Kitap hırsızlarına, makale hırsızlarına ve şiir hırsızlarına lanet olsun.
Başkasının eserinin altına, başkasının makalesinin altına ve hele hele başkasının şiirinin altına kalkıp imza atmak ne büyük bir ahlaksızlık ve ne büyük bir hırsızlıktır.
Aylarını harcamış, belki yıllarını harcamış ve sayısız uykusuz gece geçirmiş ve dillere destan bir şiir yazmış, o sahada debelenen birinin dikkatini çekmiş ve hemen iki kıtasını almış, iki kıta da kargacık-burgacık bir şekilde kendisi yazmış ve son kıtaya da hiç utanmadan ve sıkılmadan güya kendi mahlasını yerleştirmiş.
Bilim insanı yıllarını vermiş bir kitap ortaya çıkarmış, hırsızın biri çıkıyor sayfalarını çalıyor, paragraflarını çalıyor ve adres göstermeden kendi imzası ile yayınlayabiliyor.
Her sektörün yaman hırsızları olduğu gibi şiir dünyasının, fikir dünyasının da çok usta hırsızları var.
Eskiden belki bu çalıntıların ortaya çıkması, hırsızların yakayı ele vermesi, "bir Molla Kasım'ın" çıkıp hesap sorması belki uzun sürüyordu ama bugünün iletişim dünyasında hırsızlar derhal yakayı ele veriyorlar.
Bir değil, memleketin dört bir yanında binlerce Molla Kasım olayı fark ediyor ve hırsızı anında faş ediyor.
Bir şair bozuntusu, merhum aşık Mevlüt İhsani'nin en meşhur şiirlerinden birini kendi ismine, kendi nüfusuna kaydetmeye kalkmış ve tabii o şiiri bizzat merhumun kendi ağzından canlı olarak dinleyen binlerce şiir sevdalısı ayağa kalkmış.
Şahsen, Meltem-Medya gurubunda aralıksız beş yıl hazırlayıp sunduğum "Ozanlarımız" programına merhum İhsani'yi en az on defa konuk ettim ve belki her defasında o şiiri özel istek olarak kendi sesinden tüm Türkiye'ye dinlettim, çünkü o şiiri daha ilk okul yıllarımda İhsani'ye ait kasetten dinlemiştim.
Söz konusu programda bir şiiri okuyup da son kıtayı okumayan birçok ozana bizzat müdahale ettiğimi ve ısrarla son kıtayı okutarak şiirin gerçek sahibinin imzasını ilan ettirdiğimi hatırlıyorum.
Aşıklık geleneğine az-çok aşina olan, bu dünyadan biraz haberdar olan herkes duyar duymaz diyecektir ki "evet, bu şiir aşık Mevlüt İhsani'nindir"
"Aşıkların ahı deler mermeri
Eğer gözlerinden yaş indirirse
O zaman titrer çarkın çemberi
Doğruca Mevla'ya baş indirirse
Mevla güldürmezse kul güldüremez
Kulun gözyaşını kul sildiremez
Lağım patlatamaz vinç kaldıramaz
Kader yol üstüne taş indirirse
Mevlüt İhsan ahuzarda kalırsın
Kıyamette bir kenarda kalırsın
Şefaat göremez narda kalırsın
Kafayı mezara boş indirirse."
Bir de itibar hırsızları var ki bütün bunlardan bin beter.
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024