Gadir-i Hum'un inkarı felaket getirdi

Zaman zaman yorucu gündemin biraz dışına çıkarak Ehl-i Beyt ile ilgili konularda yazacağımızı ifade etmiştik. Bugünkü yazımda, İmam Ali Efendimizin (a.s.) velayetinin ilan edildiği Gadir-i Hum hadisesini farklı bir açıdan değerlendireceğiz.Bu hadiseden sonra sahabenin içinden bazıları İmam Ali'nin üstünlüğünü, velayetini kabullenemedi, bazıları da gizlemeye çalıştı ve başlarına çok kötü felaketler geldi.Hz. Ali'nin velayetinin ne anlama geldiğini anlamamız ve de ibret olması açısından, birçok Ehl-i Sünnet kaynağında da geçen bu hadiseleri kaynaklarıyla beraber aktaralım:İnsanlar arasında Hz. Peygamber'in (s.a.a.) Gadir-i Hum hutbesinde söylediği "Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır" sözü yayıldı. Haris b. Numan el-Fihri de bu sözü duymuştu. Ebtah bölgesinde oturan Haris b. Numan devesine binerek Hz. Peygamber'in yanına geldi. Devesinden indi, onu bir yere bağladı sonra bir grup sahabenin arasında oturan Hz. Peygamber'e hitaben dedi ki:"Ya Muhammed! Allah'tan haber getirerek, Allah'tan başka ilah olmadığına ve Senin Allah'ın elçisi olduğuna şahitlik etmemizi istedin, biz de Senin bu isteğini kabul ettik. (Sonra İslam'ın diğer şartlarını saydı) Bununla da yetinmedin şimdi de amcanın oğlunun elini uzatmışsın ve O'nu bizden üstün tutuyorsun ve diyorsun ki, 'Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır." Bu sözü kendiliğinden mi söylüyorsun, yoksa Allah'tan mı?"Resulüllah buyurdu ki: "Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a and olsun ki, bunu emreden Allah'tır."Haris devesine binmek üzere döndü. Bir yandan da şunları söylüyordu: "Allah'ım! Eğer bu Senden gelen bir hak ise üzerimize gökten taş yağdır veya bize elem verici bir azap indir."Daha yerine varmamıştı ki, Allah üzerine bir taş düşürdü. Taş başından girip altından çıktı. Bunun üzerine Yüce Allah, "Birisi gelecek olan bir azabı istedi" (Mearic,1) buyurdu. (İmam Ali, Prof. Dr. Haydar Baş, s.375-376; Tefsir'l-Menar, c.6, s.464; Tezkiretü'l-Havas, s.31; El-Fusulü'l-Mühimme, İbn Sebbağ, s.42; Salebi Tefsiri, Ebu İshak; Kurtubi Tefsiri; Şerh'ul Camii's-Sagir) Diğer bir hadise ise Hz. Ali'nin hilafeti döneminde yaşandı:Hz. Ali Kufe'de Müslümanlara Gadir-i Hum hadisini delil göstererek şöyle demişti: "Allah aşkına kim Gadir-i Hum'da Benim hakkında bir şey duymuşsa kalksın ve tanıklıkta bulunsun."Orada bulunan, on ikisi Bedir ashabından olan tam otuz sahabe ayağa kalkarak şöyle tanıklıkta bulundular:"Peygamber gözümüzün önünde Ali'nin elinden tutarak halka şöyle buyurdu: 'Benim mü'minlere nefislerinden daha evla olduğumu biliyor musunuz?'Oradakiler 'evet' deyince de Hz. Peygamber şöyle buyurdular: 'Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır.'"O cemiyetten üç kişi tanıklık etmekten kaçındı. Bunlardan biri de, 'yaşlandığım için unuttum' diyen Enes b. Malik'ti. Hz. Ali bunun üzerinde onlara ve özellikle de Enes'e şöyle buyurdu, "Eğer yalan söylüyorsan Allah seni abraş hastalığına düçar kılsın ki sarığınla örtemeyesin." Enes daha yerinden kalkmadan abraş hastalığına yakalandı. Bazı rivayetlerde de kör ve abraş olduğu kaydedilmiştir. Bu olay kaynaklarda sahih senetlerle rivayet edilmiştir.(Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali, s.428; Ahmet b. Hanbel, Müsned, c.4, s.370, ayrıca c.1, s.119; İbn Esir Cezri, Usd'ül Gabe, c.5, s.205; İbn Kuteybe, Maarif, s.194; Eş-Şafii, Kifayet'ut-Talib; İbn İbi'l Hadid, Nehcu'l Belağa Şerhi, s.362; Hafız Ebu Nuaym İsfahani, Hilyet'ül Evliya, c.5, s.27; İbn Hacer Askalani, İsabe, c.2, s.408; Taberi, Zehair'ul-Ukba, s.67)Allah'ın sevmemizi emrettiği ve de itaati farz kıldığı Ehl-i Beyt'e sırtını dönme ve de gizlemeye çalışmanın acı faturaları işte bunlar?İslam tarihi, Ehl-i Beyt'e sırt dönmenin, Ehl-i Beyt sevenlerine zulmetmenin nelere yol açtığının ibretlik örnekleriyle doludur. Halbuki Ehl-i Beyt, Peygamberimizin bizlere iki emanetinden biridir ve onlara sımsıkı sarılmamız durumunda asla sapmayacağımız ifade edilmektedir.Gelin Nuh'un gemisi olan Ehl-i Beyt'in gemisinde bir ve beraber olalım ve üzerimizdeki felaket bulutlarını dağıtalım. Yaşadığımız dünya bizler için cennet olsun, bereketli olsun, huzurlu olsun. Hem dünyamız hem de ahiretimiz mamur olsun.Allah Ehl-i Beyt'in yolundan bizleri ayırmasın.