze gelebilirler diyerek uyanıp Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidar etmenin vaktidir."
"Doları 5 liradan alıp 17 liraya ben taşımadım. Sen doları 5 lirada tutsaydın bugün mazot 10 liraydı. Şu anda 30 liraya dayandı. İşte bu beceriksizliktir."
"Hani Atatürk savaştan çıkmış bir ülke inşa edip bir Cumhuriyet ortaya koyuyor ve bu Cumhuriyet uçak üretip Belçika'ya ihraç ediyor ya, işte 'Bağımsız Türkiye Partisi ne yapacak?' derseniz gayrette ve samimiyette Atatürk'ün yaptığını yapacağız, sistemde ve modelde de Haydar Hocanın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacağız."
"Biz 20 yıldan beri anlatırız, bunlar hiçbir şey bilmez, hiçbir şey yapamaz. Bunların beslendikleri tek bir damar vardır. O damar nedir? 'Biz Müslümanız!' Bu nasıl bir Müslümanlık! Bakın 20 yıldır Türkiye'de yapılan uygulamaların vallahi İslam ile alakası yok, billahi İslam ile alakası yok."
"İktidar, dövizdeki yükselişi 'ihracatçımızı büyütüyoruz' şeklinde savunuyor. Yahu kaç tane ihracatçı var bu ülkede. Kaç tane ihracatçı için 84 milyonun 83 milyonu eziyet çekiyor. Şimdi Sayın bakanımız Nebati'ye çağrı yapıyorum; Sayın bakan siz ihracatçıyı bir kenara bırakın, vatandaşa verin bu imkânları, biz bütün ihracatçıları maaşa bağlayalım."
"Yargı tarafsız ve bağımsız bırakılacak ve bu KHK mağdurlarının tamamı yargı eliyle birlikte haklarına kavuşacaktır."
"Bu ülkede şu anki Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ın altına imza attığı hangi kararname varsa, eğer bize iktidarı verirseniz, bunların tamamı TBMM'ye getirilecek ve Meclis tarafından tekrar gözden geçirilecektir. Ne yaptılarsa bunları geri getireceğiz, çünkü ne yaptılarsa yanlış yaptılar. Hüseyin Baş da bunlar ne yaptıysa tam tersini yapacak."
Evet, açıklamalardan da görüldüğü gibi, BTP lideri Hüseyin Baş, bir siyaset adamı olarak ne yapması gerektiğinin bilincinde, sorumluluğunu ve sınırlarını çok iyi biliyor. Ekonomik sorunlar siyasetin işi, bununla ilgili sorunları bir bir sıralayıp, çözümlerini sunuyor; KHK mağdurları yargının, kararnameler ise yasamanın işi, bunu da demokrasinin gereği bağımsız yargı ve milli iradeyi temsil eden Meclis'e bırakıyor.
BTP'nin genç lideri, 70 yıllık mevcut siyasilerden daha da tecrübeli bir şekilde, onlara taş çıkartırcasına her şeyi yerli yerine oturtuyor, ayakta alkışlıyorum.
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025