'Her şeyin başı para' seslendirme dosyası:
Hani, 'her şeyin başı sağlık' derler ya! Bireyler için doğrudur ama devletler için her şeyin başı paradır.
Huzurlu toplum mu istiyorsunuz? Birinci gereksinim paradır.
Sağlıklı bir toplum ve nesil mi istiyorsunuz? Birinci gereksinim yine paradır.
Tarım ve hayvancılıkta kalkınmak mı istiyorsunuz? İlk ihtiyacınız paradır.
Sanayi ve teknoloji atılımı mı yapmak istiyorsunuz? İlk ihtiyaç paradır.
Terörü bitirmek, ülkemize yönelik tehditleri en aza indirmek mi istiyorsunuz? İlk ihtiyaç yine para…
Devletimizin parası yok mu? Ben sorayım; var mı?
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş bu gerçeği yıllar yılı anlattı. Paranın tanımını yaptı, mahiyetini anlattı, önemine vurgu yaptı ve sordu; "Cebinizdeki para bizim paramız mı? Hayır" dedi. Doların tercümesi. ABD, kağıdı boyuyor, üstüne bir de faiz koyuyor, gönderiyor sana. Sen de alıp Merkez Bankasına koyuyorsun ve karşılığında Türk Lirası basıyorsun. Bu para 'milli para mıdır? Hayır. Doların tercümesidir.
Şimdi BTP Lideri Hüseyin Baş, milli parayı, Milli Ekonomi Modeli'ni anlatıyor. Bu kafayla sorunları çözemezsiniz. Çünkü sistem yanlış. Artık yeni bir sistem, yeni bir anlayış gerekliliğine vurgu yapıyor.
BTP Lideri, milli paranın önemini insan vücudu için kan neyse ekonomi için de para odur, teşhisiyle ortaya koydu.
İnsan ve insan vücudundaki kanın mahiyetini örnek vererek, milli paraya ihtiyacımızın mutlak olduğunu beyan ediyor ve şu çarpıcı tespiti yapıyordu;
"Ama maalesef siyaset, paranın mahiyetini, neden ve nasıllığını konuşmak yerine paranın kimlerin elinde olduğunu ve neticelerini konuşuyorlar.
İşin ilginci (!) konuşanların hepsinin 'tuzu kuru'. Geliri, kazancı kesin ve net kişiler. Haliyle tok açın halinden anlamadığı için avukatlık yapıyorlar. Yaptıkları avukatlığın faturasını da sana, bana kesiyorlar."
Sayın Baş'ın örneği üzerinden gidersek! Bugün gelir adaletsizliği zirve yapmış durumda. Yani vücudun tamamında olması gereken kan, birkaç organda depolanmış. Bu hastalığın, hantallığın habercisidir. Diğer organların işlevsiz hale gelmesinin sebebidir.
Siyaset ve bu para depoları çok iyi bilmeliler ki, bu işlevsizlik böyle devam ederse bu sefer faturayı millet değil kendileri ödemek zorunda kılarlar. Ne demişti Merhum Demirel? "Tencerenin deviremeyeceği hükümet yoktur."
'Parasızlığın gözü çıksın' deriz. Aynen öyle! Parasızlık yüzünden koskoca devlet ve şanlı milletimiz ne hale geldi?
Sadece faiz gerçeği bile konunu anlaşılması için yeterlidir. Her yıl borç faizi olarak ödenen parayı asgari ücrete yansıttığında 2.825 TL olan rakam otomatikman 5.500 TL olurdu.
Ama iktidarlar bu parayı işçisine, emekçisine vermek yerine para babalarına, faiz baronlarına vermeyi tercih ediyorlar.
Neden? Parasızlık yüzünden. Para yok, para. Elin atına binen, ne yapardı? Yarı yolda kalırdı. Yediler, içtiler, sattılar. Milleti yolda bıraktılar.
Şimdi ana gündemleri ne? LGTB, yeni anaysa, CHP, HDP. Bu başlıklar karın doyuruyor mu? Borçları ödüyor mu? İşsizliğe çare oluyor mu?
Neyse! Lafın tamamını demeyeyim!
Bir başka başlık açayım. Şeriat ve İslam. Kavram olarak ikisi de aynıdır ve öyle algılanır.
Bir başka algı ise şeriat denilince genelin aklına İran gelir. İslam denilince de Türkiye.
İşe bakın ki! Faizde, faiz oranları miktarında dünyanın ilk onunda İran ve Türkiye var.
Oysa Allah'ın şeriatında yani İslam'da faiz yok. Haram, Allah ve Resulü ile savaşmak olarak nitelendiriliyor.
Demek ki, bunların şeriatında da, İslamlarında da sıkıntı var. İşin garibi! İslam'ı, Ehl-i Beyt'i, kimseye bırakmayan her fırsatta ABD'ye ayar vermeye kalkan bu iki devlet, Amerikan dolarından vazgeçemiyor. Neden?
Huzurlu toplum mu istiyorsunuz? Birinci gereksinim paradır.
Sağlıklı bir toplum ve nesil mi istiyorsunuz? Birinci gereksinim yine paradır.
Tarım ve hayvancılıkta kalkınmak mı istiyorsunuz? İlk ihtiyacınız paradır.
Sanayi ve teknoloji atılımı mı yapmak istiyorsunuz? İlk ihtiyaç paradır.
Terörü bitirmek, ülkemize yönelik tehditleri en aza indirmek mi istiyorsunuz? İlk ihtiyaç yine para…
Devletimizin parası yok mu? Ben sorayım; var mı?
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş bu gerçeği yıllar yılı anlattı. Paranın tanımını yaptı, mahiyetini anlattı, önemine vurgu yaptı ve sordu; "Cebinizdeki para bizim paramız mı? Hayır" dedi. Doların tercümesi. ABD, kağıdı boyuyor, üstüne bir de faiz koyuyor, gönderiyor sana. Sen de alıp Merkez Bankasına koyuyorsun ve karşılığında Türk Lirası basıyorsun. Bu para 'milli para mıdır? Hayır. Doların tercümesidir.
Şimdi BTP Lideri Hüseyin Baş, milli parayı, Milli Ekonomi Modeli'ni anlatıyor. Bu kafayla sorunları çözemezsiniz. Çünkü sistem yanlış. Artık yeni bir sistem, yeni bir anlayış gerekliliğine vurgu yapıyor.
BTP Lideri, milli paranın önemini insan vücudu için kan neyse ekonomi için de para odur, teşhisiyle ortaya koydu.
İnsan ve insan vücudundaki kanın mahiyetini örnek vererek, milli paraya ihtiyacımızın mutlak olduğunu beyan ediyor ve şu çarpıcı tespiti yapıyordu;
"Ama maalesef siyaset, paranın mahiyetini, neden ve nasıllığını konuşmak yerine paranın kimlerin elinde olduğunu ve neticelerini konuşuyorlar.
İşin ilginci (!) konuşanların hepsinin 'tuzu kuru'. Geliri, kazancı kesin ve net kişiler. Haliyle tok açın halinden anlamadığı için avukatlık yapıyorlar. Yaptıkları avukatlığın faturasını da sana, bana kesiyorlar."
Sayın Baş'ın örneği üzerinden gidersek! Bugün gelir adaletsizliği zirve yapmış durumda. Yani vücudun tamamında olması gereken kan, birkaç organda depolanmış. Bu hastalığın, hantallığın habercisidir. Diğer organların işlevsiz hale gelmesinin sebebidir.
Siyaset ve bu para depoları çok iyi bilmeliler ki, bu işlevsizlik böyle devam ederse bu sefer faturayı millet değil kendileri ödemek zorunda kılarlar. Ne demişti Merhum Demirel? "Tencerenin deviremeyeceği hükümet yoktur."
'Parasızlığın gözü çıksın' deriz. Aynen öyle! Parasızlık yüzünden koskoca devlet ve şanlı milletimiz ne hale geldi?
Sadece faiz gerçeği bile konunu anlaşılması için yeterlidir. Her yıl borç faizi olarak ödenen parayı asgari ücrete yansıttığında 2.825 TL olan rakam otomatikman 5.500 TL olurdu.
Ama iktidarlar bu parayı işçisine, emekçisine vermek yerine para babalarına, faiz baronlarına vermeyi tercih ediyorlar.
Neden? Parasızlık yüzünden. Para yok, para. Elin atına binen, ne yapardı? Yarı yolda kalırdı. Yediler, içtiler, sattılar. Milleti yolda bıraktılar.
Şimdi ana gündemleri ne? LGTB, yeni anaysa, CHP, HDP. Bu başlıklar karın doyuruyor mu? Borçları ödüyor mu? İşsizliğe çare oluyor mu?
Neyse! Lafın tamamını demeyeyim!
Bir başka başlık açayım. Şeriat ve İslam. Kavram olarak ikisi de aynıdır ve öyle algılanır.
Bir başka algı ise şeriat denilince genelin aklına İran gelir. İslam denilince de Türkiye.
İşe bakın ki! Faizde, faiz oranları miktarında dünyanın ilk onunda İran ve Türkiye var.
Oysa Allah'ın şeriatında yani İslam'da faiz yok. Haram, Allah ve Resulü ile savaşmak olarak nitelendiriliyor.
Demek ki, bunların şeriatında da, İslamlarında da sıkıntı var. İşin garibi! İslam'ı, Ehl-i Beyt'i, kimseye bırakmayan her fırsatta ABD'ye ayar vermeye kalkan bu iki devlet, Amerikan dolarından vazgeçemiyor. Neden?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024