İnsanoğlu genel olarak başladığı bir işte ya da ibadette süreklilikte zorlanmaktadır. Dolayısıyla gerek fert, gerek toplum bazında başarı da azalmakta, bunun yansımaları olarak da insanlar başarısız ve mutsuz olmaktadır.
Hâlbuki şu bilinen bir gerçektir ki; yapılan işin hayırlı ve güzel olanı sürekli olanıdır. Gerek dünya, gerek ahiret yurdunda güzel bir mevki ve başarı elde edebilenler; işini güzel ve sürekli yapabilenlerdir. Sürekli olan ibadetin de Allah katında daha sevimli olduğu Peygamberimiz (s.a.v) tarafından haber verilmiştir.
Bu konuda Hz. Ayşe (r.a) Rasulullah’a (s.a.v.), “Amellerin hangisi Allah’a daha sevimlidir?” diye sordular. Rasulullah (s.a.v.), “Az olsa da en devamlı yapılanıdır” buyurdu. (Sahih-i Buhârî)
Yüce Kitabımız Kur’an’da da bu konuda çok açık buyruklar vardır. Bunlardan birinde ibadetin son nefese kadar devamı emredilmiştir.
“O halde Rabbini hamd ile tespih et. Ve secde edenlerden ol. Ve sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.” (Hicr Suresi Ayet 98–99)
Diğer bir Ayeti Kerimede de can bedenden ayrılmadan ibadetlerin terk edilmemesinin gerektiği, dolayısıyla sürekliliği emredilmiştir:
“(Allah'ın bir mucizesi olarak İsa şöyle) dedi: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. O bana kitap verdi ve beni bir peygamber yaptı. Beni, nerede olursam olayım mübarek kıldı. Hayatta bulunduğum müddetçe namaz kılmamı ve zekât vermemi emretti." (Meryem suresi / Ayet 30–31) buyrulmuştur.
Demek ki insanın aklı ve idraki yerinde olduğu sürece, namaz ve diğer ibadetler, kişinin üzerine ömür boyu farzdır. Bunun aksini iddia edenler ya cahil, ya da sapık kimselerdir. Peygamber Efendimiz(s.a.v.) sahabelerinden İmrân İbni Husayn’a, “Ayakta namaz kıl, güç yetiremezsen oturarak kıl, ona da gücün yetmezse yattığın yerde kıl.” (Buhârî, Taksîrü’s-salât 17) tavsiyesinde bulunmuştur.
Yukarıdaki hadis-i şerifte, insanın güç ve takat getirebildiği kadar da olsa ibadetlerini terk etmeden, süreklilik içerisinde yerine getirmesi istenmiştir.
Hâlbuki şu bilinen bir gerçektir ki; yapılan işin hayırlı ve güzel olanı sürekli olanıdır. Gerek dünya, gerek ahiret yurdunda güzel bir mevki ve başarı elde edebilenler; işini güzel ve sürekli yapabilenlerdir. Sürekli olan ibadetin de Allah katında daha sevimli olduğu Peygamberimiz (s.a.v) tarafından haber verilmiştir.
Bu konuda Hz. Ayşe (r.a) Rasulullah’a (s.a.v.), “Amellerin hangisi Allah’a daha sevimlidir?” diye sordular. Rasulullah (s.a.v.), “Az olsa da en devamlı yapılanıdır” buyurdu. (Sahih-i Buhârî)
Yüce Kitabımız Kur’an’da da bu konuda çok açık buyruklar vardır. Bunlardan birinde ibadetin son nefese kadar devamı emredilmiştir.
“O halde Rabbini hamd ile tespih et. Ve secde edenlerden ol. Ve sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.” (Hicr Suresi Ayet 98–99)
Diğer bir Ayeti Kerimede de can bedenden ayrılmadan ibadetlerin terk edilmemesinin gerektiği, dolayısıyla sürekliliği emredilmiştir:
“(Allah'ın bir mucizesi olarak İsa şöyle) dedi: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. O bana kitap verdi ve beni bir peygamber yaptı. Beni, nerede olursam olayım mübarek kıldı. Hayatta bulunduğum müddetçe namaz kılmamı ve zekât vermemi emretti." (Meryem suresi / Ayet 30–31) buyrulmuştur.
Demek ki insanın aklı ve idraki yerinde olduğu sürece, namaz ve diğer ibadetler, kişinin üzerine ömür boyu farzdır. Bunun aksini iddia edenler ya cahil, ya da sapık kimselerdir. Peygamber Efendimiz(s.a.v.) sahabelerinden İmrân İbni Husayn’a, “Ayakta namaz kıl, güç yetiremezsen oturarak kıl, ona da gücün yetmezse yattığın yerde kıl.” (Buhârî, Taksîrü’s-salât 17) tavsiyesinde bulunmuştur.
Yukarıdaki hadis-i şerifte, insanın güç ve takat getirebildiği kadar da olsa ibadetlerini terk etmeden, süreklilik içerisinde yerine getirmesi istenmiştir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Kur’an Furkan’dır anlayana! / 24.05.2025
- Gazze’de çocuklar açken tok yatan insanlık / 23.05.2025
- Şüphelilerden kaçınan dinini ve kendini korur / 22.05.2025
- Atatürk’ü anmak ve anlamak hepimizin vazifesi olmalıdır / 21.05.2025
- Yalan yere "Bu helaldir, şu da haramdır" demeyin / 20.05.2025
- Atatürk’ün Samsun’a çıktığı ruha o kadar muhtacız ki… / 19.05.2025
- Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin! / 18.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025
- Gazze’de çocuklar açken tok yatan insanlık / 23.05.2025
- Şüphelilerden kaçınan dinini ve kendini korur / 22.05.2025
- Atatürk’ü anmak ve anlamak hepimizin vazifesi olmalıdır / 21.05.2025
- Yalan yere "Bu helaldir, şu da haramdır" demeyin / 20.05.2025
- Atatürk’ün Samsun’a çıktığı ruha o kadar muhtacız ki… / 19.05.2025
- Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin! / 18.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Suça giden yollar kesilmeden suç bitmez / 15.05.2025