Şimdilerde pek esamisi okunmayan, caddede-sokakta, çarşıda-pazarda, sosyal hayatın her hangi bir alanında izine rastlanmayan ama bize, bizim medeniyetimize ait olan "isar" ahlakının şiirleşmiş hali?
Her hal ve şartta, her zaman ve zeminde kardeşini kendine tercih etmek?
Bütün zaman ve zeminlerde kardeşi, arkadaşı, eşi, dostu, komşuyu ve akrabayı kendinden bir adım önde tutmak, onlardan bir adım geride bulunmak?
Her şeyin en güzeline benden önce, benim yanımdaki layıktır, yanımdaki her kim ise?..
Bir işin kotarılmasında, bir oluşumun gerçekleşmesinde, ihtiyaç sahiplerine bir kaynağın ulaştırılmasında hep en önde olsa bile, kendini sürekli yardımcı unsur olarak görmek, görebilmek?
Güzelliğin oluşmasında, iyiliğin yaygınlaşmasında, hayırların yayılmasında sürekli başkalarını önde görmek, öylece takdim ve de takdir etmek?
Her hal ve şartta, her zaman ve zeminde; "Eller yahşi biz yaman/Eller buğday biz saman" diyebilmek?
Şimdilerde pek izine rastlamadığımız, örneklerine şahit olamadığımız bu haslet, bu "isar" ahlakı bizzat, özbeöz bizim medeniyetimizin, bizim güzel ahlakımızın en temel unsurlarından biridir.
Bütün başarılar, ortaya çıkan güzel eserler, erişilen mutlu sonuçlar kardeşlerime, arkadaşlarıma, yol arkadaşlarıma aittir ben sadece onlara yardımcı oldum anlayışı?
Paylaşılacak bir külfet mi var en önde ben olmalıyım, paylaşılacak bir nimet mi var ben en sonda olsamda olur, hatta bana kalmasa da olur diyebilmek?
Kardeşini, arkadaşını, komşusunu, akrabasını kendi nefsine tercih etmek, onları bir kuşak, bir adım önde görmek?
"Ve şunlar ki onlardan önce yurdu hazırlayıp iymana sahib oldular, kendilerine hicret edenlere mahabbet beslerler, ve onlara verilenden nefislerinde bir kaygı duymazlar, kendilerinde ihtiyaç bile olsa iysar ile nefislerine tercih ederler, her kim de nefsinin hırsından korunursa işte onlardır o felah bulanlar." (Haşr: 9).
Her tür güzelliği arkadaşından bilmek, her çeşit başarıyı kardeşinden bilmek, her türlü nimeti kardeşine ve arkadaşına layık görmek?
"Eller yahşi biz yaman/Eller buğday biz saman" anlayışından ufak kırıntılar taşıyanlara rastlarsanız uzun uzun seyredin onları, bu eşsiz hasletin yaşayan örneklerini görürseniz sarılın ellerini öpün ve eğitimlerine tabi olun.
Elimizden-eteğimizden, mahallemizden-apartmanımızdan, köyümüzden-kentimizden ve köylümüzden-kentlimizden kayıp giden, uçup kaybolan değerlerimizden hem de en değerlilerinden?
Her hal ve şartta, her zaman ve zeminde kardeşini kendine tercih etmek?
Bütün zaman ve zeminlerde kardeşi, arkadaşı, eşi, dostu, komşuyu ve akrabayı kendinden bir adım önde tutmak, onlardan bir adım geride bulunmak?
Her şeyin en güzeline benden önce, benim yanımdaki layıktır, yanımdaki her kim ise?..
Bir işin kotarılmasında, bir oluşumun gerçekleşmesinde, ihtiyaç sahiplerine bir kaynağın ulaştırılmasında hep en önde olsa bile, kendini sürekli yardımcı unsur olarak görmek, görebilmek?
Güzelliğin oluşmasında, iyiliğin yaygınlaşmasında, hayırların yayılmasında sürekli başkalarını önde görmek, öylece takdim ve de takdir etmek?
Her hal ve şartta, her zaman ve zeminde; "Eller yahşi biz yaman/Eller buğday biz saman" diyebilmek?
Şimdilerde pek izine rastlamadığımız, örneklerine şahit olamadığımız bu haslet, bu "isar" ahlakı bizzat, özbeöz bizim medeniyetimizin, bizim güzel ahlakımızın en temel unsurlarından biridir.
Bütün başarılar, ortaya çıkan güzel eserler, erişilen mutlu sonuçlar kardeşlerime, arkadaşlarıma, yol arkadaşlarıma aittir ben sadece onlara yardımcı oldum anlayışı?
Paylaşılacak bir külfet mi var en önde ben olmalıyım, paylaşılacak bir nimet mi var ben en sonda olsamda olur, hatta bana kalmasa da olur diyebilmek?
Kardeşini, arkadaşını, komşusunu, akrabasını kendi nefsine tercih etmek, onları bir kuşak, bir adım önde görmek?
"Ve şunlar ki onlardan önce yurdu hazırlayıp iymana sahib oldular, kendilerine hicret edenlere mahabbet beslerler, ve onlara verilenden nefislerinde bir kaygı duymazlar, kendilerinde ihtiyaç bile olsa iysar ile nefislerine tercih ederler, her kim de nefsinin hırsından korunursa işte onlardır o felah bulanlar." (Haşr: 9).
Her tür güzelliği arkadaşından bilmek, her çeşit başarıyı kardeşinden bilmek, her türlü nimeti kardeşine ve arkadaşına layık görmek?
"Eller yahşi biz yaman/Eller buğday biz saman" anlayışından ufak kırıntılar taşıyanlara rastlarsanız uzun uzun seyredin onları, bu eşsiz hasletin yaşayan örneklerini görürseniz sarılın ellerini öpün ve eğitimlerine tabi olun.
Elimizden-eteğimizden, mahallemizden-apartmanımızdan, köyümüzden-kentimizden ve köylümüzden-kentlimizden kayıp giden, uçup kaybolan değerlerimizden hem de en değerlilerinden?
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024