Cumhuriyet, halkın kendi seçtiği idarecilerle kendi kendini yönetmesi rejimidir.Yaklaşan yerel seçimler öncesi gelin, Cumhuriyetle yönetilen, demokratik olduğu söylenen ülkemizde gerçekten halkın iradesi, halkın temsil edilmesi için oluşturulan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde var mıdır ya da daha yerel anlamda, halkın iradesi belediyeye gerçekten yansıyor mu bir irdeleyelim.Seçim demek, doğru, parti demektir, lider demektir, proje ve çözüm demektir, milletin icazeti demektir, milletin iradesi demektir; ama Türkiye'de seçim için aslolan temel unsur bugün maalesef bunlar değildir.Şu ana kadar işleyen süreç; önce ABD'nin icazeti alınır, ABD milyarlarca dolar parayı bavullarla seçim yardımı olarak gönderir, Soros fonlarından beslenen, köşe başlarını işgal eden yazar müsveddeleri onları göklere çıkartır, milletin iradesi için mücadele verenler sanki yokmuş gibi davranılıp, her yerde ABD icazetliler gündeme taşınır, yine ABD'nin yerli taşeronu işadamları, sivil toplum temsilcileri, ABD'ye biat etmiş cemaat liderleri hepsi bu siyasi iradeye monte edilir ve seçime böyle gidilir.Gece gündüz yapılan propagandalar, saçılan paralar yetmez, asıl altın vuruş son geceye bırakılır, kapı kapı dolaşılarak oylar satın alınır.Aylarca, günlerce vatandaşın gözü boyanır, son gün de, ülkenin geleceğini belirleyeceği tek hakkı da okyanus ötesinin parasıyla ABD'nin rüzgarına kapılıp gider.Bu da yetmez, oyunu parayla satmayanlar için de sandık oyunları devreye girer. Daha önce evet oyu basılmış pusulularla dolu sandıklar ortaya çıkar, sayımlarda müşahidi olmayan partilerin oyları "helaldir" deyip paylaşılır, oy sonuçları internet ortamında aktarılırken, havada değişime uğrar. Milletin iradesi eritilir, eritilir, eritilir, eritilir?Okyanus ötesinin iradesi Meclis'e, belediye koltuklarına yerleştirilir.Bu şekilde makam koltuğuna oturanlar da görevde oldukları 4-5 yıl boyunca da "millet bizi seçti", "Biz milletin iradesiyiz" deyip yapmadıkları şey kalmaz.Bu düğmesi okyanus ötesinde olan çarka son verecek irade yine milletin kendisidir.Millet olarak bizler, Soros destekli basın medya kuruluşlarının yalanlarına inanmaya devam edersek, siyasilerin şahsiyetlerine, projelerine ve çözümlerine değil de cebimize rüşvet olarak konulan paralara aldanırsak bu küresel yolsuzluk çarkı asla sona ermeyecektir.Keser sürekli milleti yontacaktır, taa ki millet diye bir şey kalmayana kadar.Adil bir seçim için, dışarıdan akan paraların önü kesilmelidir.Basın ve medya kuruluşlarının, iktidar, muhalefet, Meclis içi, Meclis dışı hiç ayırt etmeden seçime giren tüm partilere eşit propaganda imkanı sunmaları için yaptırım uygulanmalıdır.Genel seçimler için yüzde 10 barajı derhal kaldırılmalıdır.Devletin partilere verdiği seçim yardımı eşit olarak dağıtılmalıdır.Mevcut çarktan asıl nemalanan okyanus ötesi olduğu için, icazetle iş başına getirdiği siyasi iradenin bahsettiğimiz imkanları sunmasına müsaade etmeyeceği aşikardır.Bu sebeple iş milletin gerçek iradesine düşmektedir.Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, İzmir Ulucak mitinginde yaptığı konuşmada seçim yaklaştıkça oynanacak oyunlar konusunda vatandaşlarımızı uyardı.Sayın Baş, birilerinin son akşam kapı kapı dolaşarak para dağıttığını ifade ederek, "Sakın bunlara aldanmayın. Para karşılığı oy vererek geleceğinizi karartmayın" uyarısında bulundu.Millet seçimden bir gün önce ve de sandık başında asla oyuna gelmemelidir; oyunu parayla satmamalıdır ve de oyuna, oy kullandığı sandığa sahip çıkarak oynanacak bütün küresel oyunlara dur demelidir.Unutmayalım, parayla sattığımız şey sadece oyumuz değildir; o bir oyun arkasında madenlerimiz, toprağımız, vatanımız, bayrağımız, devletimiz, namusumuz, imanımız ve medeniyetimiz var. Oyumuzu satınca hepsini de satmış oluyoruz.Bu manada millet, iradesini gerçekten Meclis'e taşıyacak tek siyasi iradeyi; Türk milletini Duma'da dahi onurlu şekilde göklere çıkartan Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve 150'yi aşkın ülkenin krizden çıkış için projelerine müracaat ettiği Milli Ekonomi Modeli'ni iktidara ve meclis'e taşımalıdır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024