Babalar gibi(!) sattılar. Geriye ne kaldı? Resmi 4 milyon, gayri resmi 6 milyon işsiz. Çalışanların yarısı yoksulluk sınırının altında gelire sahip geniş halk kitleleri. Bağını bahçesini satıp şehirlere göç eden tarım kesimi. Geriye kalan bunlar ve dahası. Aksini iddia edebilecek var mı bilemiyorum?Bu özelleştirme furyası ilk çıktığında vatandaşa nasıl lanse edilmişti? Zarar eden devlet kurumlarını satarak, devleti zarardan kurtaracaklardı. Bizlerde bu yalana bir şekilde inanmıştık. Vatandaş da dertliydi devlet kurumlarının işleyişinden. Hastaneye gider kuyruklara girerdik. Başka kurumlara gider, işimizi bir türlü halledemezdik. "Bugün git, yarın gel" mantığı devlet kurumlarına karşı vatandaşta bir alerji oluşmuştu. Ama şu soruyu sormadık hiçbir zaman? Neden işleyiş hep aleyhimize? Hizmet vermekle yükümlü kurumlar neden zahmet verme konumuna dönüştü?Beton yığını binalar mı? Yoksa bu binaların önünde yazan şu kurum, bu kurum tabelaları mı bizlerin işini aksattı, yapmadı ve devleti zarara uğrattı? Haliyle hiç birisi. Bu kuramlarda çalışanlarda bizdik. Birimizin babası, diğerinin dayısı, halası, kardeşi vs. Bizler işimizi yapmadık, hafife aldık, görev ve yükümlülüklerimizi yerine getirmedik. Sonuç kaçınılmaz olarak zarar.Ama görevi, devlet işlerini organize edip, işleyişi sağlamakla yükümlü iktidarlar ne yaptı? Bu aksaklıkları gidereceğine, halkına hizmet edeceğine "sat kurtul" mantığını ortaya koydu. İşin ilginç bir yanı da satılan kurumların zarar edenlerden öte devleti üretim ve vergileriyle ayakta tutan stratejik kurumlar. Özellikle AKP döneminde adeta bir talan niteliğinde satışlar yapıldı. Düşünsenize üç yıllık kârına Telekom'u yabancıya satıyorsun. Gerçi yerliye satsan ne fark eder? Parası çok olupta halkı için işleten kaç işadamı kaldı ki? Tüpraş'ı satıyorsun, Petkim'i, Seka'yı vs. ne kadar büyük, kâr getiren kurum varsa satıyorsun. Diğer bir ilginç nokta bu kadar satıyorsun ama borçun azalacak yerde üç-dört katına çıkıyor. Nasıl iş bu?Halk şikayetçiydi. Özel sektör himayesine girdi. Şimdi şikayetçi mi? Söyleyemezler? Neden? Şikayetçi olursa işten atılır? Şimdi KPSS sınavları yapılıyor. Devletten şikayetçi halk kitleleri bir an önce devlet kapısına girmek için çırpınıyor. Neden? Hani özelleştirme ile dertlerimiz bitecekti? Öyle dememiş miydi oy verdiğimiz iktidar?Birde işin çook öte bir boyutu var. Kimin malını kime satıyorsun? Sorusunun cevabını iyi öğrenip, anlamamız lazım? Eğer ülkede orta sınıf yok olup, aşırı zenginler ve aşırı fakirler çoğalmışsa ülkeyi yönetenler birilerine el verirken, halka sırt dönmüş demektir. Hele hele ülkeyi yöneten iktidar, halkın karşısına geçip "komşusu açken tok yatan bizden değildir" anlayışını ilke edindiğini iddia ediyorsa; bende derim ki; eğer bu ülkede açlıktan insanlar ölüyorsa sen yalan söylüyorsun. (annesinin sütü olmadığı için ölen bebeğin hesabını muhakkak vereceksiniz) Neden mi? Kanuni Sultan Süleyman, sarayın bahçesindeki armut ağaçlarını kurutan karıncaların öldürülmesi için Şeyhül İslam Ebussud Efendi'den şu beyitle fetva istemiş:Dırahta ger ziyân etse karınca. Zararı var mıdır ânı kırınca(Ürünlere zarar veren karıncaların öldürülmesinde dinen bir zarar var mıdır?)Ebussud Efendi bir beyitle cevap vermiş:Yarın Hakk'ın divanına varınca. Süleyman'dan hakkın alır karınca
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012