PKK şöyle çekilecek, böyle çekilecek açıklamaları devam ediyor ama ses var görüntü yok. Son açıklama, Kandil’de yapıldı. Malum, terörist Murat Karayılan 100’ e yakın basın mensubunun önünde PKK’nın çekilme şartlarını açıkladı.Bunların içinde BBC, Reuters, AFP, Die Presse gibi önemli ajans ve basın kuruluşlarının temsilcileri vardı. Reuters ve AFP haber ajansları bunu “flaş” koduyla verdi.Karayılan, çekilmenin 8 Mayıs’ta başlayacağını açıkladı ve 6 koşul sıraladı.Koşullardan en dikkat çekici olanı “Geri çekilenlere saldırı olursa, geri çekilme durdurulur ve misillime hakkı kullanılır” ifadesiydi. Bu ifadeden de anlaşılıyor ki, Başbakan Erdoğan’ın PKK’nın silahlarını bırakarak çekilmesi talebi hiç dikkate alınmamış. Çekilenlere herhangi bir saldırı olursa, ona cevap vermek demek, ellerinde silah bulunması demek.Ve çekilme tamamen provokasyona açık gözüküyor.Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Savunma Bakanlığı ve hükümetin talimatıyla eminim ki hiçbir askeri müdahalede bulunmayacak ama bu süreçte PKK, konumunu daha da güçlendirmek, kendini dünya nezdinde legalleştirmek için kendi kendine bir provokasyon tertip edebilir. Daha önce yaptı bugün de yapabilir.Geçmiş yıllarda, PKK’lı teröristler Türk askeri kılığına girerek köylere baskınlar düzenlemiş ve bölge halkıyla Türk askerinin ve devletinin arasını açmaya çalışmışlardı.PKK, niçin çekilme tarihini ve koşullarını basın önünde açıkladı, sorusunu kendime sorunca bu provokasyon ihtimali, güçlü bir ihtimal olarak gözüküyor.Adamlar, “Bakın biz geri çekilme kararı aldık, bize düşeni yaptık ama Türkiye yapmadı” diyerek, dünya kamuoyu önünde kendilerine daha güçlü bir imaj kazandırmak isteyebilirler.Bir diğer önemli konu ise gerek BDP’li yetkililerin gerekse PKK’lı yöneticilerin ısrarla bahsettiği, “süreç 3 aşamadan oluşacak” ifadesi… Karayılan yaptığı basın açıklamasında, anayasal reformlardan, başkanlık sistemine geçilerek federatif bir yapıya dönüşülmesinden, doğu ve güneydoğuya özerklik verilmesinden, ana dilde eğitimden ve Apo dahil bütün teröristlerin serbest bırakılmasından bahsediyor. Buna da “normalleşme” diyor.Yani PKK’ya göre normalleşme, aslından Türkiye’nin ve Türk milletinin tasfiyesi anlamını taşıyor.Bu aşamalar gerçekleştiğinde, adamlar oluşturdukları özerk yapıyı aynen kuzey Irak’ta kurulan bölge gibi devlet olmayan ama her konuda devlet gibi davranan bir yapı oluşturacaklar.Barzani’nin bölgesinde bugün 111 kişilik parlamento var, bölge devlet başkanı var, başbakan var, her türlü bakanlıklar var, peşmerge ordusu var, kendi bayrakları var, kendi paraları var, üstelik bölgenin bütün doğal kaynaklarını devlet gibi ülkelere pazarlıyorlar.Türkiye’de de aynen bunun gibi bir yapı planlıyorlar, her noktada başına buyruk ama lafta özerk bir yapı…Normalleşme dedikleri işte bu… Bu gerçekleşirse, PKK bırakın çekilmeyi legal bir ordunun yönetim kademesi olarak karşımıza çıkacak.Aynen Prof. Dr. Haydar Baş’ın uyardığı gibi…Sayın Baş, Apo’nun mektubunun okunduğu gün, PKK’nın çekilmeyeceğini, kuzey Irak’taki peşmerge ordusu gibi güneydoğuda bir oluşum gerçekleştirileceğini, çekilenin TSK olacağını vurgulamıştı. Ne diyelim, ayıkmayanlar, bu yangına odun olanlar utansın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Gençlerimiz uyuşturucu bataklığında! / 18.09.2025
- Dünya, İsrail'in Gazze soykırımı karşısında bu kadar mı aciz? / 17.09.2025
- Terörsüz Türkiye için önce gençlerimize sahip çıkmalıyız! / 16.09.2025
- Sayın Bahçeli tavsiye mi ediyor, talimat mı veriyor? / 13.09.2025
- Gençlerin suça meyletmesi ceza ile önlenebilir mi? / 12.09.2025
- Millet iradesine saygı, sandığa saygıdan geçer / 11.09.2025
- Türkiye, SDG’ye operasyon yapabilir mi? / 10.09.2025
- Türkiye ekonomisinde yaprak dökümü / 09.09.2025
- Bütünleşik muhalefet sözde kalmamalı / 06.09.2025
- Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık / 05.09.2025
- Dünya, İsrail'in Gazze soykırımı karşısında bu kadar mı aciz? / 17.09.2025
- Terörsüz Türkiye için önce gençlerimize sahip çıkmalıyız! / 16.09.2025
- Sayın Bahçeli tavsiye mi ediyor, talimat mı veriyor? / 13.09.2025
- Gençlerin suça meyletmesi ceza ile önlenebilir mi? / 12.09.2025
- Millet iradesine saygı, sandığa saygıdan geçer / 11.09.2025
- Türkiye, SDG’ye operasyon yapabilir mi? / 10.09.2025
- Türkiye ekonomisinde yaprak dökümü / 09.09.2025
- Bütünleşik muhalefet sözde kalmamalı / 06.09.2025
- Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık / 05.09.2025