Önceki gün Fransa'nın başkenti Paris'te Fransa'nın 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana, tüm Batıda ise 11 Eylül saldırılarından bu yana en kanlı terör saldırısı gerçekleşti.Avrupalı liderler bu saldırının ardından büyük bir şok yaşadıklarını ifade ettiler.6 farklı yerde koordineli bir şekilde gerçekleştirilen, bombaların, silahların kullanıldığı eylemler neticesinde 140 kişinin, CNN'e göre 153 kişinin öldüğü belirtildi.Bunun üzerine Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Fransa genelinde olağanüstü hal ilan edildiğini ve sınırların kapatıldığını açıkladı.Dünyanın bir numaralı gündemi haline gelen bu saldırının bence en önemli noktası Antalya'da yapılan "Suriye" gündemli G-20 zirvesinin hemen öncesinde yapılmasıydı.Yazıyı yazdığım saatlerde henüz saldırıları üstlenen bir terör örgütü yoktu ama yapılış tarzına bakıldığında IŞİD vari bir saldırı olduğu kesin. IŞİD'in de CIA tarafından kurulduğunu bizzat ABD'nin eski ajanları, Batılı bazı basın-yayın organları defalarca itiraf etmişlerdi.Peki, bu terör eylemleriyle verilmek istenen mesaj nedir, neden G-20 zirvesi öncesi organize edildi?Verilmek istenen mesajı ve "Neden Fransa seçildi?" sorusunun cevabını bulabilmek için Fransa'nın Büyük Ortadoğu Projesi'nin ve Suriye meselesinin neresinde olduğunu çok iyi anlamamız lazım.Libya sürecinde, aktif bir rol oynayan ve ABD'nin yanında işgalin ön saflarında olan Fransa, Ortadoğu'da ve özellikle de Suriye işgalinde ABD'nin tam yanında olmadı.Doğru, koalisyon güçlerinin içindeydi ama ABD'nin istediği şekilde değil.Fransa, 8 Eylül'den 26 Eylül'e kadar ABD'nin başını çektiği koalisyon güçlerinin hava unsurları içinde yer alıyordu ama operasyonlara katılmıyordu; sadece Suriye'deki IŞİD hedefleri üzerinde keşif uçuşları gerçekleştiriyordu. Fransa daha çok Irak'taki IŞİD hedeflerine düzenlenen saldırılarda yer alıyordu.ABD'nin IŞİD'e yönelik hava saldırıları göstermelik ve IŞİD'e zarar vermeyecek şekilde olmasına rağmen, Fransa'nın bu noktada yanında olmamasından son derece rahatsızdı.Fransa, 26 Eylül'de 6 savaş uçağıyla birlikte IŞİD'in eğitim kamplarını vurdu ama bu ABD'nin arzu ettiği şekilde değildi. Çünkü ABD operasyonlarını böyle yapmıyordu, hedeflerin vurulmasını değil, vuruluyormuş gibi yapılmasını istiyordu.Bu şekilde IŞİD bahane olarak kalıyor ve bu bahaneyle bir büyük İsrail projesi olan "Yahudi Barzani'nin Suriye'nin kuzeyine yerleşmesi" adım adım gerçekleştiriliyordu.Taa ki, Rusya 30 Eylül'de hava operasyonlarına katılıncaya kadar? Rus uçaklarının etkili operasyonları başlayınca, ABD'nin IŞİD-Barzani oyunu deşifre oldu, plan çöktü.5 Ekim'de Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'ın ARTE televizyon kanalına yaptığı açıklama çok ilginçti. Hollande, ''Rusya şu anda Suriye konusunda bizim müttefikimiz değil, ama yarın, bir gün, siyasi çözüm arayışlarına girer, DAEŞ'i vurursa, bizim müttefikimiz olur, ben de böyle olmasını arzu ederim" ifadesini kullandı.Ve Hollande, Elysee Sarayı'nda Putin ile gerçekleştirdiği görüşmede, Putin'e Suriye'de sadece DAEŞ'e yönelik operasyon yapması telkininde bulunduğunu belirtti.Operasyonlara önce ılımlı teröristlerden başlayan Rusya, bildiğiniz gibi IŞİD mevzilerine de etkili operasyonlar yaptı ve birçok IŞİD militanı, liderleriyle birlikte öldürüldü.Fransa'nın o günden sonra Suriye sürecine ABD'nin yanında yer almadığını, Rusya operasyonları hakkında da herhangi bir eleştiride bulunmadığını görüyoruz. Bu saldırılar, BOP ekseninden kayan ve Rusya'ya yakınlaşan Fransa'yı G-20 öncesi hizaya getirip, zirvede ve sonrasında Rusya aleyhinde olmaya zorlama amaçlı olabilir.Bir diğer önemli husus ise; İsrail, gerek Filistin coğrafyasında açılan yeni yerler, gerekse arzı mevut kapsamında olan ve IŞİD bahanesiyle boşaltılan Suriye'nin kuzeyi için yeni Yahudi yerleşimci arıyor.Dün nasıl 2. Dünya Savaşı sırasında Alman Yahudileri Filistin coğrafyasına göçe zorlandıysa, bugünde bu amaç için terör üzerinden Fransız Yahudileri zorlanıyor.Bu konu, Charlie Hebdo saldırısı sonrası gündeme gelmiş, İsrailli yetkililer Fransız Yahudileri için Fransa'nın artık güvenli olmadığını vurhulamış, İsrail'e gelmeleri çağrısında bulunmuş bunun üzerine de Hollande'dan Fransa'nın Yahudi halkını korumaya gücünün yettiği açıklaması gelmişti.Hatta Hollande İsrail Başbakanı'nı cenaze merasimine davet bile etmemişti, aralarında soğukluk olmuştu.Kısaca, yaşanan bu terör eylemlerinin, gösterilmek istendiği gibi Müslümanlarla, İslam'la hiçbir alakası yoktur, bilakis bu projelerle ülkeleri parçalanan, yerinden yurdundan edilen, can ve mal güvenliklerini kaybeden bizzat İslam dünyasıdır.Bu kanlı eylemler, Fransa ve diğer AB ülkelerine, gevşemeyip gerekenleri yapmaları için, ABD'yi ve İsrail'i yalnız bırakmamaları için gerçekleştirilen Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ayarlarıdır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Onlar Türkiye, Türk milleti ve Atatürk sevdalısıydılar / 07.05.2024
- ‘AKP sebep, enflasyon sonuç’ / 04.05.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- ‘AKP sebep, enflasyon sonuç’ / 04.05.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024