Bir 'eski Türkiye' algısıdır gidiyor. Karaladıkça karalıyorlar, paraladıkça paralıyorlar. Kırmızı Oda dizisindeki doktor hanım ne der bilmem ama bildiğim ve gördüğüm şey çaresizliktir, karanlıkta kalmışlıktır.
Hep sorduk, Cumhuriyet tarihinde en çok 'aldatıldık' itirafı yapan iktidar hangisidir diye. Hangisidir? AKP. Kendileri söyledi.
Haliyle bu kadar aldatılmayı ne devlet ve ne de millet artık kaldıramıyor. Ama iktidar da hala mağdur, mazlum ve geçmişle kıyasla bir gelişmişlik yanında aslında otorite gösterisinde bulunuyorlar.
Hafta sonu Sayın Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan; "Biz geçmişte yurt dışına gittiğimizde oraları görürdük 'Bizim ülkemiz niye böyle değil?' derdik. Şimdi onlar buraya geldikleri zaman diyorlar ki, 'Bizim ülkemiz niye Türkiye gibi değil?' Bize imreniyorlar."
Kim imreniyor bilmem ama toplumun büyük kesiminin 'eski Türkiye'yi' liyakat ve ehliyeti, eksik de olsa adaleti, farklı görüşte olsalar da kucaklaşmayı özledi.
Bakın! 20 yıl değil sadece bir haftada Türkiye'de neler oldu, oluyor, gündemde neler var, sorularıyla 'yeni Türkiye'nin' haline bir bakalım!
Açlık sınırının altında bir asgari ücret uygulanan ülkemizin gündeminde iki, üç, dört maaşlı bakanları, bürokratlarımızı, vekillerimizi, belediye başkanları, seçilmiş aileler ve yakınları var.
Belediyelerin nasıl samanlık yapıldığı, bile bile, isteye isteye ranta nasıl alet edildiği, bir gün önce belediyeden 11 milyon dolara aldığı araziyi bir gün sonra aynı belediyeye 47 milyon dolara satanlar var.
Bir mafya liderinin daha hükümet tarafından korunduğunu öğrendik. Öyle ki bu kişi, iktidar partisinin seçim promosyonlarını bile karşılamış, hatta miting yapmış.
Devletin en çekirdek kadrosuyla bile çok samimi pozlar vermiş bu kişi şimdi yurt dışından isimler açıklıyor, ses kayıtları, görüntüler paylaşıyor.
Ama ortalıkta ne bir savcı, ne bir iddianame, ne de bir araştırma, soruşturma önergesi var!
Yine devleti yönetenlerle çok samimi pozları olan bir iş adamı iddiaya göre aldığı bir tiyo ile yurt dışına gidiyor. Tam çıkış yapıyor ki, mahkemeden de yakalama kararı çıkarılıyor.
Bizim arayıp da bulamadığımız bu kişi, bir TV kanalına canlı bağlanıyor. Açıklamalar yapıyor. Sonra öğreniyoruz ki, bu kişi ABD'nin talebi üzerine Avusturya polisince tutuklanıyor.
Tam, biz neden böyle bir talepte bulunmadık, sorusunu soracakken Avusturya elçimiz "resmi iade sürecini başlattık" diyor.
Sezgin Baran Korkmaz ile adı geçenlerden televizyoncu Veyis Ateş, kanalından kovuldu. Oysa birkaç hafta önce o kanalda, Süleyman Soylu ile canlı yayın yapmıştı.
Gündemin en önemli ismi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 3 hafta sonra "mafyadan 10 bin dolar maaş alan siyasetçi" iddiasını adli makamlara bildirdi, haberi geçildi.
2 gün geçti. Türkiye'nin merak ettiği siyasetçinin adı ortaya çıkmadı. Bu sefer bir başka iddia ortaya çıktı; Süleyman Soylu, savcılığa gitti ama isim vermedi. (Gazeteci Alican Uludağ)
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Ülkemize çöreklenmeye çalışan 14 tane uluslararası mafya liderini, Türk polisinin paketleyip sahiplerine iade etmesinden, kimlerin rahatsız olduğunu elbette ki biliyoruz" dedi.
Kimlerin rahatsız olduğunu bilmem ama bu kadar etkin bir İçişleri Bakanı'nın hala Fetullah Gülen, Zekeriya Öz, Adil Öksüz, Reza Zarrab, Zindaşti, Sedat Peker gibi daha nice isimleri ülkemize getirememesi milletimizi rahatsız ediyor.
Başka? Dün uyuşturucu geçiş üssü olarak tanımlanan Türkiye şimdilerde uyuşturucu satış üssü haline nasıl geldi?
Başkanı olduğu belediyede yolsuzluk yapıldığını iddia eden Yalova Belediye Başkanı'nı anında görevden alan Süleyman Soylu, 7 aydır İBB hakkındaki milyarlarca liralık eski usulsüzlükler için neden hiçbir adım atmadı?
Ruhsar Pekçan, Kürşat Ayvatoğlu, Fatih Faruk Özer, Mehmet Ağar, Tolga Ağar gibi isimler yanında iktidardaki isimlerin akrabayı taallukatının isimleri hiç hayırlı işlerle anılmıyor. İçişleri'nden tık yok!
Parti liderlerine, gazetecilere onlarca fiili saldırı gerçekleştirildi. En son bir parti basıldı, cinayet işlendi. İçişleri Bakanı'ndan yine ses yok!
Diğer taraftan en çok paket açıklayan ikinci bakanlık olan Adalet Bakanı (birinci ekonomi bakanı) bu iddialar karşısında tek eklime etmezken, kameralar karşısında, "Türkiye, insanları haklarıyla yaşatma başarısı ile dünyaya örnek oluyor" dedi.
İddiaları ve insanları kaale almayanlara diyorum ki, Allah'ın da bir hesabı var.
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024