Seçimlere 1,5 aydan daha az bir zaman var. Ama hâlâ seçimlerin yapılıp yapılmayacağı belli değil.
Çünkü ülkemizi 3,5 yıldır batma noktasına getirip, AB ve IMF'ye teslim edenler milletten kaçıyor.
Ne kadar kaçarlarsa kaçsınlar, korkunun ecele faydası yok. Eninde sonunda millet terazisinde tartılacaklar.
Bu seçim herhangi bir seçim değildir. Türk milletinin önemli kararlar vereceği tarihi dönüm noktalarından biridir.
Ekonomik sahada çökertilmiş, siyasi egemenliğini içinde yer almadığı ve almayacağı belli olan AB'ye devretmiş, dış politikasını ABD-İsrail ikilisine devretmiş bir ülkenin "büsbütün batmak ya da yeniden ayağa kalkmak" arasında bir tercihi olacaktır bu seçim...
3 Kasım seçimi, ABD ile Türkiye arasında, AB ile Türk milleti arasında, IMF ile çiftçimiz, memurumuz, işçimiz, sanayicimiz arasında geçecek bir seçim olacaktır.
Ülkemizi bitirme noktasına getiren bu güçlerle buna isyan eden milletvekilimiz arasında geçecektir.
Seçime 18 parti giriyor gözükse de, gerçekte milletimiz, iki parti arasından tercihini yapacaktır; Bağımsız Türkiye diyen parti ile; bağımlı, güdümlü partiler arasında bir seçim yapacaktır.
Bu iki temel çizginin iki sembol lider ismi vardır. Tüm dışa bağımlı, dış güdümlü partilerin ona benzemek için can attığı Kemal Derviş ve onun karşısında bağımsızlık meşalesini yükselten Prof. Dr. Haydar Baş...
Derviş, Türkiye üzerinde hesabı olan ABD-IMF-AB üçlüsünün misyonunu temsil ediyor.
Prof. Dr. Haydar Baş ise, bu kör gidişe karşı milli duruşu, milletin kendisini temsil ediyor.
Yani, Atatürk'ün CHP'si Derviş truva atı sayesinde milletten kopup, halktan kopup IMF ve AB'ye teslim olmuş.
Bağımsızlığı karakter edinen Türk milleti ise, durumdan vazife çıkararak milli bir önderin etrafında kenetlenmiştir.
Prof Dr. Haydar Baş, bu millet bitti dendiği anda milletin bağrından çıkardığı bir liderle yeniden silkinişin adıdır. Onun Genel Başkanı olduğu Bağımsız Türkiye Partisi herhangi bir siyasi parti değil, Türk milletinin ekonomik siyasi ve kültürel prangalarını kırıp kainat devleti olma koşusunun adıdır.
Seçime giren diğer partiler ise Rus bebekleri gibi minik birer Derviş olarak baş Derviş'in arkasına dizilmiş AB'ci, IMF'ci utangaç bebeklerdir.
DYP lideri öyle... MHP lideri öyle... AKP lideri öyle... Saadet'i öyle... Bahçeli, iki üç noktada AB'ye itiraz ederek, Kutan, IMF'ye itiraz ediyor görünerek, Erdoğan mağdur konumunu öne çıkararak AB'ci, ABD ve IMF'ci yanını kamufle etmeye çalışıyor.
Ancak nafile... Zaten bu liderlerin Derviş hayranlığı bilinen bir husus...
Onlar Derviş'i taklit ettikçe bitiyor.
Onlar bittikçe Prof. Dr. Haydar Baş'ın sesi daha iyi duyuluyor. Millet "Bağımsız Türkiye" diye yeri göğü inletiyor miting meydanlarında.
Bu manzarayı gören kifayetsiz muhteris ise, diğer liderlerden daha uyanık davranarak Derviş'i taklit etmek yerine Prof. Dr. Haydar Baş'ı taklit etmeye kalkıyor. Adı Cem... Adı fena değil. Ama soyadı Uzan. Soyadına dikkat!
Çünkü ülkemizi 3,5 yıldır batma noktasına getirip, AB ve IMF'ye teslim edenler milletten kaçıyor.
Ne kadar kaçarlarsa kaçsınlar, korkunun ecele faydası yok. Eninde sonunda millet terazisinde tartılacaklar.
Bu seçim herhangi bir seçim değildir. Türk milletinin önemli kararlar vereceği tarihi dönüm noktalarından biridir.
Ekonomik sahada çökertilmiş, siyasi egemenliğini içinde yer almadığı ve almayacağı belli olan AB'ye devretmiş, dış politikasını ABD-İsrail ikilisine devretmiş bir ülkenin "büsbütün batmak ya da yeniden ayağa kalkmak" arasında bir tercihi olacaktır bu seçim...
3 Kasım seçimi, ABD ile Türkiye arasında, AB ile Türk milleti arasında, IMF ile çiftçimiz, memurumuz, işçimiz, sanayicimiz arasında geçecek bir seçim olacaktır.
Ülkemizi bitirme noktasına getiren bu güçlerle buna isyan eden milletvekilimiz arasında geçecektir.
Seçime 18 parti giriyor gözükse de, gerçekte milletimiz, iki parti arasından tercihini yapacaktır; Bağımsız Türkiye diyen parti ile; bağımlı, güdümlü partiler arasında bir seçim yapacaktır.
Bu iki temel çizginin iki sembol lider ismi vardır. Tüm dışa bağımlı, dış güdümlü partilerin ona benzemek için can attığı Kemal Derviş ve onun karşısında bağımsızlık meşalesini yükselten Prof. Dr. Haydar Baş...
Derviş, Türkiye üzerinde hesabı olan ABD-IMF-AB üçlüsünün misyonunu temsil ediyor.
Prof. Dr. Haydar Baş ise, bu kör gidişe karşı milli duruşu, milletin kendisini temsil ediyor.
Yani, Atatürk'ün CHP'si Derviş truva atı sayesinde milletten kopup, halktan kopup IMF ve AB'ye teslim olmuş.
Bağımsızlığı karakter edinen Türk milleti ise, durumdan vazife çıkararak milli bir önderin etrafında kenetlenmiştir.
Prof Dr. Haydar Baş, bu millet bitti dendiği anda milletin bağrından çıkardığı bir liderle yeniden silkinişin adıdır. Onun Genel Başkanı olduğu Bağımsız Türkiye Partisi herhangi bir siyasi parti değil, Türk milletinin ekonomik siyasi ve kültürel prangalarını kırıp kainat devleti olma koşusunun adıdır.
Seçime giren diğer partiler ise Rus bebekleri gibi minik birer Derviş olarak baş Derviş'in arkasına dizilmiş AB'ci, IMF'ci utangaç bebeklerdir.
DYP lideri öyle... MHP lideri öyle... AKP lideri öyle... Saadet'i öyle... Bahçeli, iki üç noktada AB'ye itiraz ederek, Kutan, IMF'ye itiraz ediyor görünerek, Erdoğan mağdur konumunu öne çıkararak AB'ci, ABD ve IMF'ci yanını kamufle etmeye çalışıyor.
Ancak nafile... Zaten bu liderlerin Derviş hayranlığı bilinen bir husus...
Onlar Derviş'i taklit ettikçe bitiyor.
Onlar bittikçe Prof. Dr. Haydar Baş'ın sesi daha iyi duyuluyor. Millet "Bağımsız Türkiye" diye yeri göğü inletiyor miting meydanlarında.
Bu manzarayı gören kifayetsiz muhteris ise, diğer liderlerden daha uyanık davranarak Derviş'i taklit etmek yerine Prof. Dr. Haydar Baş'ı taklit etmeye kalkıyor. Adı Cem... Adı fena değil. Ama soyadı Uzan. Soyadına dikkat!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014