İtibar, denilince hemen aklınıza saray, lüks araçlar, uçaklar filan gelmesin. Onlar 'itibar' denilmesi 'israfı' çarşaflanmak içindir.
Sayın Erdoğan'a göre bir ülkenin itibarı, kullandığı para ile orantılıdır. Evet, yanlış okumadınız. Sayın Erdoğan bir zamanlar bunu ölçü almış ve çok iddialı cümleler kurmuştu.
"Para, bayrak gibi bir ülkenin itibarını ve bağımsızlığını simgeler. Paranın itibarı, ülkenin itibarıdır. Ama maalesef ülkemizde paranın ve ülkenin itibarını beş paralık ettiler" diyordu.
Çok doğru söylüyordu. İktidara geldi ve 19 yıldır o koltukta.
Peki, ülkenin itibarı yani paramızın değeri ne halde?
Rakamlarla, dolar-TL kıyaslarıyla anlatanlar anlattı. Anlamadılar. Anladıkları dilden anlatayım!
'Dün bu ülkede 1 milyona tuvalete gidiliyordu' diyorlardı.
Bugün 1 TL'ye tuvalete almıyorlar. 2, semtine göre 3 TL. Yani 2 veya 3 milyon TL.
Geçen yıl bir Alman, Fransız, İranlı veya İngiliz, Türkiye'den aldığı ev için verdiği para ile bu yıl aynı evden iki tane alıyor.
Düşünün bir kere! 550 milyon dolara makam uçağı alınan bir ülkede, ülkenin stratejik kurumlarından olan tank-palet fabrikası 50 milyon dolara işletmesi devrediliyor ve 'ekonomiyi yükten kurtardık', deniliyorsa paranın da, itibarında ne halde olduğu açıktır.
19 yılda 5 milyon dolar bütçe oluşturup yangın uçaklarını yenileyemeyenler ülke yanarken bir başka devlete 30 milyon dolar hibe gönderiyorsa bunun tabiri sokakta meşhurdur.
Bir daha hatırlayın! Sayın Erdoğan ne diyordu? Para bayraktır, sancaktır, bağımsızlıktır, itibardır. Peki, ülkemizin itibarını üç kuruşluk hale kim getirdi? Bağımsızlığımıza darbeyi kim vurdur? Sancağımızı kim indirdi?
Diğer taraftan dün, 'Faiz bir dünya gerçeğidir, kabul etmemiz lazım' diyen AKP anlayışı son üç-beş yıldır faize sözde bir savaş veriyor.
Hatta bir ezber yapmışlar; 'Faiz bütün kötülüklerin anasıdır. Faiz, enflasyonu tetikliyor'.
Sıfırla. Neden sıfırlayamıyorsun? Şikayetin kime? Kim yönetiyor bu ülkeyi, ekonomiyi?
Dolar, Euro rekordan rekora koşuyor. Diğer ifadeyle devlet ve millet olarak ayakta, otururken, yatarken soyuluyoruz.
Ama 19 yıllık iktidarın mazereti hazır; 'iç ve dış güçler ekonomimize darbe yapmak istiyor, kuşatma altındayız'.
Bir daha soralım; Neden gereğini yapmıyorsunuz? Kim yönetiyor ülkeyi, ekonomiyi? İnsan bile bile hırsızı evinde besler mi?
Hatırlayın! Dolar yükseldiğinde, 'dış güçler' diyen iktidar dolar, birazcık indiğinde, 'yumruğu masaya vurduk' diyordu.
Dolar 6 TL oldu, ardından 7, ardından 8. Hatta bir ara 9 TL'yi geçti. Gecelik faizlerle, borçla dokuzun altına indi.
Hatta geçen gün 8,80'ne çıkmıştı. Ardından 8,35'e geriledi.
BTP Lideri Avukat Hüseyin Baş yayınladığı mesajla hem dünü özetledi, hem de AKP'nin ezberlerini deşifre etti.
Sayın Baş şöyle diyordu; "Dolar 8,80 TL civarından 8,35 TL'lere kadar düştü. Tam bu noktada ne beklediğimi yazayım. En fazla 10 gün içinde Cumhurbaşkanı faizlerin düşürülmesinden bahseder ve doların 9 lira yolculuğu başlar. Not edelim."
10 gün süreleri varken ikinci gün AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bundan böyle enflasyonun daha yukarı çıkması mümkün değil. Faiz oranlarında da düşüşe geçiyoruz, yüksek faiz yok. Çünkü yüksek faiz, bize yüksek enflasyonu getirecektir" dedi.
Faizin yükselmeyeceğine inanan var mı? Yok.
Enflasyonun yükselmeyeceğine inanan var mı? Yok.
Peki, dolar 9 TL'yi geçmeyecek, diyebilen bir baba yiğit var mı? Yok.
Yok. O halde 19 yıldır bu ülkeyi yöneten Sayın Erdoğan bu sözleri hangi amaçla söylemiş olabilir?
1-İslam'ın yasakladığı faize karşı olduğunu göstermek için.
2-Sadece kendisini dikkate alanları tatmin etmek için.
Başka şık bulamadın. Bulan yazsın.
Sonuç olarak AKP 19 yıldır deneme-yanılma yöntemiyle bile ülke yönetmeyi beceremedi.
BTP Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Berk'in; "İçine kendimizi attığımız cehennemi çukurdan çıkabilmek için yepyeni düşünme biçimlerine, yepyeni görme biçimlerine, yepyeni eylem biçimlerine ihtiyacımız var. Görme, düşünme yetisini yitirmiş aydınlarımızdan çok şey mi istiyoruz" dediği gibi artık yeni bir anlayış, yeni bir lider ve alışılmış ezberleri bozan bir sistemden başka çıkış yoktur.
(yarın devam)
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024