Haftanın olayı/ Hüseyin TURHAN

Bu kez sizlere bir önceki yazımda yazmış olduğum konunun  devamı niteliğinde bir yazı yazmayı düşünüyordum ki ülke gündemi İstanbul'da işlenen bir cinayetle birden değişiverdi. Düşünüyorum da acaba dünyada bizim gibi ülke gündemi hızlı değişen başka bir ülke var mı ?İleriki haftalarda ülkemizde "medya ve televizyonlar" ekseninde bir makale yazma sözü ile haftanın olayına dönelim?İstanbul Şişlide Ermeni "Agos Gazetesi"nin genel yayın yönetmeni Hrant Dink menfur bir saldırı sonucu öldürüldü. Bu cinayeti gerek televizyonlarda ve gerekse gazete sütunların da defalarca okuduğunuzu tahmin edebiliyorum.Öldürülen kim olursa olsun dini, dili ırkı böyle çirkin saldırıları kınadığımı ifade etmek isterim sevgili okur. Bu cinayet zaman ve konum itibariyle büyük öneme sahip.Şöyle ki ;Birr: Fransa başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde kabul edilen sözde ermeni soykırım yasa tasarısının son  durağı "doğal müttefikimiz" (!) olduğu her ortamda iddia edilen ABD kongresinde görüşülecek olması. Bu yasa tasarısını savunan güçler, cinayeti delil olarak kullanacaklardır.İkii: Bir Türk şehri olan ve bizim soydaşlarımızın yaşadığı Kerkük'te olup bitenler malumunuz. Irak'ın parçalanmaya doğru hızla gittiği bir zamanda bu cinayet ülkemizde bir nevi mevzi değişikliğini, gündem değişikliğini de beraberinde getirmektedir.Üçç: -Bana göre- en önemlisi ise cinayetin planlı ve programlı olmasıdır ki bunu da şuradan anlayabiliriz. Henüz ceset sokak ortasında iken  toplanan binlerce "vatan severin (!) ağız birliği yapmışçasına; "katil devlet" -"katiller devletle kola kola" v.b. sloganlarla bir yerlere mesaj göndermeleri, ülkemize meydan okumaları ve önceden yapıldığı anlaşılan Dink posterlerini çok kısa sürede  ellerinde taşımaları ne ile izah edilebilir sevgili okur.Tam burada haklı bir soruyu sormadan geçmeyeceğim. Yıllar önce diplomatlarımızın Asala ve diğer terör örgütleri tarafından Avrupanın değişik ülkelerinde katledildiği günleri bir hatırlayın. Sesi çıkmayan bu kişiler o zaman nerdeydiler?!... Yoksa bu ülkede yaşamıyorlar mıydı?Cinayetin olduğu saatlerde özel seçilen ve yakalarına takılan aydın (!) rozetli gazeteci-yazar olduğu iddia edilen şahısların bazı televizyonları ekran ekran dolaşıp yüce Türk milletinin kimliğine değerlerine saldırması insanın kanına dokunuyor sevgili dostlar. Ama biliyoruz ki bu aydıncıklar kursaklarını doldurdukları küresel sermayenin sözcülüğünü yapmada ne kadar da mahir olduklarını bir kez daha görmüş olduk.  Sonuç olarak ülkemizi soykırım yaftası ile suçlayan küresel güçler için Hrant Dink aşılması gereken bir engeldi ve aşıldı. Bu iş 17 yaşındaki işsiz ve çaresiz, internet cafelerde zaman geçiren bir gencin yakalanması ile üzeri örtülmemelidir.Bu cinayetten ülkemizin çıkarması gereken çok büyük dersler var. Başta yönetenler ve  yönetilenler için?