logo
29 MART 2024

Fransız halkının isyanı Kapitalizme

11.12.2018 00:00:00
Fransa 17 Kasım'dan bu yana Sarı Yelekliler'in eylemlerine sahne oluyor.
17 Kasım'da yapılan protesto gösterilerine 282 bin eylemci katıldı, 1 kişi öldü, 409 kişi yaralandı, 73 kişi gözaltına alındı. 24 Kasım'daki gösterilere 166 bin eylemci katıldı, 84 kişi yaralandı, 307 kişi gözaltına alındı.
1 Aralık'taki gösterilere 136 bin eylemci katıldı, 263 kişi yaralandı, 630 kişi gözaltına alındı. Son olarak 8 Aralık'taki gösterilere yine 136 bin eylemci katıldı, 1220 kişi gözaltına alındı, yüzlercesi de tutuklandı.
Son eylemlerde Fransa İçişleri Bakanlığı 8 bini Paris'te olmak üzere 90 bin polisi görevlendirdi. Özellikle Paris'te zırhlı araçlar kullanıldı, göstericilere sert müdahaleler yapıldı.
Gösterilerde "Macron istifa", "koyun değiliz" sloganları atıldı. Gösterilerin perde arkasında, kimileri "ABD var" dediler, kimisi de "Rusya var" dediler.
"ABD var" diyenler, Macron'un son günlerde yaptığı "dolara bağımlılıktan kurtulmalıyız", "dolara bağımlılık bir egemenlik meselesi", "Avrupa ordusunu kurmalıyız" gibi çıkışlarını gerekçe olarak gösterdiler. AB ülkelerini kendi potasında tutmak isteyen, Büyük Ortadoğu Projesi'nde yanında görmek isteyen ABD, Macron'un bu sözlerine karşılık bu tür eylemleri körükleyebilir mi? Elbette…
Kurulduğundan bu yana bu tür provokasyonlara imza atmış bir ABD var karşımızda…
Zaten eylemler sonrası ABD Başkanı Trump'ın kendi Twitter hesabından paylaştığı alaylı mesaj da bunu doğrular mahiyette… Trump mesajında, "Paris Anlaşması, Paris için pek de işe yaramıyor. Fransa'nın her yerinde protesto ve kargaşa var. İnsanlar doğayı koruma önlemi olarak üçüncü dünya ülkelerine büyük meblağlar ödemek istemiyor. 'Trump'ı istiyoruz' naraları atıyorlar. Fransa'yı seviyorum" ifadelerini kullandı.
"Rusya var" diyenler ise bu iddialarını Ukrayna Güvenlik Servisi'ne (SBU) dayandırıyorlar. SBU, Rusya'yı Sarı Yelekler protestolarını organize etmekle suçlamıştı.
Rusya ile Azak Denizi'nde kriz yaşayan Ukrayna'nın bu iddiası güvenilir mi? Hayır, köşeye sıkıştığı için her türlü iddiayı ortaya atabilir.
Nitekim Rus senatör Aleksey Puşkov, bu iddialara "Batı'da ne zaman bir sıkıntı olsa anında Ruslar suçlanıyor. Brexit mi? Putin! Clinton mı kaybetti? O zaman Trump'ın Ruslarla anlaşması vardır! İtalya'daki Avrupa şüphecileri mi? Ruslardan başkası olamaz. Paris'teki protestolar mı? Bunların arkasında da Ruslar olmasın?" sözleriyle tepki gösterdi.
Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Konstantin Kosaçev de Fransa'nın Londra ve Kiev'deki provokatörlere uyduğunu belirterek "Kendi hatalarının hesabını Rusya'ya çıkaran küresel looser'ler ligine yeni bir üye katıldı" dedi.
Esasen bu eylemleri hangi ülke ya da ülkelerin, hangi "dış güçler"in kışkırttığından ziyade asıl üzerinde durulması gereken, bu eylemlerin Fransız halkı tarafından neden bu kadar desteklendiğidir.
Zira ateş olmayan yerden duman yükselmez.
"Dış güçler" deyip, sorumluluktan kaçmanın, halkın sorunlarının üstünü örtmenin hiçbir mantığı yok.
Çünkü ne kadar üstünü örtersen ört, bir gün mutlaka bir yerden patlayacaktır.
Fransa, her ne kadar adı "özgürlükle" anılırsa anılsın, diğer Batılı ülkeler gibi ekonomik model olarak kapitalizmi uygulayan bir devlet…
Kapitalizmi uyguluyorsan, gelir dengesizliği, işsizlik, adaletsizlik, sömürü, ihtiyaçları karşılayamama, işçi-işveren kavgası, pahalılık, borç ve daha nice hastalıklar kendiliğinden yaşanacaktır. Bu, kapitalizmin doğasında vardır.
Sarı Yelekliler'in meydanlarda Macron'dan taleplerine bir bakın: Macron'un parlamentoyu bypass ederek kararnamelerle otoriter bir tavır ortaya koyması, Avrupanın en pahalı akaryakıtını kullanmaları, yüksek vergiler, zamlar, maaşların yetesizliği, maaşlardan yapılan vergi kesintileri, büyük şirketlere vergi indirimleri yapılması, işten çıkarmaların kolaylaştırılması, dar gelirlerin kira yardımlarının kaldırılması ve daha niceleri… Hepsi kapitalizmin yol açtığı hastalıklar…
Kapitalizmi uyguluyorsan, küresel fonların ve onların siyasi uzantılarının senden taviz talepleri bitmez, halkını da asla memnun edemezsin. Küresel taleplerle halkın istekleri arasında sıkışıp kalırsın. Bugün Macron'un yaşadığı budur; kapitalizmde ısrar eden tüm liderlerin yaşayacağı da budur.
Eylemlere katılan Fransız halkı, "Daha ayın başındayız, şimdiden dardayız" diyor; "Hükümet dar gelirlileri fena vurdu. Ay ortasında çocuklarımızın karnını doyurmak için hediye çeklerini kullanır olduk. Biz yaşamıyoruz, hayatta kalmaya çalışıyoruz" diyor; "Her şey çok daha pahalı. Vergiler, kiralar, ısınma maliyeti, otomobiller... Tüm fiyatlar artıyor" diyor; faturalardan kendilerine bir şey kalmadığını sölüyor; "Hükümete vergi çığının yuttuğu kuklalardan ibaret olmadığımızı, birer vatandaş olduğumuzu gösterdik" diyor.
Ve bu eylem dalgası kapitalist olan, aynı dertlerden muzdarip olan Belçika, Hollanda, Yunanistan, Macaristan, Karadağ gibi tüm Batılı ülkelere de dalga dalga yayılıyor.
Kapitalist ülkelerin halkları hak arıyor, adalet, özgürlük, eşitlik, adil gelir arıyor ama kapitalizmde bunları asla bulmaları mümkün değil. Bugün bu aradıklarını bulabilecekleri tek bir model ve çözüm var o da Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli…
Modeli 2005 yılından bu yana uygulayan başta Rusya ve Çin olmak üzere 4 milyar nüfusa sahip BRICS devletleri ve bu devletlerdeki yaşanan olumlu gelişmeler bunun ispatıdır. 27 Şubat 2013'te Prof. Dr. Haydar Baş'ın Duma'ya davet edilmesi ve Duma'da yapılan 5 saatlik MEM toplantısı bunun ispatıdır. Model hakkında yapılan 10 uluslar arası kongre ve bu kongrelere katılan 550'yi aşkın bilim adamının sunduğu tebliğler bunun ispatıdır.
Türkiye de bu gelişmelerden dersini çıkarmalıdır, içindeki çözümü artık görmelidir.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.