Bu manşeti hatırlıyor musunuz? Hani içerde bayrak, ezan, vatan naraları atılırken Sayın Erdoğan, 3. kez cumhurbaşkanı seçildiğinde batı medyası atmıştı.
Neden? Mültecilerin, Avrupa'ya geçişine engel olduğu için. Peki, neden engel olduk?
'Avrupa Birliği, insan haklarından bahsediyor ancak 2015 sığınmacı krizinde Suriyeli sığınmacıları ülkesinde tutması için Erdoğan'a büyük meblağlar ödemekten kaçınmadı… Erdoğan daha fazla nakit para karşılığında Akdeniz'den yasa dışı geçiş yapan göçmenleri geri almayı da kabul etmişti, diyorlar.
Ensar, muhacir, katil Esad, can güvenliği gibi başlıklara ben hiç inanmadım, inanmıyorum da!
Zaten Sayın Erdoğan'da, 'Bugün Avrupa huzur içinde yaşıyorsa bunu bize borçludur' sözleriyle Suriyeli, Afgan diğer kaçak mültecileri ülkemizde tuttuğunu ifade etmişti.
'Avrupa'nın huzurunu' ve bu huzuru bozacak etkenleri gören Sayın Erdoğan ve iktidarı, Türkiye'nin iç huzuru ve bu huzuru bozacak etkenleri neden görmüyor?
Oysa hemen doğumuzda Pakistan, güneyimizde Lübnan örneği var. Filistin örneği ise zaten hayata geçmiş vaziyette.
Seçim sürecinde muhalefet, 'Suriyelileri göndereceğiz' dedi ama vatandaşı inandıramadı.
Cumhur ittifakı ise net olarak 'göçmenler kalacak' dedi. Seçimlere az bir zaman önce ise 'onurlu dönüş' kavramını kullanmaya başladılar.
Ne demek onurlu dönüş? Şimdiye kadar 250 bin konut yapan devletimiz, Suriye devleti topraklarında yeni şehirler inşa edecek ve isteyenler o bölgelere gidecek.
Malum ülkemizde devletten izinsiz yapılan konutlara, 'imar affı' çıkartılır ve o konutlar kaçak olmaktan çıkar. Çıkmayanlar ise şikayet edilirse veya ranta uygun konumdaysa yıkılır.
Peki, Suriye devleti, Erdoğan hükümetlerinin yaptığı bu yüz binlerce konuta imar affı çıkarmaz ise ne olacak?
Bir başka devletin sınırları içerisinde, o devletten izinsiz konut, hastane, okul yapmanın, o topraklarda asker-polis bulundurmanın uluslararası hukuktaki karşılığı nedir?
Suriye işgalinin başladığı günlerde ABD'nin yanında Suriye'ye girmek isteyen AKP iktidarını, Merhum Prof. Dr. Haydar Baş uyarmış ve 'bugün, Esad'a yönetilen suçlamalarla yarın sizi de suçlayabilirler' demişti.
Bugün-yarın ABD'si, AB'si, Rusya'sı ve de Çin'i, 'Türkiye, Suriye'de işgalcidir' derse ne yapacağız? Devleti yönetenler böyle bir riski neden ve kimin için göze alıyor?
Esad: 'Türk askeri topraklarımızdan çekilmedikten sonra sizinle konuşacak bir şeyim yok' diyor.
Esad iktidarda. Erdoğan'da iktidarda. Türk askeri, Suriye'de. Suriyeliler, Türkiye'de.
Demek ki, 'Esad ile görüşebilirim' söylemleri sadece seçimler içinmiş!
Ucuz insan gücü
İktidarın, Suriyelilere sahiplenmesinin bir sebebi de ucuz insan gücü olmalarıdır. Zaten bir çok AKP kurmayı, 'Suriyelileri gönderirsek Ankara'da fabrikalar durur' şeklindeydi. Bunun tarım, inşaat ve hayvancılık sektörleri de var. Yani Suriyeliler 'ucuz işgücü' olarak kullanılıyor.
Asıl sebep BOP'tur
Adana mutabakatı ortada ve hala geçerli. Rusya'nın, Çin'in, İran'ın Suriye duruşu net. Arap Birliği, Suriye'yi yeniden birliğe kabul etti.
Askerimiz, sınırlarımıza çekilse bundan kim rahatsız olur? ABD ve İsrail. Başka şıkkı olan var mı?
NATO, PYD/YPG terör örgütünü, terör örgütleri listesine aldı mı? Hayır.
ABD'nin, PKK/PYD terör örgütüne desteği tüm hızıyla sürüyor mu? Sürüyor.
Sınır ötesinden gelen şehit haberlerinin faili kim? PKK/PYD terör örgütü.
Ama düşman Esad, katil Esad! Öyle mi?
Milletimize sesleniyorum: BOP'un içindeyiz. Artık farkına varın.
Sırrı Süreyya Önder
Sırrı Süreyya Önder'i nasıl bilirsiniz? Bir filmlerden artistliğini bilirim, bir de siyasi şantajcılığını.
Aynen AKP'den ayrılan Davutoğlu gibi. Aynen önce konuşan sonra susan Erdoğan Bayraktar gibi. Aynen 'bundan sonra beni kimse susturamaz' diyen Faruk Çelik gibi ve daha nice siyasiler gibi!
Malum HDP'nin kabuk değiştirme zamanı gelmiş olacak ki, seçimlere Yeşil Sol Parti adı altında girdiler. Ve seçim sonuçlandıktan sonra Meclis Başkanvekili olarak Sırrı Süreyya Önder'i atadılar.
İşte o Sırrı Süreyya Önder 2016'da Meclis'te şöyle diyordu:
"Sayın cumhurbaşkanı, başbakan olduğunda beni aradı, 'Kandil'e gittiniz ne oldu?' diye sordu. Bunun devamını mahkemelerde söyleyeceğiz. Bizi, Kandil'e gönderen kimmiş, bunları mahkemelerde anlatacağız."
Erdoğan ve ittifakı bu seçimleri ne üzerinden kazandı? PKK-ezan-bayrak.
Ey Sırrı Süreyya Önder! Neden sustun? Erdoğan kazansın diye mi? Yoksa kendini sağlama almak için mi?
İşte bu Sırrı Süreyya Önder diyor ki: "Kürtlerden başka kimsenin demokrasi diye bir derdi olmadığını gördük."
Valla sizin derdiniz iflah olmaz.
- Büyükşehir yasasını hatırlar mısın? / 27.07.2025
- Konuştuklarımız ve konuşturulmadıklarımız / 26.07.2025
- Bedeli hep millet mi ödeyecek? / 25.07.2025
- Ey CHP! / 24.07.2025
- Milleti sorunlarını çözemeyenler devletin varlığına yöneldi / 23.07.2025
- Türk Milleti’nin ne kadar çok hasmı varmış / 22.07.2025
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025