Tarım konusu, bir ülke için hayatî öneme sahip sahalardan bir tanesidir. Temel besin ihtiyaçlarında dışarıya bağlı olan bir ülke, tam bağımsız sayılamaz.
Bu sebepledir ki, IMF öncelikli olarak Türk tarımına el atmış ve tarımımızı bitirmenin hesabı içine girmiştir. IMF programları doğrultusunda ard arda çıkan şekerpancarı, tütün, mısır, fındık vb. yasalar neticesi; Türk çiftçisi toprağına bu ürünleri ekemezken, dışarıdan şekeri, mısırı, tütünü ithal eden bir duruma geldik. Daha doğrusu getirildik.
IMF'nin buradaki hedefi, tarım gibi hayatî bir konuda bizi dışarı bağımlı hale getirmek ve bu sayede istediğini yaptırabilmektir.
Dünyada tarım alanında kendi kendine yetebilen sayılı ülkelerden biri iken, geldiğimiz bu durum endişe vericidir. IMF ile iş yapan her ülkeye bu oyun muhakkak oynanmaktadır.
Meksika da tarım konusunda kendine yetebilen bir ülkeydi. Milliyetçi bir ekonomi ve tarım politikası izleyen Meksika hükümetinin 1940'dan 1960'lara kadarki politikasının önemli bölümünü tarımda kendi kendilerine yeterli olma düşüncesi oluşturuyordu.
Ancak 1980'lerin ortalarında ticaret ve tarım yasalarını liberalleştiren Meksika, küresel ekonomiyle bütünleşmeye yöneldi. Milli politikalar büyük ölçüde terk edildi. Hükümet çiftçilere yaptığı desteği %70 oranında azalttı. 1990'larda Meksika fasulye, mısır, şeker gibi ürünlerin büyük bir kısmını ithal etmekteydi.
IMF'nin hükümete kabul ettirdiği "önlemler" halkın alım gücünü büyük ölçüde düşürdü. Meksikalı tarım işçilerinin %30'u topraktan uzaklaştılar.
Tarım konusunda aynı kaderi Arjantin de yaşamıştır. O halde bu kadar olumsuz örneği göz önüne alarak nasıl bir tarım politikası takip edilmelidir?
Prof. Dr.
Haydar Baş'ın bu konudaki görüşleri ve BTP'nin tarım politikası incelendiğinde küresel güçlerin tarım alanında oynadıkları oyunlara karşı izlenmesi gereken en doğru politika görülecektir. Başka hiç bir parti programında tarım konusunda bu gibi orijinal fikirlere ve kalıcı reformlara rastlamak da mümkün değildir:
*Çiftçimize daha ürününü toprağa atmadan 6 ay evvel avans adıyla faizsiz kredi verilecek, çiftçi bu şekilde desteklenecektir.
*Ülkemizde tarıma uygun arazilerin envanteri çıkarılacak, iklim ve toprak özelliklerine göre uygun tarımsal ürün grupları belirlenecektir.
*Toprağı olmayan köylüye üretim yapma garantisi altında toprak verilerek üretime katılması sağlanacaktır.
*Tarım tek başına bir sektör olarak değil tarıma dayalı ilgili sanayi dalları ile bir bütün olarak ele alınacaktır. Bunun için tarım ürünlerinin son mamul haline getirilmesi için entegre sanayi kuruşları teşvik edilecektir.
*Çiftçimiz planlı ve sürekli üretime katıldığı müddetçe vergi alınmayacak ve ürün alım garantisiyle doğrudan desteklenecektir.
*Çiftçiye tohum, gübre, ilaç gibi konularda yardım edilecektir.
*Kuraklık, don, sel gibi doğal afetlere karşı ürün sigorta sistemi getirilerek çiftçilerimizin riski azaltılacaktır.
*Erozyon ve toprak kaybına karşı gerekli önlemler alınacaktır.
*Yerli gübre üretimine destek verilecektir.
*Yeni su kaynakları bulunacak tarımın hizmetine verilecektir.
Tarım bir ülkenin can damarıdır. Küresel dünyada azgelişmiş ülkeler açlık sınırına yaklaşmaktadır. Bu bakımdan tarım, stratejik bir sahadır. BTP programında, Türkiye'de uygulanacak bir kalkınma modelinin en önemli sektörü tarımdır.