İnsan olmanın en önemli özelliklerinden birisidir, hayal kurmak.
Denilebilir ki, hayali olmayanlar, hayal kuramayanlar artık insanlık vasıflarını yitirmişlerdir.
Düşünün; eğer hayal edilmesiydi hiç elektrik bulunur muydu, uçak keşfedilebilir miydi, uzaya araç gönderilebilir miydi? Hepsi bir hayalin neticesidir.
Hayal edemeyen büyüyemez, ilerleyemez, geleceğe adım atamaz.
Bir de devletlerin, milletlerin hayalleri vardır; esasen bunlar milli ideallerdir, hedeflerdir.
Bireyleri de milletleri de ayakta tutan hayalleridir.
Milletlerin hayalleri, o milletlerin düşmanlarının kâbuslarıdır.
Eğer sizler hayal yeteneğinizi millet olarak kaybederseniz, düşmanlarınız sizler ve sizin sahip olduklarınız hakkında hayallere kapılırlar ve bunlar da sizlerin kâbusu olur.
Esasen, hayal kurmak ve bunu gerçekleştirmek için mücadele vermek, hayatın ta kendisidir, özetidir.
Bakın Ata'mızın hayatına.
Hayalin de, mücadelenin de en mükemmel örneğini görürsünüz, O'nun bir ömre sığmayacak hayatında.
İstanbul'a düşman gemileri geldiğinde, "Geldikleri gibi giderler" demişti, o mükemmel Lider. Hayal etti, mücadele etti ve geldikleri gibi gittiler.
Türk yurdunda bir tek düşman kalmayacak hayaliyle yola çıktı, hepsini İzmir'de denize döktü.
Bu dünyadan bir Prof. Dr. Haydar Baş geldi ve geçti.
Yine bir ömre asla sığmayacak çalışmalar yaptı, eserler ortaya koydu.
Her zaman birlik ve beraberliğin hayalini kurdu, tek bilek tek yürek olalım dedi ve bakın hayatının her anına, ortaya koyduğu her esere, hep birlik ve beraberlik için.
O hep, Oğuz Kağan'ın herkes zengin olsun, fakirlik suç sayılsın düşüncesinin hayalini kurdu, ülkemizde bir tek fakirin kalmayacağı mükemmel bir sistemi Milli Ekonomi Modeli'ni ortaya koydu.
Bu eşsiz Model, aynı zamanda O'nun "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kainat devleti yapacağım" hayalinin de bir ürünüydü.
O, bir sömürü sistemi olan kapitalizmi ve küreselleşmeyi bitirmenin hayalini kurdu ve Milli Ekonomi Modeli, Milli Para ve Milli Paralarla Ticaret formülüyle sessiz bir devrimle bu sömürü sistemlerini tarihe gömdü.
O, içinde bulunduğumuz çökük harabeyi ayağa kaldıracak, yükseltecek bir gençlik, bir nesil hayal ediyordu.
Çalıştı, mücadele etti ve mükemmel bir gençlik, mükemmel bir genç Lider yetiştirdi.
Bugün içimizde; hayal kurma yeteneğini kaybetmiş milletimize yeniden, Atatürkçe, Haydar Başça "hayal edin ve bu hayallerinizi beraber gerçekleştirelim" diyerek umut aşılayan, çözüm sahibi genç bir Lider var; Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş.
Kendisini bağımsız bir Türkiye için adayan, hayallerini milleti ve devleti için kuran yetişmiş bir Lider.
Oturacağı koltuğun mesuliyetini çok iyi bilen; hayrını görmek için değil, hakkını vermek için oturan sorumluluk sahibi bir Lider.
Kurduğu empatiyle, gencini, yaşlısını, kadınını dışarıda bırakmadan 7'den 70'e herkesi, her kesimi kuşatan, hepsinin dertleriyle dertlenen, problemlerine çözüm üreten, siyasetinin merkezine Prof. Dr. Baş gibi "insan"ı koyan bir Lider.
Türkiye'de iktidarıyla, muhalafetiyle tüm siyasiler tabanlarına "siz düşünmeyin, biz sizin için düşünürüz" diyerek insanların hayallerine ket vururken, böylece işbilmezliklerinin üstünü örtmeye çalışırken, düşünen değil, düşünmeyen kitleler yetiştirirken; O Lider, "Eğer hayalleriniz yoksa sizin için hiçbir şey yapamam" diyerek herkesi, özellikle de gençleri hayal etmeye çağırıyor, teşvik ediyor.
Milletinin hayallerini gerçekleştirmek için yola çıkan bir lider ancak Türkiye'yi dünyanın en güçlü devleti, Türk milletini de dünyanın en güçlü milleti yapar.
Ve ancak çözüm sahibi, işi bilen bir siyaset adamı, milletinin hayal etmesini teşvik eder.
O genç Lider, Hüseyin Baş'ın şu sözleriyle yazımızı bitirelim:
"Bakın Prof. Dr. Haydar Baş geldi, kendisinin de söylediği gibi o treni kaçırdınız. Bundan sonra kaçırmaya hakkınız yok. Artık kendimize gelmemizin vakti gelmiştir. Aklımızı başımıza alacağız. Eğer hayallerimizi gerçekleştirmek istiyorsak bu torpil dünyasından, bu rant dünyasından kendimizi kurtaracağız. Bağımsız Türkiye Partisi'nde bir ve beraber olacağız ve hep birlikte hayallerimizi gerçekleştireceğiz."
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024