Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'nin girişimleriyle Conrad Otel'de gerçekleştirilen Filistin'i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada yine dünyayı suçlayarak şöyle dedi:
"Mazlumların yanında yer almayan bir küresel düzen, zalimlerin oyuncağı olmaya mahkumdur. Bugün dünya, zalim karşısında susan hatta zulmü alkışlayan bir düzenin esiri olmuştur…"
Ve
"Elbette başkalarını eleştirirken kendilerini ihmal edemeyeceklerini belirten Erdoğan, "Üzülerek söylüyorum, içim kan ağlayarak söylüyorum, İslam dünyası da kendisinden bekleneni maalesef yerine getirememiştir."
Daha sonra ise Filistin ve Gazze başlıklarında yaptıkları mitingleri, uluslararası arenada gerçekleştirdikleri çağrıları, gıda yardımlarını filan uzun uzun anlattı.
'Gazze için kıyamdayız'
Bu cümlede Sayın Erdoğan'a ait. Hem de son katliamın başladığı 7 Ekim 2023'te dile getirmişti.
Türk Milleti, cumhuriyet bayramını kutlamaya hazırlanırken Bir yandan İsrail ile ticarete devam eden iktidar partisi diğer taraftan 28 Ekim'de İstanbul'da 'Filistin mitingine' davet çağrıları yapıyordu.
Cumhur ittifakı ögeleriyle büyük bir miting gerçekleştirdiler. Öyle konuşmalar yapıldı, öyle vurgular dillendirildi ki, 'tamam artık, bu saatten sonra İsrail sinek bile öldüremez' hissiyatı uyandırıldı.
Ama ertesi gün İsrail ile ticaret aynen devam ederken katliamlarda artarak devam ediyordu.
İktidar miting yapmaz gereğini yapar
Cumhuriyetin 100. yılı dolayısıyla partisinin düzenlediği 'Cumhuriyet' şöleninde konuşan BTP lideri Hüseyin Baş, bu mitingleri sorguladı ve insanımızı, ortadaki sonuçlarla yüzleşmeye davet etti.
Sayın Baş şöyle dedi; "40 yıldır yapılan mitinglerin neticesinde Filistin bir karış toprak kazanmadı, İsrail genişlemeye devam etti, Filistin'de tek bir çocuk evine kavuşmadı. İsrail öldürmeye devam ediyor.
Bu mitingler, Filistinlinin hayrına değil. Bu konunun hamisi gibi görünen ve bu konu üzerinden Türk milletini kandıranlardan başka hiç kimseye yaramadı.
O mitinge giden duyarlı kardeşlerime sesleniyorum; Siz sadece ve sadece Erdoğan'ın ekmeğine yağ sürüyorsunuz, başka hiçbir şey yapmıyorsunuz. Yaptıklarınız Filistin'de öldürülen masum çocukların kanının akmasını engellemiyor."
Erdoğan'ın mitinginden 10 gün önce
İsrail soykırımının 10'cu gününde Mescid-i Aksa hatibi Filistinli Şeyh Yusuf Makharza islam dünyasına şöyle sesleniyordu:
''Türkiye nerede? Erdoğan'ın memleketi olan. Bize diyordu ki, 'Kudüs kırmızı çizgimizdir'.
Bize şöyle bir açıklama yapmış ve demişti ki; Gazze'de yapılan yıkım katliam sayılacaktır. Allah, sana afiyet versin. Vallahi bu olayların ne manaya geldiğini anlamamızı sağlamış oldun.
Pakistan nerede? O kimyasal silahı olan.
Birde bu Ürdün kralı. Şu komşumuz olan…
Bize diyor ki; 'Kudüs kırmızı çizgimizdir'. Allah, sana da afiyet versin. Yeterli yani! Kırmızı bir çizgimiz var, bunu öğrenmiş olduk. Velakin sana uzatılan ele karşılık vermiyorsun.
Ey yalancılar!
Bizlere verdiğiniz bu derslerin bizlere ne faydası var şimdi?
Siz hiç utanmaz mısınız? Yaptıklarınıza utanmıyor musunuz? Utanmıyor musunuz? Arkanızdakiler, ümmetin düşmanları…
Hele Sisi var ya! Yardım kuruluşuna dönüştü. Orda Ezher üniversitesi şeyhi 'Gazze'yi kurtarın' demiş. Bize, fasulye göndermişler. Olmayan suda pişirelim, diye. Biz, fasulyeyi pişirecek suya bile sahip değiliz…"
Daha çok şeyler söyledi Yusuf Hoca. Önce İsrail tarafından tutuklandı. Sonra serbest bırakıldı ve ailesi ile birlikte evi havaya uçuruldu. İnternetten videosu kaldırıldı.
Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin
Soykırımın 5'ci ayına girilmişti. Ülkemizde İsrail malları boykot ediliyor, cafeler taşlanıyor ama İsrail ile ticaret artarak devam ediyordu.
Medyada ise Gazzeli kız çocuğunun mektubu okunuyordu!
"Erdoğan amca adım Danya Ebu Muhsin. Siyonist 'İsrail' bütün ailemi öldürdü. Babamı, annemi kardeşlerimi hepsini öldürdü. Allah'a şükür bombalamada sağ bacağımı kaybettikten sonra sadece beni hayatta bıraktı.
Benimle ailemin başına gelenlere çok ama çok üzüldüm. Allah'tan, Onlara rahmet dilemekten başka elimden hiçbir şey gelmiyor. Her şeye rağmen Allah'a şükrediyorum.
Ama Tayyip amca benim tek beklentim ve umudum sendin. Senden çok umutluydum. Bizi yalnız bırakmaz, mutlaka bize destek çıkacak ve yardıma gelecek diye seni çok bekledik ama ne yazık ki sen de bize yardıma gelmedin.
Oysa bütün Gazze halkı seni zulme ve adaletsizliğe karşı çıkan haksızlığı kabul etmeyen ve her yerde mazlum Müslümanları destekleyen imdada yetişen bir Müslüman lider olarak tanıdı, bildi.
Tayyip amca fiilen yanımızda olamadığın ve imdadımıza koşamadığın için sana küskün ve kırgınım. Rabbime kavuşunca O'na, seni şikayet edeceğim. Bizi hayal kırıklığına uğrattığın ve bize yapılan zulme mani olmadığın için.
Ayrıca Allah'ın Rasulü'ne de güçlü ordunuzun varlığa rağmen Amerika ve tüm kafirlerin Siyonist İsrail'e fiilen yardım ettiği gibi bize yardım etmek ve bizi ölümden kurtarmak üzere gücünüzü ve ordunuzu göndermediğinizi anlatacağım. Allah bana yeter ve O ne güzel vekildir."
Yüzleşme
Geçtiğimiz ay Filistin protestoları nedeniyle ABD'de ters kelepçe ile gözaltında alınan ve tutuklanan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk, tutulduğu merkezde bakım almada zorluk yaşadığını ve başörtüsünün zor kullanarak çıkarıldığını söyledi. Hala hapiste.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç İstanbul'da yaptığı değerlendirmede gözaltıyı "şiddetle kınadığını" söyledi ve olayın "sözde demokratik ülkelerde düşünce özgürlüğünün olmadığının, insan haklarına saygı duyulmadığının kanıtı" vurgulamıştı.
Çıplak arama
Bu olaydan yaklaşık 4 ay önce ise 29 Kasım 2024'te İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen TRT World Forum etkinliğinde, İsrail ile petrol ticareti yapan Socar şirketinin Türkiye CEO'su Elchin Ibadov'u protesto eden 5'i kadın 9 genç gözaltına alınarak tutuklanmıştı.
Tutuklananlardan Fatma Dilara Gezmişoğlu şöyle diyordu: 'Kadın polisler tarafından çıplak aramaya maruz bırakıldık. Gerçekten çok zordu. Peçete ve sabun vermediler… Namaz kıldığımız için dalga geçtiler… Polis, beni araca fırlattı… Başörtümü kestiler…"
Söylenenler ve yaşananlar ortada. Herkes tercih ettiğinden bire bir sorumludur.
"Mazlumların yanında yer almayan bir küresel düzen, zalimlerin oyuncağı olmaya mahkumdur. Bugün dünya, zalim karşısında susan hatta zulmü alkışlayan bir düzenin esiri olmuştur…"
Ve
"Elbette başkalarını eleştirirken kendilerini ihmal edemeyeceklerini belirten Erdoğan, "Üzülerek söylüyorum, içim kan ağlayarak söylüyorum, İslam dünyası da kendisinden bekleneni maalesef yerine getirememiştir."
Daha sonra ise Filistin ve Gazze başlıklarında yaptıkları mitingleri, uluslararası arenada gerçekleştirdikleri çağrıları, gıda yardımlarını filan uzun uzun anlattı.
'Gazze için kıyamdayız'
Bu cümlede Sayın Erdoğan'a ait. Hem de son katliamın başladığı 7 Ekim 2023'te dile getirmişti.
Türk Milleti, cumhuriyet bayramını kutlamaya hazırlanırken Bir yandan İsrail ile ticarete devam eden iktidar partisi diğer taraftan 28 Ekim'de İstanbul'da 'Filistin mitingine' davet çağrıları yapıyordu.
Cumhur ittifakı ögeleriyle büyük bir miting gerçekleştirdiler. Öyle konuşmalar yapıldı, öyle vurgular dillendirildi ki, 'tamam artık, bu saatten sonra İsrail sinek bile öldüremez' hissiyatı uyandırıldı.
Ama ertesi gün İsrail ile ticaret aynen devam ederken katliamlarda artarak devam ediyordu.
İktidar miting yapmaz gereğini yapar
Cumhuriyetin 100. yılı dolayısıyla partisinin düzenlediği 'Cumhuriyet' şöleninde konuşan BTP lideri Hüseyin Baş, bu mitingleri sorguladı ve insanımızı, ortadaki sonuçlarla yüzleşmeye davet etti.
Sayın Baş şöyle dedi; "40 yıldır yapılan mitinglerin neticesinde Filistin bir karış toprak kazanmadı, İsrail genişlemeye devam etti, Filistin'de tek bir çocuk evine kavuşmadı. İsrail öldürmeye devam ediyor.
Bu mitingler, Filistinlinin hayrına değil. Bu konunun hamisi gibi görünen ve bu konu üzerinden Türk milletini kandıranlardan başka hiç kimseye yaramadı.
O mitinge giden duyarlı kardeşlerime sesleniyorum; Siz sadece ve sadece Erdoğan'ın ekmeğine yağ sürüyorsunuz, başka hiçbir şey yapmıyorsunuz. Yaptıklarınız Filistin'de öldürülen masum çocukların kanının akmasını engellemiyor."
Erdoğan'ın mitinginden 10 gün önce
İsrail soykırımının 10'cu gününde Mescid-i Aksa hatibi Filistinli Şeyh Yusuf Makharza islam dünyasına şöyle sesleniyordu:
''Türkiye nerede? Erdoğan'ın memleketi olan. Bize diyordu ki, 'Kudüs kırmızı çizgimizdir'.
Bize şöyle bir açıklama yapmış ve demişti ki; Gazze'de yapılan yıkım katliam sayılacaktır. Allah, sana afiyet versin. Vallahi bu olayların ne manaya geldiğini anlamamızı sağlamış oldun.
Pakistan nerede? O kimyasal silahı olan.
Birde bu Ürdün kralı. Şu komşumuz olan…
Bize diyor ki; 'Kudüs kırmızı çizgimizdir'. Allah, sana da afiyet versin. Yeterli yani! Kırmızı bir çizgimiz var, bunu öğrenmiş olduk. Velakin sana uzatılan ele karşılık vermiyorsun.
Ey yalancılar!
Bizlere verdiğiniz bu derslerin bizlere ne faydası var şimdi?
Siz hiç utanmaz mısınız? Yaptıklarınıza utanmıyor musunuz? Utanmıyor musunuz? Arkanızdakiler, ümmetin düşmanları…
Hele Sisi var ya! Yardım kuruluşuna dönüştü. Orda Ezher üniversitesi şeyhi 'Gazze'yi kurtarın' demiş. Bize, fasulye göndermişler. Olmayan suda pişirelim, diye. Biz, fasulyeyi pişirecek suya bile sahip değiliz…"
Daha çok şeyler söyledi Yusuf Hoca. Önce İsrail tarafından tutuklandı. Sonra serbest bırakıldı ve ailesi ile birlikte evi havaya uçuruldu. İnternetten videosu kaldırıldı.
Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin
Soykırımın 5'ci ayına girilmişti. Ülkemizde İsrail malları boykot ediliyor, cafeler taşlanıyor ama İsrail ile ticaret artarak devam ediyordu.
Medyada ise Gazzeli kız çocuğunun mektubu okunuyordu!
"Erdoğan amca adım Danya Ebu Muhsin. Siyonist 'İsrail' bütün ailemi öldürdü. Babamı, annemi kardeşlerimi hepsini öldürdü. Allah'a şükür bombalamada sağ bacağımı kaybettikten sonra sadece beni hayatta bıraktı.
Benimle ailemin başına gelenlere çok ama çok üzüldüm. Allah'tan, Onlara rahmet dilemekten başka elimden hiçbir şey gelmiyor. Her şeye rağmen Allah'a şükrediyorum.
Ama Tayyip amca benim tek beklentim ve umudum sendin. Senden çok umutluydum. Bizi yalnız bırakmaz, mutlaka bize destek çıkacak ve yardıma gelecek diye seni çok bekledik ama ne yazık ki sen de bize yardıma gelmedin.
Oysa bütün Gazze halkı seni zulme ve adaletsizliğe karşı çıkan haksızlığı kabul etmeyen ve her yerde mazlum Müslümanları destekleyen imdada yetişen bir Müslüman lider olarak tanıdı, bildi.
Tayyip amca fiilen yanımızda olamadığın ve imdadımıza koşamadığın için sana küskün ve kırgınım. Rabbime kavuşunca O'na, seni şikayet edeceğim. Bizi hayal kırıklığına uğrattığın ve bize yapılan zulme mani olmadığın için.
Ayrıca Allah'ın Rasulü'ne de güçlü ordunuzun varlığa rağmen Amerika ve tüm kafirlerin Siyonist İsrail'e fiilen yardım ettiği gibi bize yardım etmek ve bizi ölümden kurtarmak üzere gücünüzü ve ordunuzu göndermediğinizi anlatacağım. Allah bana yeter ve O ne güzel vekildir."
Yüzleşme
Geçtiğimiz ay Filistin protestoları nedeniyle ABD'de ters kelepçe ile gözaltında alınan ve tutuklanan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk, tutulduğu merkezde bakım almada zorluk yaşadığını ve başörtüsünün zor kullanarak çıkarıldığını söyledi. Hala hapiste.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç İstanbul'da yaptığı değerlendirmede gözaltıyı "şiddetle kınadığını" söyledi ve olayın "sözde demokratik ülkelerde düşünce özgürlüğünün olmadığının, insan haklarına saygı duyulmadığının kanıtı" vurgulamıştı.
Çıplak arama
Bu olaydan yaklaşık 4 ay önce ise 29 Kasım 2024'te İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen TRT World Forum etkinliğinde, İsrail ile petrol ticareti yapan Socar şirketinin Türkiye CEO'su Elchin Ibadov'u protesto eden 5'i kadın 9 genç gözaltına alınarak tutuklanmıştı.
Tutuklananlardan Fatma Dilara Gezmişoğlu şöyle diyordu: 'Kadın polisler tarafından çıplak aramaya maruz bırakıldık. Gerçekten çok zordu. Peçete ve sabun vermediler… Namaz kıldığımız için dalga geçtiler… Polis, beni araca fırlattı… Başörtümü kestiler…"
Söylenenler ve yaşananlar ortada. Herkes tercih ettiğinden bire bir sorumludur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025