Türkler gelenek, görenek, yazı, eğitim, sosyal kurumlar, tıp, mimari, eğitim vs. gibi konularda tarihe çok büyük izler bırakmış bir millet olmasına rağmen Türk, denilince akla ilk ordu gelir, cesaret gelir.
İslam'dan önceki Türklerde 'ordu-millet' geleneği vardır. Yani askerlik özel bir meslek sayılmaz ve paralı askerler bulunmazdı. Savaş zamanında kadın-erkek, eli silah tutan herkes askerdir.
Türkler, İslam olduktan sonra iman dairesindeki cihat mantığı ile bu gelenek adeta tamamlanmış ve milletimiz için askerlik bir şeref sayılırken savaş bir şölen, ölüm (şehitlik) ise en büyük mutluluk olmuştur.
Ne zaman ki bu özelliklerimiz zedelendi işte o zaman, mağlubiyetler peş peşe gelmeye başladı. Mağlubiyetler dağılmayı hatta topyekûn çöküşü getirdi. Bu akıbeti 100 yıl önce yaşadık.
* * *
İşte o akıbeti, hayra dönmesine vesile olan ve Türkiye Cumhuriyetini kuran lider Atatürk'tü.
Atatürk, Türk tarihini devlet-millet, devlet-asker, asker-millet gerçeğini çok iyi bildiği, coğrafyamızın stratejik konumu ve düşmanlarımızın çokluğunun farkında olduğu için en büyük adımlarından birini de ordu ve savunma sanayi noktasında atmıştır.
Düzenli ordu ve asker eğitimi yanında Atatürk, 12 yıl içerisinde açtığı fabrikalarla milli ordunun silahlarını, teçhizatını da büyük ölçüde millileştirmiştir. Kısaca milli savunma sanayiyi kurmuştur.
1) Ankara Fişek Fabrikası (1924)
2) Ankara Hafif Silah ve Top Tamir Atölyeleri (1924)
3) Gölcük Tersanesi (1924)
4) Şakir Zümre Fabrikası (1925)
5) Eskişehir Uçak Tamirhanesi/Fabrikası
6) Tayyare, Otomobil ve Motor Türk AŞ (TOMTAŞ, 1926)
7) Kayseri Uçak Fabrikası (1928)
8) Kırıkkale Mühimmat Fabrikası (1927)
9) Kırıkkale Elektrik Santrali ve Çelik Fabrikası (1928)
10) Kayaş Kapsül Fabrikası (1930)
11) Nuri Kıllıgil Tabanca, Havan ve Mühimmat Üretim Tesisleri (1930)
12) Barut, Tüfek ve Top Fabrikaları (1936)
13) Nuri Demirağ Uçak Fabrikası (1936)
* * *
Gelmek istediğim nokta ise Atatürk'ün attığı o adımlar neden yok edildi ve bugün neden yerli-milli savunma sanayimiz yok, sorusunun cevabıdır.
S-400, F-35 gündemi malum. Televizyonlarda emekli askerler, dış politika uzmanları, siyasetçiler, gazeteciler gündemi tartışıyorlar.
Tartışılmayan konu ise 'biz neden kendi uçağımızı, kendi füze sistemi yapamıyoruz' sorusunun cevabı.
Sahi neden yapamıyoruz? Yoksa yapamayız mı?
Tabi ki yaparız. Yukarı da belirttim. Savaştan yeni çıkmış bir millet, 12 yıl içerisinde uçak bile üretmişken bugün yapamıyorsak bu kapasitemiz olmamasından, bilim insanlarımızın beceriksizliklerinden vs. değil.
Tamamen dünden bugüne iktidara gelen partilerin izlediği mandacı siyaset ve ABD'ye teslimiyet politikaları yüzündendir. Bu millete, bu devlete NATO'nun askeri olmak, ABD'nin ağzına bakmak, Rusya'nın himmetini beklemek yakışıyor mu?
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024