Atatürk vatandır.
Atatürk bayraktır.
Atatürk birleştirici harçtır.
Kim ki bu yüce insana ve kurduğu aziz Cumhuriyete düşmanlık eder, bilinmelidir ki arkasında ABD ve İsrail istihbaratı vardır.
Bugün halen daha haine kahraman diyen şapşallar var bu ülkede!
Kim bu hainler bir kere daha hatırlatalım.
Özellikle de tarihe pek meraklı olmayan ve fakat aynı zamanda umudumuz olan gençlerimizin, bu hakikatleri bilmesi hayati önemdedir.
Bu hainlerden birisi Türk düşmanı ve İngiliz uşağı olan, Şeyh Sait'tir.
Bir diğeri ise, Tunceli isyanlarının mimarı Seyit Rıza'dır.
Birisine Şeyh, diğerine ise Seyit denildiği zaman onlar sütten çıkmış ak kaşık olmuyor!
Milletin bu şekilde parçalara ayrılmasının öncelikli nedeni, bu gibi kavramların arkasına saklanılarak işlenen cinayetler ve yapılan ihanetler değil midir?
Tunceli isyanının elebaşısı Seyit Rıza'nın Birinci Dünya Savaşı'nda Rus generalinin elinden madalya alıp, Rus askerini selamlarken çekilen resimleri halen daha tozlu arşivlerdeki yerlerini korumaktadır.
Bu madalya, Rus Ordusu'nun Kafkas cephesi komutanı Grandük Nikolay Nikolayevich tarafından verilmişti hatırlarsanız.
Bu zatın Tunceli'de çıkarılan isyanları, İngilizlerin kışkırtmalarıyla planladığı ve hayata geçirdiği gerçeği, yine tarihin kaydettiği bir hakikattir.
Öte yandan Doğu illerindeki aşiretlerle temas kurarak İngilizler adına gönüllü asker toplayan Şeyh Said denilen vatan haininin, Cumhuriyet ve Mustafa Kemal Atatürk hakkında yapmadığı kara propaganda, çıkarmadığı fitne kalmamıştır.
Kara propagandalar arasında bakın neler yer alıyor…
Güya çıkarılan yasalar ile İslamiyet'in, nikah, ırz ve namusun; Kur'an'ın ortadan kalkacağını, ağaların ve hocaların idam edileceğini veya sürüleceğini halka yaymıştır.
Bu metni ellerine veren işgalci İngilizlerin ise savaş meydanlarında yenemedikleri Türkleri, bu şekilde içerideki hain işbirlikçiler eliyle parçalamayı ve yok etmeyi hedeflemişlerdi.
Şeyh Sait haini Cumhuriyete ve devrimlere karşı bir ayaklanma fetvası hazırlayarak, devrimlere destek verenlerin canları ve mallarının helal olduğunu yazmıştı.
Aynı Şeyh Sait, Diyarbakır, Çapakçur, Ergani ve Genç illerinde bir ay kadar dolaştıktan sonra, 13 Şubat 1925 tarihinde Piran'daki kardeşinin evine yerleşir ve beklemeye başlar.
Piran'da jandarmanın 5 suçluyu tutuklama girişimi üzerine çıkan çatışma sebebiyle ayaklanma hareketi planlanandan önce başlar.
Şeyh Sait ve adamları, önce Darhani'yi ele geçirmiş, bir alayı geri çekilmeye mecbur ettikten ve bir süvari alayını da pusuya düşürdükten sonra, Elazığ'ı almıştır.
Daha sonra asiler Diyarbakır'a yürüyerek, şehri ele geçirmek istemişlerse de bundan bir sonuç alamamışlardı.
Bu iki isim ve daha başka yazımda ele aldığım Said Nursi denilen tescilli vatan haini gibi parazitleri hayırla anan ve hatta kahramanlaştıranlar, çok yakından takibe alınmalıdır!
Türk milletine ihanet ve Atatürk'e hakaret edenler, bu toprakların genetik kodlarının ürünü olamazlar!
Atatürk olmasaydı bugün senin hür bir şekilde yaşadığın dinin adı, İslam olmayacaktı.
İskilipli Atıf denen hain de, aynı saflarda ve karşı cephedeydi.
Türk eşittir Müslüman, Müslüman eşittir Türk'tür.
Asla unutulmamalıdır ki; Türk adı, mutlak bir Allah inancına ve ortak kültüre dayanan toplumsal bir mutabakattır.
O bakımdan zır delilerin nakarat gibi tekrar edegeldikleri sözde "Kürt sorunu" safsatası, aynı oyunların hayata geçirilmesi için uzun zamandan beri birbiriyle et ve tırnak gibi yapışık olan bu aziz millete zorla şırınga edilmektedir.
Bilseniz bu hainler hangi mevkilerde!
Atatürk bayraktır.
Atatürk birleştirici harçtır.
Kim ki bu yüce insana ve kurduğu aziz Cumhuriyete düşmanlık eder, bilinmelidir ki arkasında ABD ve İsrail istihbaratı vardır.
Bugün halen daha haine kahraman diyen şapşallar var bu ülkede!
Kim bu hainler bir kere daha hatırlatalım.
Özellikle de tarihe pek meraklı olmayan ve fakat aynı zamanda umudumuz olan gençlerimizin, bu hakikatleri bilmesi hayati önemdedir.
Bu hainlerden birisi Türk düşmanı ve İngiliz uşağı olan, Şeyh Sait'tir.
Bir diğeri ise, Tunceli isyanlarının mimarı Seyit Rıza'dır.
Birisine Şeyh, diğerine ise Seyit denildiği zaman onlar sütten çıkmış ak kaşık olmuyor!
Milletin bu şekilde parçalara ayrılmasının öncelikli nedeni, bu gibi kavramların arkasına saklanılarak işlenen cinayetler ve yapılan ihanetler değil midir?
Tunceli isyanının elebaşısı Seyit Rıza'nın Birinci Dünya Savaşı'nda Rus generalinin elinden madalya alıp, Rus askerini selamlarken çekilen resimleri halen daha tozlu arşivlerdeki yerlerini korumaktadır.
Bu madalya, Rus Ordusu'nun Kafkas cephesi komutanı Grandük Nikolay Nikolayevich tarafından verilmişti hatırlarsanız.
Bu zatın Tunceli'de çıkarılan isyanları, İngilizlerin kışkırtmalarıyla planladığı ve hayata geçirdiği gerçeği, yine tarihin kaydettiği bir hakikattir.
Öte yandan Doğu illerindeki aşiretlerle temas kurarak İngilizler adına gönüllü asker toplayan Şeyh Said denilen vatan haininin, Cumhuriyet ve Mustafa Kemal Atatürk hakkında yapmadığı kara propaganda, çıkarmadığı fitne kalmamıştır.
Kara propagandalar arasında bakın neler yer alıyor…
Güya çıkarılan yasalar ile İslamiyet'in, nikah, ırz ve namusun; Kur'an'ın ortadan kalkacağını, ağaların ve hocaların idam edileceğini veya sürüleceğini halka yaymıştır.
Bu metni ellerine veren işgalci İngilizlerin ise savaş meydanlarında yenemedikleri Türkleri, bu şekilde içerideki hain işbirlikçiler eliyle parçalamayı ve yok etmeyi hedeflemişlerdi.
Şeyh Sait haini Cumhuriyete ve devrimlere karşı bir ayaklanma fetvası hazırlayarak, devrimlere destek verenlerin canları ve mallarının helal olduğunu yazmıştı.
Aynı Şeyh Sait, Diyarbakır, Çapakçur, Ergani ve Genç illerinde bir ay kadar dolaştıktan sonra, 13 Şubat 1925 tarihinde Piran'daki kardeşinin evine yerleşir ve beklemeye başlar.
Piran'da jandarmanın 5 suçluyu tutuklama girişimi üzerine çıkan çatışma sebebiyle ayaklanma hareketi planlanandan önce başlar.
Şeyh Sait ve adamları, önce Darhani'yi ele geçirmiş, bir alayı geri çekilmeye mecbur ettikten ve bir süvari alayını da pusuya düşürdükten sonra, Elazığ'ı almıştır.
Daha sonra asiler Diyarbakır'a yürüyerek, şehri ele geçirmek istemişlerse de bundan bir sonuç alamamışlardı.
Bu iki isim ve daha başka yazımda ele aldığım Said Nursi denilen tescilli vatan haini gibi parazitleri hayırla anan ve hatta kahramanlaştıranlar, çok yakından takibe alınmalıdır!
Türk milletine ihanet ve Atatürk'e hakaret edenler, bu toprakların genetik kodlarının ürünü olamazlar!
Atatürk olmasaydı bugün senin hür bir şekilde yaşadığın dinin adı, İslam olmayacaktı.
İskilipli Atıf denen hain de, aynı saflarda ve karşı cephedeydi.
Türk eşittir Müslüman, Müslüman eşittir Türk'tür.
Asla unutulmamalıdır ki; Türk adı, mutlak bir Allah inancına ve ortak kültüre dayanan toplumsal bir mutabakattır.
O bakımdan zır delilerin nakarat gibi tekrar edegeldikleri sözde "Kürt sorunu" safsatası, aynı oyunların hayata geçirilmesi için uzun zamandan beri birbiriyle et ve tırnak gibi yapışık olan bu aziz millete zorla şırınga edilmektedir.
Bilseniz bu hainler hangi mevkilerde!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hacı Gaydan / diğer yazıları
- Muhalefet tek çatı altında birleşmeli / 19.06.2025
- Türk ordusu hazır olmalı! / 17.06.2025
- MİT’in içinde MOSSAD ajanı var mı? / 16.06.2025
- Atatürk’e kumpas kuran alçak şerefsiz! / 11.06.2025
- Anayasa kalsın, lütfen siz gidiniz! / 06.06.2025
- Uzun dönem iktidar olmanın sırrı! / 05.06.2025
- Şara’ya suikast düzenlenecek, Kobani işbaşına getirilecek / 04.06.2025
- CHP-AKP-MHP-DEM aynı safta birleşti! / 03.06.2025
- En büyük darbe 24 Ocak kararlarıdır! / 02.06.2025
- 50 bin yıl yetecek enerji kaynağı: TORYUM / 29.05.2025
- Türk ordusu hazır olmalı! / 17.06.2025
- MİT’in içinde MOSSAD ajanı var mı? / 16.06.2025
- Atatürk’e kumpas kuran alçak şerefsiz! / 11.06.2025
- Anayasa kalsın, lütfen siz gidiniz! / 06.06.2025
- Uzun dönem iktidar olmanın sırrı! / 05.06.2025
- Şara’ya suikast düzenlenecek, Kobani işbaşına getirilecek / 04.06.2025
- CHP-AKP-MHP-DEM aynı safta birleşti! / 03.06.2025
- En büyük darbe 24 Ocak kararlarıdır! / 02.06.2025
- 50 bin yıl yetecek enerji kaynağı: TORYUM / 29.05.2025