Dış politikada devletimizin geleceği ile ilgili siyasi, sosyal, ekonomik, askeri ve coğrafi çok önemli gelişmeler yaşanırken siyasetin tek gündemi sandık haline getirildi.
Meclis'teki partiler, 31 Mart yerel seçimlerini proje ve hizmet yarışından çıkararak koltuk kapmak veya eldeki koltukları kaybetmemek için zihniyet, ideoloji çatışmasına dönüştürdüler.
Vatandaş ise domates, biber, patlıcan fiyatlarını, sağanağa dönüşen zamları, rekora koşan işsizliği vs. yani kendi gündemini bırakarak taraftar olup, meclis siyasetçilerinin laf düellolarıyla heyecan yaşamaya başladılar.
Peki, dış politikada neler oluyor?
Suriye, Irak, Kıbrıs, İsrail, Akdeniz, Rusya, Çin-Uygur Türkleri, Yunanistan, Ege Adaları, Patrik, Ukrayna gibi ülkemizi direkt ilgilendiren hayati konular iki, üç veya dördüncü plana itilmiş vaziyette.
Ha! İktidar partisi, Suriye ve Fırat'ın doğusundan arada bir bahsediyor ama şaşırıyorum da!
Çünkü miting meydanlarında vatandaşın karşısında, ABD'ye demediğini bırakmayan yetkililerimiz, ABD'ye gidince, 'bu iş ABD'siz çözülmez' diyor.
Rusya'ya gidince ise bölgede barışı Rusya ve İran ile birlikte sağlayacağız. Yani ABD'ye gerek yok, diyorlar.
Bu lahanadan nasıl turşu yaparsınız?
Kıbrıs'ta da ilginç (!) gelişmeler yaşanıyor. Mustafa Akıncı, Türk ve Türkiye Cumhuriyeti kimliğini inkâr eden adımlarını sıklaştırdı. Ama gündemde yok.
Çipras, Patrik, Ukrayna, ekümeniklik ve Türkiye'nin Kırım duruşuyla yarın Türkiye'ye bir büyük düşman (Rusya) kazandırır mı, sorusunun cevabını kimse sormuyor bile!
AKP ilk kez Uygur Türklerini (MHP baskısıyla) gündem etti. Çin bir video ile karşılık vererek nazikçe uyardı. Gerçekte neler oluyor, bilen var mı?
Acaba Batı ve ABD, Kırım, Ukrayna, Çipras, Patrik, bağımsız kilise, Uygur Türkleri gibi başlıklarla, Türkiye ile Rusya ve Çin'i karşı karşıya getirmek mi istiyor?
Bizler her fırsatta uluslararası hukukta Türkiye'ye ait olan Ege'deki 18 ada ve yüzden fazla kayalık Yunan işgali altında diyor ve belgeleri gösteriyoruz.
Ve bu devletin bakanı, 'o ada, Yunanistan'a aittir' diyor.
Nereye gidiyoruz ey vatandaş?
Sünni, diye tabir edilen Arap ülkeleri açıkça ülkemizi rencide, tehdit edici açıklamalarda bulunuyor. Bunların cevabını kim verecek, hesabını kim soracak?
Hülasa her taraftan kuşatılıyoruz. Vahim olan ise bu kuşatmayı çok iyi bilenler rıza gösteriyor, vatandaş ise umursamıyor.
Aklıma geldi! Fırat'ın doğusuyla ilgili hükümetimiz güvenli bölge ve kontrol bende olacak, diyor.
Oysa böyle bir planın kabul edilmeyeceği tarihle sabittir. Herkes çok iyi biliyor ki, Avrupa ve ABD ta 100 yıl öncesinde bu bölgede bir Kürdistan kurmayı istemiş ama başaramamıştı.
Şimdi bu planı gerçekleştirmeye çok yaklaştılar. Ama hükümetimiz hâlâ terör örgütlerinden bahsediyor.
Şimdi bu planı gerçekleştirmeye çok yaklaştılar. Ama hükümetimiz hâlâ terör örgütlerinden bahsediyor.
Maalesef aynen Adana Mutabakatında olduğu gibi emperyalistlerin hedefini yine Rusya açıkladı ve ABD'nin bölgede Kürdistan kurmak istediğini söyledi.
Bakın! Prof. Dr. Haydar Baş'ın yıllar önce düzenlenen 'Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler' sempozyumunda yaptığı konuşmadan şu notu almıştım:
"Türk milleti bu coğrafyada baş iken inancı bir, kıblesi bir, kitabı bir topluluk vardı. Bu topluluk gene aynı..
Ama gelmiş Batılılar bunu kendi değer ölçülerine göre bölüp dağıtmışlar. Şimdi onların bu ölçülerine göre ülkelerinde siyaset yapan güdümlü insanlar var.
Kendi milletinin değerlerine ters düşmüş, onların verdiği değer ölçülerine göre hayat yargılarını oluşturmuşlar. Nerede? Ortadoğu'nun tamamında. Başka nerede? Türkiye'de…"
Tablo aynen tarif edilen gibi değil mi?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024