Başta ABD-İsrail ikilisi olmak üzere Batılı ülkeler, İslam ülkelerinde Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında "Arap Baharı" adıyla yürütülen işgalin meyvelerini koruma adına yeni yöntemleri devreye koyuyorlar.
Uzunca bir zamandır Ukrayna krizi hariç hiç sesi çıkmayan NATO yeniden sahneye çıkartıldı. Tabi, bunda en büyük etken, Rusya'nın yeniden güçlenmesi ve de Ortadoğu'da ve dünya politikalarında etkin bir politika yürütmesi?
Gerçi ABD, Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesi sonrası, İsrail'in menfaatleri doğrultusunda, Suriye'nin kuzeyini Barzani kontrollü PYD'ye bırakma konusunda Rusya'yla Cenevre'de anlaştı ama şu bir gerçek ki ABD-İsrail ikilisinin talepleri bununla sınırlı kalmayacak, Rusya da bu taleplerden ve yaşanan gelişmelerden rahatsız olacak.
İşte yeni süreçte NATO'nun ön plana çıkartılmasının en büyük nedeni bu?
ABD, İsrail adına yapacaklarını yaptı, Irak'ta ve Suriye'de Büyük İsrail koridorunun temellerini attı şimdi bunların korumasının riskini kendi üzerine almıyor, uluslar arası bir askeri birliğe, NATO'ya devrediyor.
Yetki ABD ve NATO üyesi olmayan İsrail'de, bütün sorumluluk 28 üyeli NATO'da?
Suriye'de ve Irak'ta yaşanan son süreci bir hatırlayalım.
Türkiye'nin de yardımıyla Suriye'de küresel terör için bir alan açıldı, Esad buradan uzaklaştırıldı. ÖSO, El Nusra ve diğer onlarca terör örgütü IŞİD'e dönüştü. Suriye'de ve Irak'ta devletlerin elinden birçok ili, ilçeyi, köyü aldı.
Kobani süreciyle, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Kobani ile ilgili yazdığı makalelerde ifade ettiği gibi, PYD Yahudi Barzani'nin kontrolüne girdi. Bundan sonraki süreçte IŞİD elde ettiklerini Irak'ta Barzani'ye, Suriye'de Barzanileşmiş PYD'ye adeta devretti.
Ve bu senaryoyla Büyük İsrail koridorunun Irak ve Suriye sınırları belirlenmiş oldu.
Bundan sonra iki adım önemliydi; birincisi bu İsrail kazanımlarının korunması, ikincisi bu koridorun Akdeniz'e tamamlanması için Türkiye ayağının gerçekleşmesi?
Rusya'nın ABD ile mutabakata varmasının en önemli nedeni PYD'nin IŞİD'e karşı etkili bir mücadele yürütüyor olarak gözükmesi ve "Suriyeli" olmasıydı. Görüntü böyleydi ama olayın iç yüzü çok farklıydı. Çünkü Kobani süreci ile artık PYD Suriyeli olmaktan çıkmış, içinde Batılı askerlerin bulunduğu adeta küresel bir ordu haline dönüşmüştü.
Tabi, Rusya'nın bu noktada gözünü kör eden en önemli hadise, uçağının Türkiye tarafından düşürülmesi oldu. Sonraki hadiseler birbiri ardınca hızla gelişti. Rusya havadan, Esad'ın ordusu ise karadan Suriye'deki toprak bütünlüğünü sağlamaya doğru hızla ilerlerken, bu uçak hadisesi ile bir anda frene basıldı, Cenevre'de masaya oturuldu, Suriye'nin kuzeyiyle güneyi arasında Halep'in kuzeyinden Azez'e doğru bir hat çekildi.
O gün bugündür Suriye'nin kuzeyinde PYD yayıldı ve en son Menbiç'i de ele geçirerek koridorun Suriye ayağını tamamladı.
Ardından çok hızlı bir şekilde ABD'nin Suriye'nin kuzeyine askeri üsler açtığını, askerlerini resmen gönderdiğini, Fransa'nın da asker gönderdiğini görüyoruz. Almanya ise İncirlik Üssü'nü daha kapsamlı kullanma konusunda Türkiye ile anlaştı.
Bunların hepsi Suriye'de elde edilen Büyük İsrail kazanımlarının korunması adınaydı, bu noktada sorumluluğun Batılı ülkelere pay edilmesi planlanıyordu. Fakat bunun Rusya karşısında yeterli olmayacağı ve bundan sonraki adımların da önemi sebebiyle NATO'nun devreye girmesine karar verildi. Son bir aydır yaşanan gelişmeler işte bu çerçevede?
Bundan birkaç hafta önce NATO savunma bakanları toplandı. Erken uyarı sistemiyle donatılmış AWACS keşif uçaklarının operasyonlara katılmasına karar verildi.
ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, NATO'nun IŞİD'le mücadele çabalarına kısa süre içinde daha fazla katkı sunacağını açıkladı. NATO güçlerinin Irak'ta askeri eğitim vereceklerini belirtti. NATO, 21 tırlık konvoyla savunma ekipmanlarını Kahramanmaraş'a getirdi ve bu sistemler kuruldu.
Uzmanlar, Suriye ve Irak'ta IŞİD bahanesiyle yapılacak olan NATO operasyonlarının merkez üssünün aynen Libya sürecinden olduğu gibi Türkiye olacağını belirtti. Yani Rusya'ya karşı topun ucunda yine Türkiye var.
Her ne kadar NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, yeni bir Soğuk Savaş istemediklerine işaret ederek, "Soğuk Savaş geçmişte kaldı, Rusya ile yapıcı ve anlamlı bir diyalog arayışı içindeyiz" ifadelerine yer verse de, 28 ülkeden 7000 kişinin katıldığı ve bir stadyumda yapılan son NATO Zirvesi'nin, Varşova Paktı'na adını veren Polonya'nın başkenti Varşova'da yapılması ve zirvenin ana gündemini Rusya'nın attığı adımlara karşı alınacak önlemlerin oluşturması soğuk savaşın hem de sıcaklaşarak devam ettiğini açıkça göstermektedir.
NATO'nun devreye girme nedenlerinden birisi de Büyük İsrail koridorunun Türkiye ayağının tamamlanması?
Bakın BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 29 Nisan tarihli "İsrail için koridor" başlıklı makalesinde neler diyor:
"İsrail için Irak'ın kuzeyinden Akdeniz'e açılan bir koridor, Kilis'in boşaltılması ile ivme kazanacak."
"Eğer Kilis'le başlayan IŞİD bombalaması, diğer illere de sıçrarsa telafisi imkânsız bir işgali göreceğiz."
Ve Sayın Baş devam ediyor: "Sünni dünyanın başı sayılan, Filistin ve Ortadoğu barışı için halen kahraman görünen Türkiye esasen, ABD ile beraber hareket ettikçe ilmeği boynuna geçiriyor."
Türkiye'nin güvenliğini sağlama adına gerçekleşecek olan bir NATO işgali Büyük İsrail koridorunun Türkiye ayağının sağlanmasına neden olacaktır.
Uzunca bir zamandır Ukrayna krizi hariç hiç sesi çıkmayan NATO yeniden sahneye çıkartıldı. Tabi, bunda en büyük etken, Rusya'nın yeniden güçlenmesi ve de Ortadoğu'da ve dünya politikalarında etkin bir politika yürütmesi?
Gerçi ABD, Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesi sonrası, İsrail'in menfaatleri doğrultusunda, Suriye'nin kuzeyini Barzani kontrollü PYD'ye bırakma konusunda Rusya'yla Cenevre'de anlaştı ama şu bir gerçek ki ABD-İsrail ikilisinin talepleri bununla sınırlı kalmayacak, Rusya da bu taleplerden ve yaşanan gelişmelerden rahatsız olacak.
İşte yeni süreçte NATO'nun ön plana çıkartılmasının en büyük nedeni bu?
ABD, İsrail adına yapacaklarını yaptı, Irak'ta ve Suriye'de Büyük İsrail koridorunun temellerini attı şimdi bunların korumasının riskini kendi üzerine almıyor, uluslar arası bir askeri birliğe, NATO'ya devrediyor.
Yetki ABD ve NATO üyesi olmayan İsrail'de, bütün sorumluluk 28 üyeli NATO'da?
Suriye'de ve Irak'ta yaşanan son süreci bir hatırlayalım.
Türkiye'nin de yardımıyla Suriye'de küresel terör için bir alan açıldı, Esad buradan uzaklaştırıldı. ÖSO, El Nusra ve diğer onlarca terör örgütü IŞİD'e dönüştü. Suriye'de ve Irak'ta devletlerin elinden birçok ili, ilçeyi, köyü aldı.
Kobani süreciyle, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Kobani ile ilgili yazdığı makalelerde ifade ettiği gibi, PYD Yahudi Barzani'nin kontrolüne girdi. Bundan sonraki süreçte IŞİD elde ettiklerini Irak'ta Barzani'ye, Suriye'de Barzanileşmiş PYD'ye adeta devretti.
Ve bu senaryoyla Büyük İsrail koridorunun Irak ve Suriye sınırları belirlenmiş oldu.
Bundan sonra iki adım önemliydi; birincisi bu İsrail kazanımlarının korunması, ikincisi bu koridorun Akdeniz'e tamamlanması için Türkiye ayağının gerçekleşmesi?
Rusya'nın ABD ile mutabakata varmasının en önemli nedeni PYD'nin IŞİD'e karşı etkili bir mücadele yürütüyor olarak gözükmesi ve "Suriyeli" olmasıydı. Görüntü böyleydi ama olayın iç yüzü çok farklıydı. Çünkü Kobani süreci ile artık PYD Suriyeli olmaktan çıkmış, içinde Batılı askerlerin bulunduğu adeta küresel bir ordu haline dönüşmüştü.
Tabi, Rusya'nın bu noktada gözünü kör eden en önemli hadise, uçağının Türkiye tarafından düşürülmesi oldu. Sonraki hadiseler birbiri ardınca hızla gelişti. Rusya havadan, Esad'ın ordusu ise karadan Suriye'deki toprak bütünlüğünü sağlamaya doğru hızla ilerlerken, bu uçak hadisesi ile bir anda frene basıldı, Cenevre'de masaya oturuldu, Suriye'nin kuzeyiyle güneyi arasında Halep'in kuzeyinden Azez'e doğru bir hat çekildi.
O gün bugündür Suriye'nin kuzeyinde PYD yayıldı ve en son Menbiç'i de ele geçirerek koridorun Suriye ayağını tamamladı.
Ardından çok hızlı bir şekilde ABD'nin Suriye'nin kuzeyine askeri üsler açtığını, askerlerini resmen gönderdiğini, Fransa'nın da asker gönderdiğini görüyoruz. Almanya ise İncirlik Üssü'nü daha kapsamlı kullanma konusunda Türkiye ile anlaştı.
Bunların hepsi Suriye'de elde edilen Büyük İsrail kazanımlarının korunması adınaydı, bu noktada sorumluluğun Batılı ülkelere pay edilmesi planlanıyordu. Fakat bunun Rusya karşısında yeterli olmayacağı ve bundan sonraki adımların da önemi sebebiyle NATO'nun devreye girmesine karar verildi. Son bir aydır yaşanan gelişmeler işte bu çerçevede?
Bundan birkaç hafta önce NATO savunma bakanları toplandı. Erken uyarı sistemiyle donatılmış AWACS keşif uçaklarının operasyonlara katılmasına karar verildi.
ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, NATO'nun IŞİD'le mücadele çabalarına kısa süre içinde daha fazla katkı sunacağını açıkladı. NATO güçlerinin Irak'ta askeri eğitim vereceklerini belirtti. NATO, 21 tırlık konvoyla savunma ekipmanlarını Kahramanmaraş'a getirdi ve bu sistemler kuruldu.
Uzmanlar, Suriye ve Irak'ta IŞİD bahanesiyle yapılacak olan NATO operasyonlarının merkez üssünün aynen Libya sürecinden olduğu gibi Türkiye olacağını belirtti. Yani Rusya'ya karşı topun ucunda yine Türkiye var.
Her ne kadar NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, yeni bir Soğuk Savaş istemediklerine işaret ederek, "Soğuk Savaş geçmişte kaldı, Rusya ile yapıcı ve anlamlı bir diyalog arayışı içindeyiz" ifadelerine yer verse de, 28 ülkeden 7000 kişinin katıldığı ve bir stadyumda yapılan son NATO Zirvesi'nin, Varşova Paktı'na adını veren Polonya'nın başkenti Varşova'da yapılması ve zirvenin ana gündemini Rusya'nın attığı adımlara karşı alınacak önlemlerin oluşturması soğuk savaşın hem de sıcaklaşarak devam ettiğini açıkça göstermektedir.
NATO'nun devreye girme nedenlerinden birisi de Büyük İsrail koridorunun Türkiye ayağının tamamlanması?
Bakın BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 29 Nisan tarihli "İsrail için koridor" başlıklı makalesinde neler diyor:
"İsrail için Irak'ın kuzeyinden Akdeniz'e açılan bir koridor, Kilis'in boşaltılması ile ivme kazanacak."
"Eğer Kilis'le başlayan IŞİD bombalaması, diğer illere de sıçrarsa telafisi imkânsız bir işgali göreceğiz."
Ve Sayın Baş devam ediyor: "Sünni dünyanın başı sayılan, Filistin ve Ortadoğu barışı için halen kahraman görünen Türkiye esasen, ABD ile beraber hareket ettikçe ilmeği boynuna geçiriyor."
Türkiye'nin güvenliğini sağlama adına gerçekleşecek olan bir NATO işgali Büyük İsrail koridorunun Türkiye ayağının sağlanmasına neden olacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025