Bir tarafta sürekli saldırganlık yapan, başkalarına ait olan toprakları işgal eden, uluslar arası hukuku hiçe sayan, göstere göstere sivilleri katleden Ermenistan;
Diğer tarafta ise hukukun zerre kadar dışına çıkmadan hakkını arayan, işgal altındaki topraklarını kurtarmaya çalışan ve bunu da savaş onuruna yakışır bir şekilde gerçekleştiren Azerbaycan.
İşte yıllardır süren ve son dönemde dünya gündeminin merkezine oturan Azerbaycan-Ermenistan geriliminin özeti bu.
Hiç hukuksuzca gasp edenle, hukuk içinde hakkını arayan bir olur mu? Ama yıllardır öyle bir dünyaya şahit olduk ki, sanki haklı olan gasp edenmiş gibi bir tavır sergilediler.
Şimdi Azerbaycan, yine hukuki haklarını kullanarak bileğinin gücüyle işgal altındaki topraklarını yeniden geri almaya çalışıyor. Her gün yeni zaferler yazıyor, Allah muvaffak eylesin.
Yıllardır yaşanan gerilimde elbette ki Stalin döneminin Rusya'sının büyük hataları var.
O dönemde Azerbaycan'a ait olan Dağlık Karabağ bölgesinde fitne tohumları ekildi, bugüne kadar da hep gerilim biçildi, binlerce insanın canına mal oldu.
Fakat bugünün Putinli Rusya'sında Kırım, Çeçenistan meselelerinde görüldüğü gibi oldukça büyük farklılıklar var. Aynı farklılığı Azerbaycan-Ermenistan geriliminde de görüyoruz.
Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Putin'den yardım istediğinde, Putin'in "Savaş Ermenistan toprağında yaşanmıyor" cevabı bu farklılığı gösteriyor. Paşinyan Rus askerlerini Dağlık Karabağ'a davet ettiğinde, Putin'in "Bu bölgeye bir Rus barış gücü gönderilmesi sadece Erivan'ın değil, Bakü'nün de onayından geçmesi lazım" cevabı da bunu gösteriyor.
Ve önceki gün Rus Lider Putin son noktayı koydu.
Putin, "Dağlık Karabağ'da acilen ateşkes ilan edilmesi ve barış görüşmelerinde Türkiye dâhil birçok ülkenin önerilerinin değerlendirilmesi gerektiğini" söyledi.
Dağlık Karabağ'da uzun vadeli çözümün sadece Ermenistan ile Azerbaycan'ın çıkar dengesinin gözetilmesi durumunda sağlanabileceğini belirtti.
Putin, "En başından beri, Karabağ bölgesinde belirli bir rejim ve Ermenistan'la etkileşim sağlayarak 5+2 bölgenin Azerbaycan'a devir olasılığının konuşulması gerektiğini düşünüyoruz, tutumumuz tamamen açık" diye konuştu.
Karabağ konusunda yıllardır devam eden müzakerelerde tartışılan 5+2 formülü, ilk etapta Azerbaycan'a Dağlık Karabağ'ın güney ve doğusundaki 5 bölgenin iadesini, ikinci etapta Ermenistan ile Karabağ arasındaki 2 bölgenin iadesini öngörüyordu.
Formüle göre; Azerbaycan, sadece ilk savaşa kadar Azerilerin yaşadığı bu bölgeler üzerinde değil, önceki savaştan önce Azerilerin nüfusun yüzde 21'ini oluşturduğu Dağlık Karabağ'da kontrolü ele geçirecekti.
Azerbaycan, bugüne dek ilk 5 bölgenin 4'ünü tamamen kurtarmış durumda.
Rusya'nın siyasi görüşünü yansıtan uzmanlar da Rusya'nın bugün Kafkaslar'daki bu gerilime çok farklı baktığını gösteriyor.
Rus gazeteci ve analist Maksim Şevçenko bakın neler söylüyor:
"Dağlık Karabağ, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü sağlaması, bu bölgede yaşayan Ermenilerin sosyal ve kültür haklarının korunması ve ileride barış anlaşmasının yapılmasıyla çözülür. Başka bir yol yok."
"Ermenistan ordusu Azerbaycan'ın sivil yerleşimlerine saldırılar düzenliyor. Ermenistan'ın sivillere saldırıları savaş suçudur. Bu saldırılar sivilleri öldürmek ve korkutmak amacıyla yapılan teröristçe eylemdir. Bu saldırıların hedefi, gerginliğin arttırılması ve meseleye üçüncü ülkelerin dahil edilmesidir."
"Türkiye'nin yer aldığı Astana Formatı, Suriye meselesinin çözümü konusunda diplomatik anlamda etkili oldu. Buna benzer bir yaklaşım neden kullanılmasın? Türkiye'nin hatta İran'ın da Dağlık Karabağ ile ilgili müzakere sürecine dahil olması, meseleyi çözüme kavuşturabilir."
"Meselenin kaderi şu an savaş alanında belirleniyor. Azerbaycan ordusu, adım adım topraklarını işgalden kurtarıyor."
Askeri uzman ve Ulusal Savunma dergisi Genel Yayın Yönetmeni İgor Korotçenko ise şunları söyledi:
"Dağlık Karabağ meselesi Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) kararları doğrultusunda çözülmesi gerekiyor. Bu, uluslararası hukukun temel ilkesidir. Rusya'nın pozisyonu da bu yöndedir."
"Moskova Dağlık Karabağ'da oluşan durumu diplomatik yollarla çözmeye çalıştı ancak bu yönde sonuç alınamadı."
"Azerbaycan ordusu sahada başarılı şekilde hareket ediyor. Her geçen gün topraklar Azerbaycan'ın eline geçiyor. Bu bir gerçektir. Dağlık Karabağ meselesinin askeri yollarla çözülemeyeceği yönündeki açıklamalar doğru değil. Azerbaycan bugün bu meseleyi savaş yoluyla çözüyor."
"Azerbaycan ancak bu savaşta zafer kazandığında müzakere masasına oturacak."
"Ermeni lobisinin hedefi, Rusya'nın savaşa dahil edilmesi için gerekli zemini oluşturmaktır. Ancak bunu başaramıyor. Burada güçsüzlükten bahsedilebilir."
"Savaş kuralları, Cenevre sözleşmeleri ile belirleniyor. Bu durumda Ermenistan, Cenevre sözleşmelerini sert şekilde ihlal ediyor. Bu eylemler haklı gösterilemez."
Evet, Rus uzmanların ifadeleri böyle. Sonuç olarak şunu diyebiliriz ki, bu gerilimin gerçek anlamda son bulması, Azerbaycan'ın haklarının geri iadesiyle mümkündür. Dağlık Karabağ Azerbaycan toprağıdır ve yıllardır süren işgal artık son bulmalıdır.
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024