(Dünden devam)
İnsanları, Kilise'ye döndürme, 3. Bin yılda Asya ve Türkiye'yi Hıristiyanlaştırma olarak sınırları belirlenen "Dinler Arası Diyalog" projesinin Türkiye tetikçisi FETÖ, milenyuma 2 kala harekete geçiyor.
Tabi bu noktada Prof. Dr. Haydar Baş'ı tekrar anmak zorundayız. Sayın Baş, FETÖ'nün daha Papa'ya mektup yazmasından ve Vatikan'a gitmesinden önce gelinen noktayı görmüş ve FETÖ'ye her satırı nezaket süslü, Allah ve Resulünün çizgisini anlatan, girdikleri yolun yanlış olduğunu ifade eden mektubu yazmıştı.
Ama FETÖ, Sayın Baş'ın hakka çağrısını duymadı, uymadı. Mektubuna cevap bile vermedi ve Papa'ya malumunuz olan mektubu yazıp arkasından ziyarete gitti. O mektup ve yapılan ziyarette sarf edilen sözler tamamen şirk ve küfürdür. Ama öylesine süslediler ki, milletimize adeta ateşi, su diye içerdiler.
Ve darbe açıklanıyor
"Muhterem Papa cenapları
Papa 6. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinler Arası Diyalog için Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik" (M. Fethullah Gülen-Rabb'in aciz kulu 9 Şubat 1998)
FETÖ, Al-i İmran 19. ayeti yalanlıyor
"Amacımız bu üç büyük dinin inananları arasında hoşgörü ve anlayış yoluyla bir kardeşlik tesis etmektir."
FETÖ, Kur'an'a iftira atıyor
"Yahudileri ve Hıristiyanları kınayan ve azarlayan ayetler, ya Hz. Muhammed döneminde yaşayan, ya da kendi peygamberleri döneminde yaşayan bazı Yahudi ve Hıristiyanlar hakkındadır." (Fethullah Gülen, Küresel Barışa Doğru sayfa 45)
Fasıldan Fasıla kitabında ise "Geçmiş dönemlerde belli Hıristiyan ve Yahudilerin apaçık gerçek karşısında gösterdikleri inat, ayak direme ve düşmanlığı ifade için Kuran'ın kullandığı aynı üslûp, bugünün Yahudi ve Hıristiyanları için de kullanılacak diye bir şart, bir mecburiyet olamaz? O ayetlerin ilk günden bu yana her Yahudi ve Hıristiyan'ı içine aldığı kesin değildir." (4, sayfa 95)
FETÖ, Hz. Muhammed'i (s.a.v) yok sayıyor
"Herkes kelime-i tevhidi esas alarak çevresine bakışını yeniden gözden geçirmeli ve ıslah etmelidir. Hatta kelime-i tevhidin ikinci bölümünü, yani 'Muhammed Allah'ın Resûlüdür' kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını ikrar eden kimselere rahmet ve merhamet bakışıyla bakmalıdır." (Küresel Barışa Doğru s. 131. http://tr.fgulen.com/content/view/3759/5/)
FETÖ irşat değil inkarı tavsiye ediyor
"Odessalı Hıristiyanların elbette rehberleri, din büyükleri vardır ve onlara söylenmesi gerekeni söylemektedirler. Bir Müslüman yani dinlerin temel birliğine inanan biri olarak, onların söylediklerinin bir Müslüman'ın söylediğinden ve söyleyeceğinden farklı olacağını düşünmüyorum. Hz. İsa gibi bizim nazarımızda ulü'l-azm, yani tarih boyu gelmiş peygamberler arasında en büyük beş peygamberden biri olan bir zatın ardından gitmek, onu takip etmek, yapılabilecek en güzel şeylerdendir." (2009 yılında Ukrayna'da Favorit Dergisine verdiği röportajdan)
(Bu kişi ve hareketinin küfür ve şirk örnekleri çok. Geniş bilgi için Müslüm Karabacak Hocamızın "Dinler Arası Diyalog Masalı" adlı eserini okumanızı tavsiye ederim.)
FETÖ bu adımları attığında ülke siyasetinde Erdoğan'da, Çiller'de, Ecevit'te, Erbakan'da, M. Yılmaz'da, Gül'de, Arınç'ta vs. vardı. Medya ki dinci kalemlerin, kalemleri daha keskindi. Cübbeli zevatı da yine ortalıkta dolaşıyordu. Ama hiç birinden 'tık' çıkmadı. Tık, edenlere sus payı verildi ve sustular.
Artı on binlerce camide namaz kıldıran hocalar bu münafığa hürmetlerini sundular, fikirlerine saygı gösterdiler, kitaplarından alıntılar yaptılar ve insanların önüne geçip namaz kıldırdılar. Hemen soralım; Bu namazlar, namaz mıdır?
Hatta hocanın biriyle 2006'da FETÖ hakkında tartışmıştık. FETÖ'nün kitaplarından alıntıları önüne koymuştum. Ama bırak dinlemeyi bizi tekfir etti. Ve bu kişi yıllarca Sefaköy'de namaz kıldırdı.
Evet, yöneticilerimiz FETÖ'nün kamudaki yapılanmasını temizliyorlar. Umarım başarırlar. Ama aynı temizliği hatta daha fazlasını Diyanette ve diğer cemaatlerde göstermeleri gerekiyor. Mesela 2 dönem Diyanetten sorumlu bakanlık yapan Mehmet Aydın'dan başlanabilir.
İnsanları, Kilise'ye döndürme, 3. Bin yılda Asya ve Türkiye'yi Hıristiyanlaştırma olarak sınırları belirlenen "Dinler Arası Diyalog" projesinin Türkiye tetikçisi FETÖ, milenyuma 2 kala harekete geçiyor.
Tabi bu noktada Prof. Dr. Haydar Baş'ı tekrar anmak zorundayız. Sayın Baş, FETÖ'nün daha Papa'ya mektup yazmasından ve Vatikan'a gitmesinden önce gelinen noktayı görmüş ve FETÖ'ye her satırı nezaket süslü, Allah ve Resulünün çizgisini anlatan, girdikleri yolun yanlış olduğunu ifade eden mektubu yazmıştı.
Ama FETÖ, Sayın Baş'ın hakka çağrısını duymadı, uymadı. Mektubuna cevap bile vermedi ve Papa'ya malumunuz olan mektubu yazıp arkasından ziyarete gitti. O mektup ve yapılan ziyarette sarf edilen sözler tamamen şirk ve küfürdür. Ama öylesine süslediler ki, milletimize adeta ateşi, su diye içerdiler.
Ve darbe açıklanıyor
"Muhterem Papa cenapları
Papa 6. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinler Arası Diyalog için Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik" (M. Fethullah Gülen-Rabb'in aciz kulu 9 Şubat 1998)
FETÖ, Al-i İmran 19. ayeti yalanlıyor
"Amacımız bu üç büyük dinin inananları arasında hoşgörü ve anlayış yoluyla bir kardeşlik tesis etmektir."
FETÖ, Kur'an'a iftira atıyor
"Yahudileri ve Hıristiyanları kınayan ve azarlayan ayetler, ya Hz. Muhammed döneminde yaşayan, ya da kendi peygamberleri döneminde yaşayan bazı Yahudi ve Hıristiyanlar hakkındadır." (Fethullah Gülen, Küresel Barışa Doğru sayfa 45)
Fasıldan Fasıla kitabında ise "Geçmiş dönemlerde belli Hıristiyan ve Yahudilerin apaçık gerçek karşısında gösterdikleri inat, ayak direme ve düşmanlığı ifade için Kuran'ın kullandığı aynı üslûp, bugünün Yahudi ve Hıristiyanları için de kullanılacak diye bir şart, bir mecburiyet olamaz? O ayetlerin ilk günden bu yana her Yahudi ve Hıristiyan'ı içine aldığı kesin değildir." (4, sayfa 95)
FETÖ, Hz. Muhammed'i (s.a.v) yok sayıyor
"Herkes kelime-i tevhidi esas alarak çevresine bakışını yeniden gözden geçirmeli ve ıslah etmelidir. Hatta kelime-i tevhidin ikinci bölümünü, yani 'Muhammed Allah'ın Resûlüdür' kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını ikrar eden kimselere rahmet ve merhamet bakışıyla bakmalıdır." (Küresel Barışa Doğru s. 131. http://tr.fgulen.com/content/view/3759/5/)
FETÖ irşat değil inkarı tavsiye ediyor
"Odessalı Hıristiyanların elbette rehberleri, din büyükleri vardır ve onlara söylenmesi gerekeni söylemektedirler. Bir Müslüman yani dinlerin temel birliğine inanan biri olarak, onların söylediklerinin bir Müslüman'ın söylediğinden ve söyleyeceğinden farklı olacağını düşünmüyorum. Hz. İsa gibi bizim nazarımızda ulü'l-azm, yani tarih boyu gelmiş peygamberler arasında en büyük beş peygamberden biri olan bir zatın ardından gitmek, onu takip etmek, yapılabilecek en güzel şeylerdendir." (2009 yılında Ukrayna'da Favorit Dergisine verdiği röportajdan)
(Bu kişi ve hareketinin küfür ve şirk örnekleri çok. Geniş bilgi için Müslüm Karabacak Hocamızın "Dinler Arası Diyalog Masalı" adlı eserini okumanızı tavsiye ederim.)
FETÖ bu adımları attığında ülke siyasetinde Erdoğan'da, Çiller'de, Ecevit'te, Erbakan'da, M. Yılmaz'da, Gül'de, Arınç'ta vs. vardı. Medya ki dinci kalemlerin, kalemleri daha keskindi. Cübbeli zevatı da yine ortalıkta dolaşıyordu. Ama hiç birinden 'tık' çıkmadı. Tık, edenlere sus payı verildi ve sustular.
Artı on binlerce camide namaz kıldıran hocalar bu münafığa hürmetlerini sundular, fikirlerine saygı gösterdiler, kitaplarından alıntılar yaptılar ve insanların önüne geçip namaz kıldırdılar. Hemen soralım; Bu namazlar, namaz mıdır?
Hatta hocanın biriyle 2006'da FETÖ hakkında tartışmıştık. FETÖ'nün kitaplarından alıntıları önüne koymuştum. Ama bırak dinlemeyi bizi tekfir etti. Ve bu kişi yıllarca Sefaköy'de namaz kıldırdı.
Evet, yöneticilerimiz FETÖ'nün kamudaki yapılanmasını temizliyorlar. Umarım başarırlar. Ama aynı temizliği hatta daha fazlasını Diyanette ve diğer cemaatlerde göstermeleri gerekiyor. Mesela 2 dönem Diyanetten sorumlu bakanlık yapan Mehmet Aydın'dan başlanabilir.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024