"Nasıl bir gençlik" sorusu, hem siyaset ekranında, hem de televizyon ekranlarında tartışılan konulardan biridir. İlginçtir! Bu konuyu toplumun önünde tartışan kişi, gurup veya anlayışlar, kendi doğruları üzerinden gençlerimize, ya içlerindeki öfkeyi, nefreti kusarlar, ya da bin bir övgüyle kendi taraflarına çekmeye çalışırlar. Haliyle ortaya bir ayrışma, ayrıştırma çıkar. Milletin tamamına hitap etmedikleri için "nasıl bir gençlik" sorusunun da cevabını bulamazlar. Her anlayış, kendi gençlik bakışını, yapısını vs. anlatır, över, olmazsa olmaz ? diye dayatır. Ortaya şu gençlik, bu gençlik gibi adlandırılan, potansiyel militanlık yapabilecek guruplar çıkar. Bu militanlığı kabul etmeyen gençler ise başıboş yaşamayı tercih eder. Bu seferde karşımıza, her an tehlike arz edebilecek büyük, enerjik artı kontrolsüz bir güç çıkar. Neden? Çünkü toplumun herkesimi ve bu kesimlerin önüne geçenler, şahsi menfaatleri ve iktidarları için hep "ben" dediler, hep "ben" dedirttiler. Halbuki biz, bir milletiz ve hepimizin ben değil, biz, demesi lazımdı. Gençliğimiz başıboş, gençliğimiz savrulmuş, hedefsiz? Özellikle medya, gençliği sömürdükçe sömürüyor. Gençler saatlerce süren amaçsız, hedefsiz programlarda tanımadıkları birilerini çılgınca alkışlıyor. Hâlbuki bu gençler okuyacaktı, ailelerine, devletine, milletine umut olacaktı. Diğer taraftan ülkemizde biz dizi film çılgınlığı yaşanıyor. Bu dizilerde binlerce genç dublör, yan rol oyuncusu olma gayretinde? Gençler bu dizlerde rol icabı lüks yiyor, giyiniyor, pahalı arabalarda, lüks konaklarda yaşıyor.Yine rol icabı diyorlar ya! Birçok kişiyle yataktan yatağa giriyor. Sonra rol bitiyor ve gerçek hayat başlıyor. Gerçek hayatta bu lüks ve şaşaa yok ama nefis şaşaa istiyor. O zaman illegalite devreye giriyor. Bir bakıyorsun! Gözü yaşlı anne-babalar, "biz kızımızı, oğlumuzu okusun, iş sahibi, ev-yuva sahibi olsun, diye buralara gönderdik, diye gözyaşı döküyorlar. Gençlik denince, sadece üniversite gençliği mi ölçüdür? Hayır. Maalesef ortaokul, lise, okumayan, çalışan ve de çalışmayan gençlik daha tehlikeli bir tablo oluşturuyor. Ülke genelindeki suç artışı ve suç işleme, zararlı madde kullanım yaşının 11, 12'lere inmesi bu acı tablonun ispatıdır. Maalesef büyük iddia ve söylemlerle iktidara gelen ve üç dönemdir ülkemizi yöneten AKP hükümetleri döneminde, millet kavramına kıyılmış, toplum ayrıştırılmış, benim ve ötekiler mantığı ortaya konulurken, kendi insanımız, gençliğimiz bizzat en yetkili ağızlar tarafından suçlanmış, aşağılanmış, rencide edilmiştir. Tabi bu suçlamaların asıl sebebi ortaya konan fiilden çok siyasi mantıklarını beslemek, kendi tabanlarına mesaj vermek ve gündemi kaydırmaktan ibaretti. Bu söylem, itham ve kınamalarla belki gündemler kaydırıldı, birileri rencide edilip, dışlanırken, bir başkaları kutsandı ama ortaya çıkan tablo ürkütücüydü ve bu tablonun ustası da, Ustaydı. Mesela! Geçtiğimiz yıl uyuşturucu kullanımında bir zirve daha gördük. 1013 yılında asayiş haberleri, önceki yıla göre % 20 artmış ve 500 bini geçmiş. Uyuşturucu ve narkotik haberleri, terör haberlerin geçmiş durumda. Uyuşturucu suçlarının yanına, fuhuş, hırsızlık, gasp, adam yaralama ve öldürme eklenince ve bu olaylara karışanların yaş ortalaması dikkate alınınca, hem gençliğin, hem de ülkemiz geleceğinin profilinin pek umut verici olmadığı ortaya çıkıyor. (arkası yarın)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Türk Milleti’nin ne kadar çok hasmı varmış / 22.07.2025
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025
- TBMM, Sarayın iradesini mi temsil ediyor / 16.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -2- / 15.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -1- / 14.07.2025
- Diyanet’in 15 Temmuz hutbesi / 13.07.2025
- PKK, ‘ak’landı / 12.07.2025
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025
- TBMM, Sarayın iradesini mi temsil ediyor / 16.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -2- / 15.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -1- / 14.07.2025
- Diyanet’in 15 Temmuz hutbesi / 13.07.2025
- PKK, ‘ak’landı / 12.07.2025
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025