Seni Hak'tan başkasına çevirecek sebeplere bağlayan şey sana düşmandır. Gafletle çıkan Hak Teala'yı hatırlamadan aldığın her nefes sana kızgın demirlerle bir nişandır."
Allah-ü Teala'nın rızasına kavuşmak için gece gündüz gayret eden Ebu Süleyman Darani hazretleri, tevazu sahibiydi. Buyurdu ki;
"Allah'tan razı olmak ve Allah'ın kullarına acımak, peygamberlerin ahlakındandır."
"Bütün insanlar başıma toplansa ve beni küçük görmekten vazgeçirmeye çalışsalar vazgeçiremezler."
"Allah-ü Teala ile kul arasında en açık şey, kulun Mevla'sının verdiği her nimetin nereye sarf edildiğini ona birer birer arz etmesidir."
"Gözünüzü ağlamaya, kafanızı düşünmeye alıştırın" buyuran Ebu Süleyman Darani hazretleri, ağlamayı terk etmeyi, ilahi inayetten mahrumiyet sayardı. Çünkü irfan sahibi geceleri kaim olarak ibadete devam ettiği sürece Allah-ü Teala ona rahmet kapılarını açar. "Her şeyin bir alameti, işareti olduğu gibi, ilahi feyzlere kavuşmaktan mahrum kalmanın alameti de ağlamamak, ağlamayı terk etmektir" buyurdu.
"Nefsimin güzel gördüğü hiç bir işi güzel görmedim."
"En zor, ama en makbul şey sabırdır. Sabır, iki kısımdır. Birincisi, Allah-ü Teala'nın yapmamızı emrettiği, fakat nefsimizin istemediği ibadetleri yapmaya devam etmekte sabretmek, ikincisi ise, Allah-ü Teala'nın yapmamızı yasak ettiği fakat nefsimizin hoşuna giden şeyleri yapmamaya devam etmekteki sabırdır."
"En faziletli amel, nefsin istediğinin zıddını yapmaktır."
İnsanlara şefkat, merhamet ve tevazu ile davranırdı. Bu hususta da;
"Bütün insanlar beni, olduğumdan daha aşağılamak, hakaret etmek isteseler, bunu yapamazlar. Çünkü, herkesin, hakaret derecelerinin en aşağısı olarak düşünebileceklerinden daha aşağı olduğumu biliyorum" buyururdu.