BTP lideri Hüseyin Baş il il Anadolu'yu geziyor. Aynen babası gibi devlet için, millet için projelerini açıklıyor. Olayları neden, sebep, sonuç ilişkilerini de ortaya koyarak analiz ediyor, çözümü gösteriyor.
Her konuşmasında milli ve manevi birlik çağrısını yeniliyor. ABD'nin, AB'nin ekonomi mantığını ortaya koyuyor ve bu mantığın artık iflas ettiğini, ABD ve AB siyasetçilerinin bile Milli Ekonomi Modeli ekseninde siyaset ürettiğini, vaatlerde bulunduğunu isim isim anlatıyor.
Başta iktidar partisi olmak üzere mecliste temsilcisi olan partiler ve medyaları ne yapıyor dersiniz?
Tek cümle: Hepsi, 'seninki, benden kara' mantığı üzerine milli, manevi ne kadar değerimiz varsa masaya sürüyor. En çok kullanılan başlıklar, 'İslam, Türk Milleti ve Atatürk'.
Örneğin AKP dışındaki bir parti liderinin, temsilcisinin veya belediye başkanının bir camide namaz kılmasını, Kuran okumasını, cami çıkışı açıklama yapmasını, 'din istismarı' olarak lanse edenler, söz konusu iktidar partisi olunca aynı tabloyu, 'hikmet-takva' boyutuyla izaha kalkışıyorlardı ki! BTP Lideri Hüseyin Baş, bu mantığın karşısına adeta Hz. Musa'nın (a.s) asası gibi bir mantık koydu ve yıktı, attı.
Ne dedi Sayın Baş?
"Bu mevcut hükümet, her namaz çıkışı demeç veriyor. Umreye gitseler kameralar arkalarında. Ramazan'da oruç tutsalar, her iftarı kamera önünde yapıyorlar. Bunlar zekatlarını niye hiç sergilemiyorlar?
Buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza da, sayın hükümete de sesleniyorum. O dini yaşamayı ve yaşatmayı tırnak içinde 'kendine şiar edinmiş' olanlara sesleniyorum.
Lütfen, derhal zekatlarınızı açıklayın. Biz, kırkla çarpar, neyiniz var, neyiniz yok öğreniriz. Öyle oturduğun yerden devletin bedava billboardına girip, 'Zekatlarınızı verin, kardeşliğimiz pekişsin' yok. Öyle kardeşlik olmaz' dedi.
Şimdi birileri bu sözlere fetva arayabilirler! Hayrettin Karaman'a giderlerse, 'iktidara zarar verecekse doğruyu yalanlayın, yalanı da doğrulayın' der. Cübbeli'ye giderlerse, 'yanmaz kefen alırsan ona göre duruma bakarız' der. Diyanet'e giderlerse, 'alırken mi, verirken mi' sorusuyla karşılaşırlar.
Onun için fetva aramanıza gerek yok! Namazda, secdede, dua ederken poz verenler, namaz sonrası siyasi açıklama yapanlar, zekatlarını da aşikar verip, açıklamasını da yapabilirler.
Yinede Bakara suresi 274. Ayeti bir hatırlayalım. Yüce Allah (c.c) şöyle buyuruyor: "Mallarını gece gündüz, gizli ve açık hayır için harcayan kimselerin, Rablerinin yanında, yalnız kendileri için, mükafatları vardır. Onlara bir korku yoktur ve hiç üzülmeyeceklerdir."
Ayetteki 'infak', 'mallarını' tabirlerine ve gizli-açık vurgusuna dikkat ettiniz mi?
Peki, zekat kimin malıdır? Zenginin malı değildir. Zenginin malında saklanmış ve Kuran'da açıkça ifade edilmiş kesimlerin hakkıdır.
Yani zekat, sadaka değildir. Aynen namaz gibi yapman gereken bir farzdır.
Sayın Baş, 'bunların zekatı ile asgari ücreti 10 bin TL yaparım' vurgusu ise ülkemizdeki gelir adaletsizliğinin boyutlarını ortaya koyuyordu.
Tabi birilerinin aklına, 'BTP Lideri de siyasi polemiklere mi başladı' sorusu gelebilir.
Asla! 'Haklıya hakkını teslim etmek, haksıza da haddini bildirmek' müminin karakteridir ve o müminler asla hak yemediği gibi başkasının hakkının yenilmesine de razı olmaz.
Siyaseten ise Sayın Baş hedefini şöyle açıklıyordu: "Bizim derdimiz size vermek. Vatandaş güçlensin. 'İtibardan tasarruf olmaz' diyorlar.
Neydi itibar? İtibar, vatandaşın alım gücüydü. Vatandaşın, yurtdışına gittiğinde diğer ülke milletlerine kendi alım güçlerini gösterebilme gücüydü. Evet, itibardan tasarruf olmaz ama itibar saraylarla olmaz. İtibar, buradaki vatandaşla olur."
Ya sizce?
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025