Halkımızın çoğunun sadece ismen duyduğu, ne yer ne içer, ne yapar, ne yazar vs. bilmediği bir dergidir Time dergisi. Filan siyasetçinin, artistin, futbolcunun vs. Time dergisinde yayınlanan röportajında, verdiği demeçte, yapılan analizde vs. başlıklarla başlayan, haber bülten ve programlarından tanırız bu dergiyi. Ama Amerikalıdır ya! Vardır bir hikmeti, diye de itibar ederiz, ta ki?
Time dergisi, AKP için bir zamanlar baş tacıydı. Övünç kaynağı, eleştirilere cevap verme, göğüs germe, çağdaş görünme zırhıydı. Seven, sevmeyen herkes Erdoğan ve Time'yi konuşuyordu.
Çünkü Erdoğan, Time dergisine kapak olan (kendisi, Türküm diyemese de) 9. Türk(!)tü. Bu dergi, Erdoğan analizleri yapıyor, övgüleri peş peşe sıralıyordu. Sokaktaki vatandaş bile Erdoğan'ı eleştirenlere, "Time" dergisinden daha iyi mi bileceksin, cevabını veriyordu. Erdoğan'ın vekilleri bile övgüde bu dergiyi baz alıyordu. Medya zaten tek ses olmuştu?
Dergide "Erdoğan Yolu" başlıklı yazılar yazılıyor, Erdoğan'a profiller çiziliyordu; "Türkiye'nin İslamcı kökenli lideri, demokratik, laik ve Batı yanlısı ülkesini küresel bir güç merkezi yapmayı başardı" denilirken?
"? Erdoğan'ın özellikle Mısır'da ve diğer Arap ülkelerinde bir "Rock yıldızı" gibi karşılandı? "Orta Doğu üzerinde bir dev gibi yükseldi? "Erdoğan, Filistin'in, Birleşmiş Milletlere yaptığı, devlet olarak tanınma başvurusunun en önemli sözcülerinden biri oldu? 2003'ten beri yönetimde olan Türkiye Başbakanı çok yakın zamanda bir kez daha seçildi. Türkiye'nin ekonomisi ve etkili olduğu jeopolitik alan kayda değer bir biçimde büyüyor?" iltifat bazlı vurgular yapılıyordu?
Time dergisinin bir popülaritesi de her yıl okurlarının gönderdiği mail, mektup ve anketlerle "yılın kişisini" seçmesidir.
Tayyip Erdoğan'da bu seçime katıldı. "Yılın kişisi" seçiliyordu ki, az bir oy farkıyla 2. oldu. İkinciliğin faturası da CHP'ye çıktı. CHP'liler, Erdoğan'ın rakiplerine oy vererek birinciliği engellemişti. Bu anketin ilginç olan bir diğer tarafı ise 1. Olamayan Erdoğan'ın, en az popüler anketinde sonuncu olmasıydı. Haliyle fatura yine CHP'nindi.
Aradan daha iki yıl geçmemişti ki, time dergisi bu sefer Erdoğan'ın gülmeyen resminin altında Gezi olaylarını manşet yapıyor ve "Gezi Parkı, Erdoğan'ın Tahrir Meydanı mı Olacak?" başlığını atıyordu. Her zamanki gibi övgü yerine eleştiri ve yergi olunca bu AKP'yi bağlamazdı, provokatif oyunlardı, konuşmaya bile değmezdi, mantığı devreye giriyordu?
Bu yılında sonuna yaklaşıyoruz. Time dergisinin yılın kişisi anketinin bir ve ikinci sırasında ilginç isimler var. 1. Sırada Mısır darbecisi Sisi, ikinci sırada Türkiye'de demokrasiyi yeniden inşa ettiğini iddia eden Erdoğan. Acaba oy verenler Sisi ile Erdoğan arasında nasıl bir ortak özellik gördüler ki, Sisi ile Erdoğan arasında bir rekabet oluştu? Ortaya çıkan tabloya ve sıralamaya hükümetin itirazı vardı. Öyle ya! Dünya lideri olarak alkışlanan Erdoğan ile darbeci Sisi aynı kefeye konulmuştu.
Bakan Ömer Çelik twitter üzerinden şöyle diyordu; "Akıl tutulması yeni küresel dalga. Demokrasiyi, bir darbe rejimiyle aynı kategoriye koymak anket değil kara propagandadır?
TIME kara propaganda aracı olarak bir anketi kullanmaktadır, Esad rejiminin propaganda makinesi bile bunu düşünememiştir. Başbakanımızı TIME'da Sisi'nin karşısına koymak 'Türkiye Avrupa'dan ayrılıyor' ve 'Türkiye'nin ekseni kayıyor' tartışmaları gibi operasyonun bir başka adımıdır"
Derken AB bakanı Egemen Bağış ise "Türkiye'nin, ekseni kayıyor, diyenlerin şirazesi kaymış, Time'ın diktatör Sisi ve Erdoğan'ı kıyaslaması demokrasi münafıklığıdır" diyerek, demokrasilerinde münafıklık (!) yapabileceğini itiraf ediyordu.
Time dergisi, AKP için bir zamanlar baş tacıydı. Övünç kaynağı, eleştirilere cevap verme, göğüs germe, çağdaş görünme zırhıydı. Seven, sevmeyen herkes Erdoğan ve Time'yi konuşuyordu.
Çünkü Erdoğan, Time dergisine kapak olan (kendisi, Türküm diyemese de) 9. Türk(!)tü. Bu dergi, Erdoğan analizleri yapıyor, övgüleri peş peşe sıralıyordu. Sokaktaki vatandaş bile Erdoğan'ı eleştirenlere, "Time" dergisinden daha iyi mi bileceksin, cevabını veriyordu. Erdoğan'ın vekilleri bile övgüde bu dergiyi baz alıyordu. Medya zaten tek ses olmuştu?
Dergide "Erdoğan Yolu" başlıklı yazılar yazılıyor, Erdoğan'a profiller çiziliyordu; "Türkiye'nin İslamcı kökenli lideri, demokratik, laik ve Batı yanlısı ülkesini küresel bir güç merkezi yapmayı başardı" denilirken?
"? Erdoğan'ın özellikle Mısır'da ve diğer Arap ülkelerinde bir "Rock yıldızı" gibi karşılandı? "Orta Doğu üzerinde bir dev gibi yükseldi? "Erdoğan, Filistin'in, Birleşmiş Milletlere yaptığı, devlet olarak tanınma başvurusunun en önemli sözcülerinden biri oldu? 2003'ten beri yönetimde olan Türkiye Başbakanı çok yakın zamanda bir kez daha seçildi. Türkiye'nin ekonomisi ve etkili olduğu jeopolitik alan kayda değer bir biçimde büyüyor?" iltifat bazlı vurgular yapılıyordu?
Time dergisinin bir popülaritesi de her yıl okurlarının gönderdiği mail, mektup ve anketlerle "yılın kişisini" seçmesidir.
Tayyip Erdoğan'da bu seçime katıldı. "Yılın kişisi" seçiliyordu ki, az bir oy farkıyla 2. oldu. İkinciliğin faturası da CHP'ye çıktı. CHP'liler, Erdoğan'ın rakiplerine oy vererek birinciliği engellemişti. Bu anketin ilginç olan bir diğer tarafı ise 1. Olamayan Erdoğan'ın, en az popüler anketinde sonuncu olmasıydı. Haliyle fatura yine CHP'nindi.
Aradan daha iki yıl geçmemişti ki, time dergisi bu sefer Erdoğan'ın gülmeyen resminin altında Gezi olaylarını manşet yapıyor ve "Gezi Parkı, Erdoğan'ın Tahrir Meydanı mı Olacak?" başlığını atıyordu. Her zamanki gibi övgü yerine eleştiri ve yergi olunca bu AKP'yi bağlamazdı, provokatif oyunlardı, konuşmaya bile değmezdi, mantığı devreye giriyordu?
Bu yılında sonuna yaklaşıyoruz. Time dergisinin yılın kişisi anketinin bir ve ikinci sırasında ilginç isimler var. 1. Sırada Mısır darbecisi Sisi, ikinci sırada Türkiye'de demokrasiyi yeniden inşa ettiğini iddia eden Erdoğan. Acaba oy verenler Sisi ile Erdoğan arasında nasıl bir ortak özellik gördüler ki, Sisi ile Erdoğan arasında bir rekabet oluştu? Ortaya çıkan tabloya ve sıralamaya hükümetin itirazı vardı. Öyle ya! Dünya lideri olarak alkışlanan Erdoğan ile darbeci Sisi aynı kefeye konulmuştu.
Bakan Ömer Çelik twitter üzerinden şöyle diyordu; "Akıl tutulması yeni küresel dalga. Demokrasiyi, bir darbe rejimiyle aynı kategoriye koymak anket değil kara propagandadır?
TIME kara propaganda aracı olarak bir anketi kullanmaktadır, Esad rejiminin propaganda makinesi bile bunu düşünememiştir. Başbakanımızı TIME'da Sisi'nin karşısına koymak 'Türkiye Avrupa'dan ayrılıyor' ve 'Türkiye'nin ekseni kayıyor' tartışmaları gibi operasyonun bir başka adımıdır"
Derken AB bakanı Egemen Bağış ise "Türkiye'nin, ekseni kayıyor, diyenlerin şirazesi kaymış, Time'ın diktatör Sisi ve Erdoğan'ı kıyaslaması demokrasi münafıklığıdır" diyerek, demokrasilerinde münafıklık (!) yapabileceğini itiraf ediyordu.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Siyasetçiler Yasak Elma ve Kızılcık Şerbeti dizilerini mi izliyor! / 28.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024