logo
19 MART 2024

Hukuk ve demokrasi yoksa seçim var diyebilir miyiz?

08.05.2019 00:00:00
AKP ve MHP'nin olağanüstü itirazları neticesinde Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 4'e karşı 7 oyla İstanbul Büyükşehir Başkanlığı seçimlerinin iptaline karar verdi. 
Yapılan açıklamaya göre seçimler 23 Haziran'da yenilenecek. YSK, kararını, sandık kurulu başkan ve üyelerinin kanunun açık hükmüne rağmen kamu görevlisi olmaması nedeniyle aldığını açıkladı.
YSK'nın buradaki en büyük yanlışı, seçim gününe kadar çözülmüş olması gereken ve çözülen meseleler hakkında, seçimden sonra geriye yönelik olarak kararlar alması olmuştur.
 YSK ancak seçim sonrası ortaya çıkan bir hata ve hile varsa onlarla ilgili karar verebilirdi. Sandık kurulları seçim sonrası değil, seçimden önce belirleniyor. Bunlar gizli kapaklı değil, listeler halinde YSK'ya veriliyor. Bu listelerde problem varsa seçimlerden önce ayıklanması gerekiyor. 
Seçimden önce yapılması gerekenin, milli irade seçimini yaptıktan sonra özellikle de iktidar açısından istenmeyen bir sonuçla karşılaşıldığı zaman yapılması ister istemez YSK'nın kararını şaibeli hale getiriyor.
YSK'nın kararındaki diğer önemli husus ise, sadece Büyükşehir seçimlerinin iptal edilmesi… Eğer sandık kurulları şaibeli ise –ki bu gerekçeyle seçimlerin iptali kararı alındı- oy kullanılan zarfların içinde sadece Büyükşehir adaylarının pusulası yok, ilçe başkanları, il ve ilçe meclis üyeleri ve muhtarlar olmak üzere 4 oy pusulası var.
Neden sadece Büyükşehir seçimleri iptal edildi? 
Eğer sandık kurulları şaibeli ise, tüm İstanbul seçimlerinin iptal edilmesi gerekiyor. 
Hatta diğer illerde de aynı mantıkla sandık kurulları oluşturulduğu için tüm seçimlerin iptali gerekiyor.
İstanbul'un ilçe belediye seçimlerinde iktidarın elde ettiği sonuçlar açısından bir sorun yok, il ve ilçe belediye meclislerinde de sorun yok ama İstanbul Büyükşehir'de istemedikleri bir sonuçla karşılaştılar. Bu da seçim iptal kararının hukuki değil, siyasi olduğunu gösteriyor.
YSK'nın iptal kararını, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "YSK kendini aklamalı" açıklamasından sonra alması da, bu kararın bağımsız bir bakış açısıyla değil, baskı altında alındığını göstermektedir. 
Baskı altında da hukuki bir karar alabilmek mümkün değildir. Siyasetin baskısı altında alınan kararlar hukuki açıdan şaibeli olur.
Av. Lütfullah Önder'in ifade ettiği gibi, YSK normal şartlar altında bir itiraz varsa, bu itirazın gerekçelerini de itiraz edenden alır. Eğer hukuki gerekçe yoksa yapılan bu itirazı reddeder. İlk defa bu seçimlerde YSK, AKP ve ve MHP'nin yaptığı itirazlara delil toplamak zorunda bırakılmıştır. Sanki itirazı yapan YSK'nın kendisiymiş gibi…
YSK'nın seçimleri iptal gerekçesine baktığımızda, yine aynı mantıkla yapılan geçmiş seçimlerin de iptal edilmesi gerekiyor. 17 Haziran seçimleri, 1 Kasım seçimleri, 12 Eylül 2010 referandumu, 16 Nisan 2017 başkanlık sistemi referandumu, 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve daha niceleri hepsi şaibeli demektir, yenilenmesi gerekir.
YSK'nın siyasi baskılar altında karar alması hukukun üstünlüğünün devre dışı kaldığını, seçimlerin iptalinin de milli iradenin yani demokrasinin devre dışı kaldığını göstermektedir. Hukukun ve demokrasinin devre dışı kaldığı bir atmosferde, söyler misiniz muhalefet partilerinin İstanbul Büyükşehir Başkanlığı'nı alması hiç mümkün mü?
İstanbul'da iktidarın belirlediği aday çıkana kadar değişik bahanelerle seçimler hep iptal edilecektir. 
Bu sebeple diyoruz ki, muhalefet partileri "demokrasi ve hukukun olmadığı" vurgusuyla yenilenen seçimleri boykot etmeli, girmemelidir. 
Bu yanlış dönen değirmene su taşımamalıdır.
Esasen bu, 2010 ve 2017 referandumlarının bir neticesidir. 2010 Anayasa referandumunda siyasi iradenin hukuka müdahalesinin önü açılmıştır. 
2017 sistem değişikliği referandumunda da milli iradeyi temsil eden parlamenter sistem devre dışı kalmıştır. 
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) 2017 referandumuna ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bu sürecin bir parçası olmamak için girmeyeceğini açıklamış ve onurlu bir duruş sergilemiştir. Şimdi de aynı onurlu duruşun tüm muhalefet partileri tarafından gösterilmesinin zamanıdır.
Diğer önemli bir konu ise "meşruluk" meslesidir. Cumhuriyeti bize emanet bırakan ulu önder Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni sosyal, demokratik, bir hukuk devleti temelinde kurmuştur. Devleti kendi üzerine değil, milli iradenin ve milli iradeyi koruyan kurumlar üzerine bina etmiştir. Bunun gerekçesini de şöyle anlatmaktadır:
"Bir devre yetiştik ki, onda her iş meşru olmalıdır. Millet işlerinde meşruiyet ancak millî kararlara istinat etmekle, milletin temayülat-ı umumiyesine (genel eğilimleri) tercüman olmakla hâsıldır. Milletimiz çok büyüktür. Hiç korkmayalım o esareti ve zilleti kabul etmez." 
Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk eserinde bu sözleri şöyle değerlendiriyor: "Atatürk'ün altını çizdiği sözlerden şunu anlıyoruz: Demokrasinin ve daha sonra ilan edilecek Cumhuriyetin meşruluğu millettedir. Millet yararına da olsa her ne adım atılırsa atılsın meşruluk şarttır. Bunun yolu da yetkiyi milletten almak, işleri ona sormaktır."
Demokrasi ve hukuk, ülkemizi dış müdahalelerden koruyan en güçlü koruma kalkanıdır, meşruluğumuzun temelidir. Eğer demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü korumazsak, devre dışı bırakırsak, bu meşruluğun devre dışı kalması demektir ve çok yakın zamanda kaderimizin Irak ve Libya olması demektir. Çünkü onlar, demokrasi ve hukuk getirilmek bahanesiyle işgale maruz kalmışlardı.
BOP'un hedefinde biz de varız, hatta Sayın Baş'ın 1991 yılında ifade ettiği gibi, "Asıl hedef Türkiye'dir". O halde demokrasi ve hukuk acilen yeniden tesis edilmelidir.
Yoksa bilerek ya da bilmeyerek dış müdahalelere davetiye çıkarmış oluruz.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.