Bursa'da eser ve müessir bir arada

Geçtiğimiz Cumartesi günü Bursa'da organize edilen Milli Kahramanları Anma Programı'ndaydık. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde saat 19.00'da başladı, gece yarısı 01.30'a kadar devam etti. Muhteşem, heyecan dolu ve salonlara sığmayan bir izleyici kitlesi, birbirinden değerli 40 akademisyen ve final konuşmasını yapan şeref konuğu Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı, Milli Kahramanlar ve Ehl-i Beyt programlarının mimarı Prof. Dr. Haydar Baş… Eser ve müessir bir arada… Gönlü Ehl-i Beyt sevdasıyla dolu, bağımsızlık sevdalısı, ölçü sahibi bir millet, sahasında uzman, yetişmiş bir kadro ve bu eserin sahibi, her şeyin en güzeline layık ufku sonsuz bir lider… Bir lider ki beslendiği kaynak sonsuz olursa, elbette ki ölçüsü de, ufku da, kuşatıcılığı da sonsuz olacaktır. Bursa nasıl dünyaya sevgi ve adaleti taşıyan Ehl-i Beyt sevdalısı Osmanlı'nın çıkış noktası ve merkezi olduysa, bugün de çok önemli çalışmaların merkezi noktasındadır. Dünyaca ünlü, yüzlerce yerli ve yabancı bilim adamının katıldığı 7 adet Milli Ekonomi Modeli kongresinin 4'ü Bursa'da gerçekleşti. Buradan sadece Türkiye'ye değil, tüm dünyaya bir Müslüman Türk'ün tarih yazan Modeli ilan edildi. Dünyanın dört bir yanından gelen yabancı bilim adamları burada Sayın Baş'a takdirlerini sundular. Yine tarihin en önemli dönüm noktası olan Ehl-i Beyt sempozyumlarının ilki Bursa'da gerçekleşti; hem de Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde… Bu sempozyum sayesinde, Haçlı batının ve de onların yerli taşeronlarının asırlık planı, Şii, Sünni ve Alevi çatışmasının önü kesilmiş oldu. Geçtiğimiz Cumartesi günü de Milli Kahramanlar programıyla aziz Türk milleti üzerinde oynanan bölme ve parçalama senaryolarına tokat gibi cevap verildi. Prof. Dr. Haydar Baş, "kadron var mı" sorusuna pratik olarak cevap verdi. Hem de öyle bir kadro ki her ilde onlarca kabine kuracak kadar… Sayın Baş, Atatürk'ü ve tarihi karalamak isteyenlere cevap verdi. Ekonomik nedenlerle bağımsızlıktan ödün verilmemesi gerektiğini ortaya koydu. Çünkü sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın ekonomik krizlerden tek çıkış noktası Milli Ekonomi Modeli ve onun sahibi de Prof. Dr. Haydar Baş… Milli Ekonomi Modeli, tüketimden yola çıkan, senyoraj geliri, maden geliri ile devletin elini güçlendiren, sosyal devlet projeleriyle her bir vatandaşının geçimini garanti altına alan, gelir dağılımındaki adaleti sağlayan, sürekli büyümeyi hayal olmaktan çıkaran, tam istihdamı temin eden dünya üzerinde tek model… Prof. Dr. Haydar Baş'ın ve kadrosunun bugünkü gayreti Türkiye'de yeni işgaller yaşanmaması içindir. Kışlalarda bir yazı vardır, "Barışta ter dökmeyen, savaşta kan döker" diye… Oldukça anlamlı bir söz… Bugün Sayın Baş, il il koşturuyor ve her ilde bulunan yetişmiş kadrosunu Türk milletiyle tanıştırıyor. "Ben bu işi başarırım", "İşte modelim bu, işte kadrom bu" diyor. Başkaları gibi talimatla aday belirlemiyor, okyanus ötelerinden icazet almıyor, bir koltuk uğruna bütün değerlerini peşkeş çekmiyor. O, "Benim arkamdaki irade Cenab-ı Hak'tır" diyor, icazeti milletten almaya çalışıyor ve bu millet kıyamete kadar bağımsız kalsın diye, Türkiye kainat devleti olsun diye kadrosuyla beraber gece gündüz çalışıyor. Allah hiçbir gayreti boşa çıkarmaz.