Maalesef ki ülkemizde siyasi anlayışlar, milletimizin tamamına ait milli ve manevi değerleri kendi aralarında ayrıştırarak adeta parsellediler. Fetih yıldönümleri de bu parsellerden birisidir.
Ama bu yıl adeta bu parsellerin telleri söküldü, surları yıkıldı. BTP lideri Hüseyin Baş aynen babası gibi milletimizin milli ve manevi değerlerine konulan kotaları kaldırdı ve dedi ki:
"Bir gencin neler başarabileceğinin göstergesi olan fethin 567. yıldönümünü kutlar, İstanbul'u işgalden kurtararak fethi anlamlı ve baki kılan Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmet ve minnetle anarım..."
İstanbul'un fethini anlamlı kılan Atatürk'tür. İdrak edemeyenlere çok basit bir örnek vereyim;
Selahattin Eyyubi denince aklımıza ne gelir? Kudüs'ün fethi. Peki, bu fethin tarihe düşülmüş bir not olma dışında bugün bir anlamı var mı? Yok.
Neden? Çünkü Kudüs, İsrail'in elinde, Mescid-i Aksa'da kimlerin namaz kılacağına bile İsrail karar veriyor. Anlaşıldı mı?
Diğer taraftan Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın'ın yayınladığı fetih mesajı ve Hüseyin Baş Bey'in bu mesaja yaptığı yorum, yarınlarımız için umut oldu.
Sayın Kalın şöyle diyordu; "Fatih tahta çıktığında Avrupalılar, 'genç ve toy bir şehzade sultan oldu' diye sevindiler. İstanbul'un fethiyle derin bir şok yaşadılar. Fetih, tarihin seyrini değiştirdi. Birileri o şoku hala atlatamadı."
BTP lideri Hüseyin Baş: "Ve birileri aynı kaderi yaşayacak..."
Olay budur!
Tabi fetih söz konusu olunca Ayasofya otomatikman gündeme gelir. Taa 70'lerden başlayan ve 2002'lere kadar süren o sloganları hatırlar mısınız?
Fatih vasiyeti gündem edilir, Ayasofya'nın müzeye çevrilmesi ve çevirenler hakkında neler denilirdi neler! Ve söz verilirdi; "Biz, iktidar olduğumuzda Ayafosya'yı ibadete açacağız."
İktidar oldular. Bir kesim vatandaşlarımız, iktidara bu sözlerini hatırlattı.
2014 yılında, "Önce bir karşısındaki Sultanahmet'i dolduralım" cevabını veren Erdoğan, öyle Cuma ve Bayram namazlarında değil sabah namazlarında doldurulması gerektiği şerhini de düşüyordu.
Hatta o yıllarda, 'Ayasofya ibadete açılsın', söylem ve çağrılarının FETÖ tarafından hükümeti zor duruma düşürmek için başlatıldığını en yetkili ağızlar söylüyor, medya yazıyordu.
15 Temmuz süreci soğumaya başladı ve 2019'da iktidara geçmişte verdikleri sözler yine hatırlatıldı.
Sayın Erdoğan'ın cevabı yine aynı hem de teferruatlıydı; "Sultanahmet'i bir doldurun, sonra ona bakarız; önce Sultanahmet'i doldurun."
Büyük Çamlıca Camii'ni yaptık. Dört, beş tane Ayasofya eder. O kadar büyük. 60 bin kapasiteli.
"Mesele o değil, bu işin bir siyasi boyutu var. Yan tarafta Sultanahmet'i doldurmayacaksın, Ayasofya'yı dolduralım, diyeceksin. Bu oyunlara gelmeyelim. Bunların hepsi tezgah. Biz neyin ne zaman yapılacağını çok iyi biliyoruz."
Bu yıl ise Fetih kutlamalarına iktidar iyi hazırlanmıştı. Ayasofya'da, Fetih Suresi okundu. Sayın Erdoğan bu Sûre'nin mealini de okudu. Fetih ruhundan bahsetti. Böylece herkes mutmain olmuş ve konu kapanmıştı.
Ama benim sorularım var!
Ayasofya'nın içinde o gün de, bugün de haç işaretleri, çarmıha gerilme sembolleri ve temsili Meryem ana kabartmaları bulunuyor.
Yüce Allah (c.c) Hz. İsa (a.s) için Nisa Suresi 157. ayette; "Halbuki onu ne öldürdüler, ne de çarmıha gerdiler" buyuruyor.
Cennet mekan(!) Fatih madem ki burayı cami yaptı, Kur'an'a ters düşen bu simgeleri neden yok etmedi?
Peygamberimiz (s.a.v) Mekke'yi fethettiğinde, İmam Ali'yi omuzlarına alarak Kâbe'nin üzerine çıkarmış ve İmam Ali'ye bütün putları kırdırtmıştı.
İbn Adiyy Hazretleri yeni Müslüman olmuş ve boynunda haç kolyesi olduğu halde Peygamberimizin huzuruna girmişti.
Peygamberimiz nasıl tepki vermişti biliyor musunuz?
"Çıkar, o boynundaki putu ya Adiyy."
Sırf Peygamberin övgüsüne mazhar olmak için İstanbul'u fethettiği iddia edilen Fatih, Ayasofya'daki o putları neden kırdırtmadı da, sakladı?
Bir diğer soru da; Sultanahmet'i dolduramıyorken, Üsküdar ve Beykoz'daki camiler boşken Çamlıca'ya hem de 60 bin kişilik cami yapmanın mantığı nedir?
Başka sorum yok. Teşekkür ederim…
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024