Erdoğan ve AKP hükümeti, 2 yıldan fazladır başlattıkları, "Gülen terör örgütünü" bitirme operasyonlarında bir türlü neticeye varamıyorlar. Oysa isteseler (!) bu örgütün üyelerini elleriyle koymuş gibi bulurlar. Elleriyle koymamışlar mıydı?
Diyeceksiniz ki, her gün yeni baskınlar, aramalar, tutuklamalar yapılıyor, kayyımlar atanıyor. En son başörtülü bacılarına dahi dokundular. Hatta Çevik Bir'den daha sert dokundular, dokundurttular.
Dokunuyorlar da peki, neden sonuca gidemiyorlar? Direk söyleyeyim; Çünkü sonuç her iki tarafı da bitirir.
Neyse geriye döneyim. Henri Barkey ismini duymuşsunuzdur. Kısaca hatırlatayım; ABD'nin Ortadoğu uzmanı, BOP'un fikir babalarından, CIA ajanı, üniversite hocası bir isim.
"Türk Ordusu, ABD'ye güvenmiyor. 1 Mart tezkeresinin reddinden sonra AKP liderleriyle anlaşarak Türk Ordusu'nu kafeslediklerini" sözlerinin sahibi.
Son 10 günde Boydak'lar, Zaman gazetesi, Feza yayıncılık, Şifa üniversitesi rektörü, Ekrem Dumanlı vs. derken paralel yapıyı bitirme harekatı gündem olarak PKK'yı bitirme harekatının önüne geçti.
İşte bu gündemin arasında Henri Barkey'in sesi duyuldu. Barkey en son HaberTürk'ten de kovulan ismi malum, kimliği meçhul gazetecilerden Ruşen Çakır ile yaptığı ilginç (!) tespitlerde bulundu.
"Aralık 2013'e kadar (Cemaat-AKP) beraberdiler. Washington'da 'eğer bir paralel bir örgütleşme olmuşsa herhalde hükümetin bilinci altında olmuştur' düşüncesi var. O yüzden pek ciddiye aldıklarını da zannetmiyorum."
"Amerika'da kimse, 'FETÖ'nün 'terör örgütü' olduğuna inanmıyor. Bizim bildiğimiz terör örgütü sağa sola bomba atan insanlardır."
"Türk hükümetinin söylediği bir "terör örgütü" olduğu iddiası. Bence, Amerikan mahkemesinde bunu ispatlamak çok zor. Yani birisini sevmediğiniz için Amerika'dan atamazsınız.
"Gülen'in, Amerikan kanunlarını çiğnediğini şimdiye kadar görmedik."
"Fethullah Gülen (ABD'ye) legal olarak gelmiş bir insan. Meksika sınırını geçip gece yarısı girip, adına sahte vatandaşlık çıkaran birisi değil? Gülen Hareketi yeni bir şey değil. 1999'dan beri Amerika'da."
Yani ABD'ye göre FETÖ terör örgütü değildir. Gülen'in iadesi ise söz konusu dahi edilemez.
Merak ettiğim ise Cumhurbaşkanı Erdoğan; 'Ey ABD! Ya ben, ya Gülen' postasını ne zaman oyacak. Koydu, diyelim. Sizce ABD, kimden vazgeçer?
Bu söyleşide Barkey bir şeyinde altını çiziyor;
"Erdoğan yakında ABD'ye geliyor. Obama'yla görüşmeye çalışıyor. Bir camii açılışına Obama'yı getirmeye çalışıyor ama bence Obama gitmeyecek."
Gider, gitmez bilmem ama bu açıklamalardan iki gün sonra Obama'nın, ABD'nin önde gelen dış politika dergilerinden the Atlantic'den Jeffrey Goldberg'le yaptığı söyleşide Erdoğan için yapılan tespit dikkat çekiciydi;
"Öncelerde Obama, Erdoğan'da bir türlü doğu ile batı arasında köprü olabilecek ılımlı bir Müslüman lider gördü. Şimdi ise Obama, onu (Erdoğan), o kocaman ordusunu kullanarak Suriye'ye istikrar getiremeyen bir fiyasko ve otoriter olarak görüyor."
Bu görüşler beni bağlamaz. Ama 'kadim dostum' diyenleri bağlar.
Diyeceksiniz ki, her gün yeni baskınlar, aramalar, tutuklamalar yapılıyor, kayyımlar atanıyor. En son başörtülü bacılarına dahi dokundular. Hatta Çevik Bir'den daha sert dokundular, dokundurttular.
Dokunuyorlar da peki, neden sonuca gidemiyorlar? Direk söyleyeyim; Çünkü sonuç her iki tarafı da bitirir.
Neyse geriye döneyim. Henri Barkey ismini duymuşsunuzdur. Kısaca hatırlatayım; ABD'nin Ortadoğu uzmanı, BOP'un fikir babalarından, CIA ajanı, üniversite hocası bir isim.
"Türk Ordusu, ABD'ye güvenmiyor. 1 Mart tezkeresinin reddinden sonra AKP liderleriyle anlaşarak Türk Ordusu'nu kafeslediklerini" sözlerinin sahibi.
Son 10 günde Boydak'lar, Zaman gazetesi, Feza yayıncılık, Şifa üniversitesi rektörü, Ekrem Dumanlı vs. derken paralel yapıyı bitirme harekatı gündem olarak PKK'yı bitirme harekatının önüne geçti.
İşte bu gündemin arasında Henri Barkey'in sesi duyuldu. Barkey en son HaberTürk'ten de kovulan ismi malum, kimliği meçhul gazetecilerden Ruşen Çakır ile yaptığı ilginç (!) tespitlerde bulundu.
"Aralık 2013'e kadar (Cemaat-AKP) beraberdiler. Washington'da 'eğer bir paralel bir örgütleşme olmuşsa herhalde hükümetin bilinci altında olmuştur' düşüncesi var. O yüzden pek ciddiye aldıklarını da zannetmiyorum."
"Amerika'da kimse, 'FETÖ'nün 'terör örgütü' olduğuna inanmıyor. Bizim bildiğimiz terör örgütü sağa sola bomba atan insanlardır."
"Türk hükümetinin söylediği bir "terör örgütü" olduğu iddiası. Bence, Amerikan mahkemesinde bunu ispatlamak çok zor. Yani birisini sevmediğiniz için Amerika'dan atamazsınız.
"Gülen'in, Amerikan kanunlarını çiğnediğini şimdiye kadar görmedik."
"Fethullah Gülen (ABD'ye) legal olarak gelmiş bir insan. Meksika sınırını geçip gece yarısı girip, adına sahte vatandaşlık çıkaran birisi değil? Gülen Hareketi yeni bir şey değil. 1999'dan beri Amerika'da."
Yani ABD'ye göre FETÖ terör örgütü değildir. Gülen'in iadesi ise söz konusu dahi edilemez.
Merak ettiğim ise Cumhurbaşkanı Erdoğan; 'Ey ABD! Ya ben, ya Gülen' postasını ne zaman oyacak. Koydu, diyelim. Sizce ABD, kimden vazgeçer?
Bu söyleşide Barkey bir şeyinde altını çiziyor;
"Erdoğan yakında ABD'ye geliyor. Obama'yla görüşmeye çalışıyor. Bir camii açılışına Obama'yı getirmeye çalışıyor ama bence Obama gitmeyecek."
Gider, gitmez bilmem ama bu açıklamalardan iki gün sonra Obama'nın, ABD'nin önde gelen dış politika dergilerinden the Atlantic'den Jeffrey Goldberg'le yaptığı söyleşide Erdoğan için yapılan tespit dikkat çekiciydi;
"Öncelerde Obama, Erdoğan'da bir türlü doğu ile batı arasında köprü olabilecek ılımlı bir Müslüman lider gördü. Şimdi ise Obama, onu (Erdoğan), o kocaman ordusunu kullanarak Suriye'ye istikrar getiremeyen bir fiyasko ve otoriter olarak görüyor."
Bu görüşler beni bağlamaz. Ama 'kadim dostum' diyenleri bağlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Devlet bağımsız ise yargı da bağımsızdır / 08.06.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İktidarın faizsiz ekonomi özlemi! / 04.06.2025
- Papa, İznik ve Vatikan’ın hedefi / 02.06.2025
- Her şey 31 Mart 2019’da mı başladı? / 01.06.2025
- Kiminin ahtapotu kiminin de turpu / 31.05.2025
- Beytülmal kavramı yine dillerde / 30.05.2025
- Anayasa değişikliği neden isteniyor / 29.05.2025