Bugün hem cahilliğimizden, hem de fitne odaklarının yüz yıllardır bitmeyen kinleri ve ortaya attıkları zehirli fikirler yüzünden Ehl-i Beyt, denince insanımızın aklına farklı bir yapı ve oluşum geliyor.
Hiç yorum yapmadan iki meşhur Sünni hadis kaynağından hadisler aktaracağım ki, Ehl-i Beyt'in ne olduğunu, mahiyetini bizzat kendisi açıklıyor Allah Resulü;
Hakim, Mecmaü'l-Beyan'ında şu hadisi nakleder:
"Peygamber şöyle buyurdu: 'Allah, peygamberleri muhtelif şecerelerden yaratmıştır. Ama Beni ve Ali'yi bir şecere ve ağaçtan yaratmıştır.
Ben o ağacın kökleri mesabesindeyim. Ali ise o ağacın gövdesi. Fatıma ise o ağacın meyve vermesine bir vesiledir. Hasan ve Hüseyin bu ağacın meyveleridir. Bize tabi olanlar da bu ağacın yapraklarıdır. Birisi tam 3 bin yıl Allah'a ibadet etse dahi bizim ailemizi sevmediği sürece Allah, onu yüzü üstü ateşe atacaktır."
Cabir b. Cufi, Cabir b. Abdullah El-Ensari'den şöyle duyduğunu nakleder; Yüce Allah (c.c) Peygamberi Muhammed'ine, "Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Resul'e itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin…" ayeti nazil kıldığında, Ya Resûlullah, dedim ki, Allah ve Resulünü tanıyoruz. Peki, Allah'ın itaatlerini senin itaatinle beraber kılan emir sahipleri kimlerdir? Resul-i Ekrem şöyle buyurdu; Onlar benden sonra benim halifelerim ve Müslümanların imamlarıdır Ey Cabir!
Onların ilki Ali b. Ebu Talip, sonra Hasan, sonra Hüseyin, sonra Ali b. Hüseyin sonra Tevrat'ta ismi Bakır diye anılan Muhammed b. Ali'dir. Ey Cabir! Sen, onu göreceksin. Gördüğünde benim selamımı ona iletirsin.
Ondan sonra Cafer b. Muhammed es-Sadık, sonra Musa b. Cafer, sonra Ali b. Musa, sonra Muhammed b. Ali, sonra Ali b. Muhammed, sonra Hasan b. Ali ve sonuncusu Allah'ın yeryüzündeki hücceti ve kulları arasındaki saklantısı olan ve dahi benim isim ve künyemi taşıyan Hasan b. Ali'nin oğludur.
O ki, şanı yüce Allah, onun eliyle yeryüzünün doğusunu ve batısını fethedecektir. O ki, dostlarının gözünden gaybete çekilecektir. Öyle bir gaybet dönemi ki, o dönemde Allah'ın kalbini imanla imtihan ettiği kimseden başkası onun imameti üzerinde sabit kalmayacaktır…" (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali, s.38)
Yine Sünni, diye tanımlanan eserlerde (ki, bu eserlerden sadece 220 tanesini Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt isimli eserlerinde tek tek, sahife numaralarıyla açıklamıştır) çok daha fazla sahih rivayetler vardır.
Yine bunlardan birinde Ebu Basir, İmam Cafer-i Sadık'tan (r.a) sahih bir rivayetle şöyle nakletmektedir; "Yüce Allah ancak ve ancak siz Ehl-i Beyt'ten her türlü çirkinliği defetmek ve sizi tertemiz yapmak ister." (Ahzap, 33) ayeti indiği zaman Ali, eşi ve çocukları Ümmü Seleme'nin evinde idiler.
Hz. Peygamber (s.a.v.) Onları bir parçanın (abanın) altına alarak arz etti; "Allah'ım! Her peygamberin nübüvvetinin terazisi olan seçkin zümreden özel yakınları vardır. Bu terazi, benim nübüvvetimin içinde bu seçkin Ehl-i Beyt'im dışında kimse değildir."
Bunun üzerine Ümmü Seleme (r. anha) dedi ki; Ey Allah'ın Elçisi! Yalnızca bu birkaç kişi mi? Yoksa ben, Senin Ehl-i Beyt'inden değil miyim?
Resûlullah (s.a.v.) cevaben şöyle buyurdu; "Benim Ehl-i Beyt'im ve nübüvvetimin terazisi Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'dir." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali, s.6)
Yarın İmam Ali ve Ehl-i Beyt'e vurgu yapan ayetleri aktarmaya çalışacağım. Rabbim şefaatlerine nail eylesin. (âmin)
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024