"Taşıma su ile değirmen dönmez" der atalarımız?Atasözleri basiret sahibi insanların sözleri ya da yaşanmış tecrübelerin neticeleridir.Biz bu atasözünü biraz güncelleyelim ve şöyle diyelim:Taşıma akıl ile ülke yönetilmez.Taşıma para ile ekonomi dönmez, kalkınma sağlanmaz.Taşıma hukuk ile adalet elde edilmez.Siyasilerimiz yıllardan beri her icraatlarını taşıma su ile yapmaya çalıştılar.Doğal olarak, suyu verenlerin senin üzerinde bir hesabı olduğu müddetçe su aktı durdu ve bizimkiler suyun taşıma olduğunu unutup kendilerinin sandılar, hiç bitmeyecekmiş gibi davrandılar. Su taşıma olunca, değirmen de suyu verenler için döndü.Suyu verenler, suyu alanların miadı dolunca, farklı seçeneklere yöneldiler ve taşıma su yavaş yavaş kesilmeye başladı.Taşıma akılla hareket etmeye alışmış, kendi milli aklını hiç kullanmamış olan siyasilerimiz, "akıl"sız kalınca şimdilerde kapı kapı, ülke ülke dolaşıp "biz daha çok işe yararız, suçlu falancadır" demeye çalışıyorlar.Halbuki kapılarına gittikleri iradeler kendie tercihlerini yapmış durumdalar, yani bu çırpınışların hiçbir faydası olmayacak.Taşıma parayı kendi paraları zannedip, hatta ekonominin iyiliğini ya da kötülüğünü onunla izah etmeye alışmış siyasilerimiz, para akışı kesilip de, para hareketleri hızlanınca, döviz fırlayınca bu sefer "ne oluyoruz" demeye başladılar, suçu yine başkalarına atmaya çalıştılar.Halbuki "sürdürülebilir borçlanma" politikası, senyorajı devre dışı bırakıp, yabancıların parasına ülkeyi mahkum etme anlayışı kendilerine aitti, başkalarına değil.Yine yabancıların aklıyla hukuku şekillendirip, sözde demokratikleşme adına hukukun temelleriyle oynayınca, yine harabeye dönen hukukun altında kendileri kaldı.Şimdi de kendilerinin oluşturdukları tablodan şikayetçiler.Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ün 6 Mart 1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı tarihi bir konuşma var, siyasilerimize bunu hatırlatalım:"Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir."Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey, "Ne AB, ne ABD ne de İMF, tek çözüm Bağımsız Türkiye" derken boşuna söylemiyordu.İşte bugün 17 Aralık sonrası yaşanan ibretlik süreç, bunun neden böyle olması gerektiğini net bir şekilde gözler önüne seriyor.Sayın Baş'ın bu cümlesi sadece slogan değildir, sadece hamasetle söylenmiş birkaç kelime hiç değildir. Eğer bu cümle söylenip de ardından hiçbir adım atılmasa belki hamaset diyebilirsiniz ama Sayın Baş'ın yıllardır ortaya koyduğu çalışmalara, tezlere, projelere baktığınızda bu cümleyi söyleyene kadar öncesinde topyekûn bir hayat olduğunu görürsünüz.Yani bu cümle bir hayatın özetidir.Sayın Baş, kendisine teklif edilen bütün "taşıma suları" elinin tersiyle itmiştir. Birçok sıkıntı çekmesine rağmen asla devletinden, milletinden, askerinden, inancından, sahip olduğu değerlerden taviz vermemiştir. Ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet teziyle milli bir akıl üretmiştir.Milli Ekonomi Modeli, ekonomik meselelerde hiçbir ülkeye boyun bükmeyeceğimiz, bilakis ülkemizi dünyanın zirvesine oturtacak çözümlere sahiptir.Sosyal Devlet tezi ise, bu milli ekonominin sosyal hayatta uygulanma şeklidir. Onda milli hukuku, adaleti, barışı, toplumdaki birlik ve beraberliği, ülkeler arası ilişkilerde milli menfaatlerin gözetilmesini, güçlü bir devleti, güçlü orduyu, sağlam bir aileyi, gerçek hizmet anlayışı ile yürütülen mükemmel, ücretsiz eğitim ve sağlık hizmetlerini ve dünyamızı cennet haline getirecek daha birçok güzelliği bulabilirsiniz.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024