Başta Sayın Erdoğan olmak üzere iktidar partisinin bir çok kurmayları lebaleb kongrelerde, '18 yılda yaptıkları eserlerin görülmediğinden' şikayet ediyorlar. Bunca yol, köprü, tünel, stat, hastane, vs. yaptık, nasıl görmezden gelirsiniz, diye sitem ediyorlar.
Buradan milletimize seslenmek istiyorum! Bu ülkede hiç kimse yol, hastane, havalimanı, tünel vs. yapılmasına karşı çıkmaz.
Karşı çıkılan nokta bu yapıların, projelerin yapılma şeklidir, işletme şeklidir, her daim aynı kişilere ihale edilme şeklidir ve en önemlisi bire yapılacak bir işin ikiye, üçe, beşe, ona yaptırılma şeklidir.
İlginçtir! Bugüne kadar iktidar partisi bu devasa projeleri çokça gündem olmasına rağmen neden hep aynı firmalara verdiği konusunda bir açıklama yapmamıştır.
Maliyetler konusunda hiçbir kıyasa girmemiştir. Yap-işlet-devret modelinin maliyetini hiç gündem etmemiştir.
Örneğin Osmangazi köprüsü için ödenen garanti ücret ile iki tane aynı köprüden yapılabilirdi, gerçeğiyle hiç yüzleşmemiştir.
5'li şirketten bahsediliyor. 128 milyar dolar soruluyor. Hakan Atila kendi isteğiyle mi istifa etti? Zarrab neden gündemden düştü? Zamlar, işsizlik, kur atakları, dış politikada dünün ağır faturaları ve şimdiki keskin virajlar vs.
Evet, İstanbul Havalimanına da gittim. Avrasya Tünelinden de, o köprülerden de geçtim. Şehir hastanelerini, otobanları, statları vs. hepsini gördüm. Çok güzel.
Düne göre Türkiye için devasa yapılar. Batı ve doğu ülkelerine göre ise çok sıradan yapılar, yollar, köprüler.
Ama gördüğüm başka şeyler de var. Biz yaptık, dedikleri projeleri kar garantili olarak özel sektöre yaptırdıkları, zararı ise millete ödettirdikleri birinci konu. Yani hizmet için yapılan icraatların bedelini vatandaş ödüyor. Fırında parasını verip ekmek aldım. Fırıncı diyor ki, ben olmasaydım aç kalacaktın. Şimdi ben, fırıncıyı baş tacı yapmam mı gerekir?
19 yıllık tek parti iktidarı işsizlik sorununu çözemediği gibi daha büyük bir sorun haline getirdi. İşsizlik haliyle yoksulluğu doğurdu. Yoksulluk ise sosyal ve ahlaki sorunları tetikledi.
Yolsuzluk ise bu kadar aleni hiç yapılmamıştı. 'Parsel parsel' adını bile, iktidarda bakanlık yapanlar koydu.
Dün hiç bir şeyimiz yoktu, deyip bugün ise deniz, hava, kara filolarına, inşaat sektöründe dünyaya açıldıklarını ifade eden isimleri görüyorsunuz.
Başlık başlık gidelim! 19 yılın sonunda eğitimde sorun var mı? Var. Sağlıkta sorun var mı? Var. Yargıda sorun var mı? Var. Sosyal adalet, eşitlik, fikir özgürlüğü başlıklarında dünyada bile göze battık mı? Battık.
İç ve dış güvenlik tehdidi ve terör tehdidi daha da arttı mı? Arttı.
Ekonomik veriler başladıkları günkü verilere döndü mü? Döndü, dönüyor.
Peki, bu sorunları başkalarına fatura etmek devlet ve milletimize çare olur mu?
Örneğin ekonomiyi, kur dalgalanmalarını dış güçlere, bankalara, faiz baronlarına vs. havale, onları suçlu göstermek çözüm mü?
Enflasyonu marketlere, aracılara, stokçulara fatura etmek çözüm mü?
Terörü, şiddet olaylarını muhalefete, karanlık odaklara, siyasi ayağı bulunamayan FETÖ'ye mal etmek çözüm mü?
İktidar bu siyaset mantığıyla belki bugünü kurtarıyor olabilir. Ama sorun giderek daha da büyüyor.
Basit bir karşılaştırma örneği vereyim. Sayın Erdoğan'ın; "Kamu harcamalarında israfa tahammülümüz yok. Bunun için özel ehemmiyet gösteriyoruz" dediği gün, yardımcısı Fuat Oktay daha önce kendisine verilen ve Saray'a ait kaç uçak olduğunu soran, soru önergesini yayınladı.
Saray'a ait 8 uçak varmış. Sayın Erdoğan ne diyordu? "Kamu harcamalarında israfa tahammülümüz yok. Bunun için özel ehemmiyet gösteriyoruz."
Sen ne yapıyordun? Alkış…
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024