AKP iktidarları döneminde Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı yapmış, 15 Temmuz gecesi esir alınmış, daha sonra Milli Savunma Bakanı olarak atanmış Hulusi Akar 2020'nin birinci ayında aynen şöyle demişti: "Yunanistan'ın, Ege'de gayri askeri statüsü uluslararası anlaşmalarla belirlenen 23 adadan 16'sını, bu anlaşmaların getirdiği düzenlemelere aykırı olarak silahlandırdı."
Şimdi 2020'nin dokuzuncu ayındayız ve AKP'nin Dışişleri Bakanı diyor ki, "Meis'i İtalyanlara vermişiz, onlar da Yunanistan'a vermiş. Yanı başımızda, vermişiz… Geçmişteki anlaşmaları büyük başarı öyküsü diye ders kitaplarında ilkokulda anlatmaya çalıştılar bizlere ama maalesef işte görüyoruz".
Sayın Çavuşoğulu'nun ne gördüğünün bilemem ama ben gördüklerimiz yazayım.
Semadirek adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
Limni adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
Taşoz adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
Bozbaba adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
Midilli adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
Sakız adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
Sisam adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
Ahikerya adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
İpsara adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
İstanbulya adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
Rodos adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
Herke adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
Kerpe adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
Kaşot adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
İlyaki adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
İncirli adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
Kelemez adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
Leryos adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
Batnaz adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
İlipsi adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
Sömbeki adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
İstanköy adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı.
Meis adası, AKP döneminde Yunanistan tarafından silahlandırıldı. (Umarım tekzip göndererek hangi adaların silahlandırıldığını resmi olarak belirtirler.)
Yunanistan daha ilk adaya silah ve asker çıkardığı gün Yeni Mesaj gazetesi olarak bu işgali manşetlere taşımış, iktidarı, siyasileri, 'bu işgal' karşısında dik durmaya çağırmıştık. Ama Çiller kadar bile duruş gösteremediler!
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş, her fırsatta Ege'deki kıta sahanlığı ve Kıbrıs konusuna dikkat çekmiş ve Batı'nın hedeflerini tek tek açıklamıştı.
Birçok emekli asker, gerçek manada ulusalcı ve Atatürkçü aydın insanlarımız da aynı duruşu göstermişlerdi.
Bugün iktidarın yılmaz savunucusu MHP bile o gün neler demişti, neler!
Gel gör ki! AKP 2020'ye kadar işgal edilen bu adaları hiç gündemine almamış, hatta ısrarlı sorulara 'birkaç kayalık' ifadesiyle geçiştirmişti.
Sorulması gereken; AKP iktidarı bugün topu neden Lozan'a atıyor?
Çünkü sıkıştı. Basiret ve beceriksizliklerine kılıf arıyor. Dün 'dostum' dedikleri bugün siyasetle, topla, tüfekle, ekonomi ile AKP'yi köşeye sıkıştırdılar. Ya onlara istediklerini verecek. Ya da savaşacak.
Diğer taraftan Dışişleri Bakanı'nın bu açıklaması teslim olduk, demektir.
Dışişleri'nin bu açıklaması, Yunanistan Ege'de haklı demektir.
Gelelim Lozan'a!
Lozan, Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifadesiyle; 'Bu devletin tapu senedidir'.
Bu gerçeği Batı kabul etmiştir. ABD'li diplomat James Gerard, "Lozan'da Hıristiyan medeniyeti çarmıha gerilmiştir" derken, İngiliz Başbakanı Lloyd George, 28 Temmuz 1924 tarihli Daily Telegraph'ta, "Türklerin başarısı, uygarlığın başarısızlığıdır" demiştir.
Ama birileri hala anlamamakta ısrar ediyor.
Diğer taraftan Kıbrıs'ın 2. Abdülhamit tarafından borçlara karşılık İngilizlere verildiği lise kitaplarında bile yazar. O İngilizler de garantör olarak adayı Yunanlılara devreder.
Lozan'a laf edenler bu gerçeği inkâr eder.
Bir başka konu ise 10-15 yıl cepheden cepheye koşan bir millet netice de tarihi bir zafer kazanmış.
Ama elde ne top kalmış, ne tüfek. Kayıtlarda Karadeniz'de bir kaç geminin varlığından bahsediliyor. Yani gemi hiç yok.
Bugün tank var, tüfek var; gemiler, denizaltı filoları var; yüzlerce savaş açığımız var. Askerimiz dimdik ayakta. Hatta hangara kaldırdığımız savunma sistemlerimiz bile var!
Bu şartlarda 16 adaya, düşman asker çıkarıyor ama ülkemizi idare eden zihniyet, Lozan'ı suçlu gösteriyor.
Bu çaresizliğin, teslim olmuşluğun itirafıdır.
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025