Hakkını ve haddini bilen insanlarımız kanla, bıçakla, kavgayla değil gerçekleri ortaya koyarak, ortak payda arayışlarıyla, birlik ve beraberlik vurgusu yaparak, hem milletimizin, hem de devletimizin bu karanlık girdaplardan kurtulup, nasıl aydınlığa çıkacağına dair düşüncelerini bizlerle paylaşıyorlar. Tabi gazetemizin de bir hacmi var. Her mektup ve maili yayınlayamıyoruz. Çoğunluğun görüşünü yansıtan mektuplardan bazılarını yayınladık, yayınlıyoruz da. (Fikirlerini bizimle paylaşan tüm kardeşlerime selam olsun) Gelen mektup ve maillerde ki vatandaşlarımızın ortak paydası şöyle; Emperyalist ve Siyonist güçler artık yüz yıllardır devam eden ülkemiz ve İslam Coğrafyasındaki planlarının sonucunu almak istiyor. Bu sonuca ulaşmak için etnik ve mezhepsel kimlikleri ön plana çıkarıp, kardeş kavgasını körüklüyorlar. Devlet, millet bütünlüğümüz tehlikedir. Bu tehlikenin bertaraf edilmesi için Atatürk'ün sağladığı gibi "milli devlet" anlayışına dönülmesi ve bu anlayışı hâkim kılacak tek liderin Prof. Dr. Haydar Baş olduğudur. İlk mektup emekli bir din görevlisinden. "Selamlar Akın Bey! Bendeniz İlhan Özkes. İhsan Özkes ile akrabalığım yok? Eskiden ben de CHP'li idim şimdi BTP'liyim. 68 yaşındayım ve emekli bir din görevlisiyim. Şahsen son dönem kadar dine zarar verilen, insanların, dinden tiksindirildiği bir dönem yaşamadım? Seçimlerde halkımıza karşı holiganlıktan başka bir şey yapmayan, milletimizi karşılıklı geren liderleri değil Haydar Baş gibi insanların da olduğunu anlatma zorunluluğumuz var. Yoksa hem dinci, hem de çağdaş adları altındaki bu ABD-İsrail maşaları, hem dini, hem de milli bütünlüğümüzü mahvedecekler?"İkinci mektubumuzda emekli bir felsefe öğretmeninden? "Sayın Akın Aydın, köşenizi ilgi ile takip ediyorum ve görüyorum ki, çok güzel okur mektupları geliyor, bir mektupta ömrünün son günlerine gelmiş ve Haydar Baş Hoca'yı çok takdir eden bir öğretmenin düşüncelerini yansıtmak üzere gönderiyorum" diyen bu emekli öğretmenimiz, birçok konuyu kendi bakış açısıyla ifade ediyor. Yaşadığımız buhranlı günleri özetleyen sevgili öğretmenimiz, bugünlere nasıl gelindiğini de anlatıyor. Özellikle şu cümlesi üzerinde hepimizin düşünmesini gerektirir kanaatindeyim;"Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümüyle "milli devlet" bitti. Bazı sözde Atatürkçüler bunu kabul etmiyor ama kendim, canlı şahitlerden biliyorum, (?) İsmet İnönü yüzünü Atatürk'ün tersine Asya ve Ortadoğu halkları yerine, sömürgeci AB-ABD bloğuna çevirdi ve Türkiye Cumhuriyetinin yok oluş serüveni başladı. Celal Bayar ve Menderes, kendi feodal düzenlerinin ve Siyonist patronlarının çıkarları için Atatürk devrimlerini yok etmeye hız verdiler?"Diyen Felsefe Hocamız hemen her lider ve başbakana, "milli devletin" bitirilişinde haklı bir pay çıkarıyor. Dinci ve milliyetçi maskeyle siyaset yapan liderlere ise ayrı ve kocaman bir paragraf açıyor. Değerli eğitimcimizin son sözleri ise hangi görüşten, fikirden olursak olalım illa ki, ortak paydalarımızın olduğu, bu vatanın bizim olduğu ve bizlerin kardeş olduğunu vurgulayan ve de kurtuluşun adresini gösterir mahiyetteydi. "Mustafa Kemal Atatürk'ün açtığı yola dönmedikçe, bu AB ve NATO yollarında olsa olsa İsrail, Ermenistan veya Yunan'a vilayet olmanın ötesinde bir yere varamayacaklar. Korkarım ki, tekrar seçimde millet yine emperyalist, Siyonist partileri yani ölümü, açlığı, yok olmayı tercih edecek. Bunları sizleri, Türkiye'nin bir numaralı milli aydınlarından en önemlileri olarak gören, emekli bir felsefe hocası olarak zor şartlarda yazıyorum. Bunları hastanede, yattığım koroner bakım ünitesinde, hemşireye rica ederek getirttiğim bilgisayarımda yazdım. Akın Bey, ben belki kısa sürede öleceğim. Evlendim, çocuğum olmadı ama çok öğrenci yetiştirdim. Görevimi eksik yapmış olmanın üzüntüsü ile size içimi döktüm. Düşüncelerimi, köşenizde yansıtırsanız gözüm arkada gitmeyeceğim. Sizlerin daha çok takip edilmeniz ve daha iyi anlaşılmanızı diliyorum. Emekli öğretmen Servet K."Bizde samimi görüşlerinden ötürü hocamıza teşekkür ediyor ve adı, unvanı veya mesleği ne olursa olsun tüm insan emekçilerine selam ve saygılarımı gönderiyorum?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -2- / 15.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -1- / 14.07.2025
- Diyanet’in 15 Temmuz hutbesi / 13.07.2025
- PKK, ‘ak’landı / 12.07.2025
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Milletin sorunlarını artık kale bile almıyorlar / 02.07.2025
- Ortadoğu'da ikinci dizayn dönemi / 30.06.2025
- Fitneye karşı Hüseyin olmak / 29.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -1- / 14.07.2025
- Diyanet’in 15 Temmuz hutbesi / 13.07.2025
- PKK, ‘ak’landı / 12.07.2025
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Milletin sorunlarını artık kale bile almıyorlar / 02.07.2025
- Ortadoğu'da ikinci dizayn dönemi / 30.06.2025
- Fitneye karşı Hüseyin olmak / 29.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025