Temmuz sonu itibariyle, 1 yıllık 97 milyar dolar ihracata karşılık 154 milyar dolar ithalat gerçekleşti. Dış ticaret açığımız 57 milyar dolara ulaştı.2001 krizinden bugüne kadar ithalat, ihracat ve dış ticaret durumunu aşağıdaki tablodan net olarak görebilirsiniz:Ekonomi verilerini değerlendirirken, sadece ihracattaki artışı baz almak ve buna göre ekonominin iyimserliğinden bahsetmek deve kuşu gibi başımızı kuma gömmekten farksızdır.İhracat mutlaka önemlidir, ama aynı anda ithalatı da değerlendirmek ve bunlar arasındaki farkı gösteren dış ticaret açığını önümüze koymak mutlaka gereklidir.Dikkat ederseniz siyasilerimiz, ekonomi yönetimi ve olumsuzlukları sümenaltı etmekle görevli ekonomistler sürekli olarak ihracatımız şu kadar arttı, dış ticaret hacmimiz bu kadar arttı diye hep olumlu tablolar çiziyorlar.Yukarıdaki tabloya dikkat ederseniz, ihracat gerçekten artmıştır. 2001 yılında 31,3 milyar dolar ihracatımız 97 milyar dolara çıkmıştır. 3,1 kat bir artış, ama ithalat daha fazla artmıştır.2001 yılında ithalatımız 41,4 milyar dolarken, Temmuz 2007'de 154 milyar dolara çıkmıştır, yani 3,72 kat bir artış.İthalatın ihracattan farkını gösteren dış ticaret açığı ise 2001 yılında 10,1 milyar dolar iken, Temmuz 2001'de 57 milyar dolara çıkmış ve 5,64 kat bir artış olmuştur.İthalatta ve dış ticaret açığındaki artış ihracattaki artışın şişme bir rakam olduğunu göstermektedir.Siyasilerimiz bir de dış ticaret hacmimizin arttığından gururla bahsetmiyorlar mı, pes doğrusu. Dış ticaret hacmi ithalatla ihracatın toplamı. 2001 yılındaki dış ticaret hacmi 72,7 milyar dolarken, Temmuz 2007'deki dış ticaret hacmimiz 251 milyar dolara çıkmıştır.Doğru, dış ticaret hacmimiz ciddi bir oranda büyümüştür, ama bu neyi ifade eder?Büyüdükçe borçlanan, büyümesini borçlanarak yapan, yaptığı ticaret bile onu dışarıya daha bağımlı kılan, bağımsızlığına zarar veren bir ekonomi bizi nereye götürür? Bununla gurur mu duymalı, yoksa kafamızı ellerimizin arasına alarak, biz nerede yanlış yapıyoruz diye düşünmeli mi? Tabloya bir daha baktığınızda ekonomik bir istikrardan bahsedebiliriz, ama iyiye doğru değil.İthalat sürekli olarak, istikrarlı bir şekilde ihracattan daha fazla artıyor ve buna bağlı olarak istikrarlı bir dış ticaret açığı mevcut.Bunun anlamı bundan sonra daha fazla borçlanacağız ve borcumuz da istikrarlı bir şekilde artacak.Kötü bir sona doğru istikrarlı gidiş bize gelecekte huzur getirmez.Ne getirir, ne götürür öğrenmek istiyorsanız lütfen Osmanlı'nın son dönemlerini ve de ekonomi tetikçilerinin itiraflarını mutlaka inceleyin.Ülkeler borçlandırılarak, silah kullanmadan nasıl batırılır, nasıl işgal edilir görürsünüzBelki size bir fikir verebilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Ekonomide büyüyoruz, enflasyon düşüyor, halk niye fakir? / 04.09.2025
- Soruşturmalar siyasi değilse, ispatlayın! / 03.09.2025
- 19 Mayıs’taki bağımsızlık yürüyüşü 30 Ağustos’ta sele dönüştü / 02.09.2025
- Komisyon, ‘cambaza bak’ oyunu mu? / 30.08.2025
- 81 ilde sığınak dün değil niye bugün? / 28.08.2025
- Komisyon kesmedi, çıtayı yükseltme peşindeler / 27.08.2025
- Ağustos ayı Türk milletinin zaferleriyle dolu / 26.08.2025
- Etkin pişmanlıkla adalet sağlanır mı? / 23.08.2025
- Komisyonda ‘ısınma turları’ mı? / 22.08.2025
- Memurlar, talep ettikleri zamma ulaşabilecek mi? / 21.08.2025
- Soruşturmalar siyasi değilse, ispatlayın! / 03.09.2025
- 19 Mayıs’taki bağımsızlık yürüyüşü 30 Ağustos’ta sele dönüştü / 02.09.2025
- Komisyon, ‘cambaza bak’ oyunu mu? / 30.08.2025
- 81 ilde sığınak dün değil niye bugün? / 28.08.2025
- Komisyon kesmedi, çıtayı yükseltme peşindeler / 27.08.2025
- Ağustos ayı Türk milletinin zaferleriyle dolu / 26.08.2025
- Etkin pişmanlıkla adalet sağlanır mı? / 23.08.2025
- Komisyonda ‘ısınma turları’ mı? / 22.08.2025
- Memurlar, talep ettikleri zamma ulaşabilecek mi? / 21.08.2025