(dünden devam ediyoruz)
Cemaluddin Ataullah b. Fadlullah eş-Şirazi, el-Erbain kitabında, Gadir hadisini aktardıktan sonra şöyle yazıyor;
"Hz. Ali evden çıkarken, bir grup süvari kılıçları yanlarında, imameleri başlarında ve yolculuğa çıkmaya hazır bir şekilde onun karşısına çıkıp şöyle söylediler: 'Es-selamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuh ey Emire'l-Mü'minin.'
Hz. Ali, selamlarına cevap verdikten sonra şöyle buyurdu: 'Resulullah'ın ashabından kim hazırdır?'
Bu arada 12 kişi şahitlik etmek için ayağa kalktılar ve 'Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır' hadisini Gadir gününde, Resulullah'tan işittiklerini söylediler. Onlardan bazıları şunlardır:
Halid b. Zeyd Ebu Eyyub-i Ensari, Huzeyme b. Sabit, Kays b. Sabit, Ammar b. Yasir, Ebu Heysem b. Tihan, Haşim b. Utbe ve Habib b. Bedil.
Hz. Ali, Enes b. Malik ve Berae b. Azib'e, 'Siz de bunlar gibi hadisi duyduğunuz halde neden şahitlik etmiyorsunuz?' dedi ve 'Ey Allah'ım, eğer inat ederek inkâr ediyorlarsa onların belasını ver' diye bedduada bulundu. Bu beddua neticesinde Berae kör oldu ve halktan evinin yolunu sorarken, 'Bedduaya uğrayan kimseye kim yol gösterir ki' diyordu.
Enes de alaca hastalığına yakalandı. Bir zaman Hz. Ali onu Gadir hadisine şahit olarak gösterdiğinde, şahadet etmekten kaçınarak, 'Ben unutkan olmuşum' diyerek mazeret getirdi. Bunun üzerine Hz. Ali şöyle buyurdu: 'Allah'ım, eğer yalan söylüyorsa ona, imame ile örtülemeyecek bir beyazlık ver.' Bu bedduadan sonra onun yüzü alaca (sedef) hastalığına tutuldu." (Abekat, c. 1, s. 211, c. 2, s. 137).
* * *
Büyük Hafız Ebu Abdullah el-Hakim, kendi senediyle Rufaa b. Eyas-i Zabbi'den, o da babasından ve o da dedesinden şöyle rivayet ediyor:
"Biz, Cemel gününde Hz. Ali ile beraberdik, Hz. Ali, Talha b. Ubeydullah'ı yanına çağırdı ve şöyle dedi: "Allah aşkına söyle bakalım, Resûlullah'ın (s.a.a), 'Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır. Allah'ım onu seveni sev, ona düşman olana düşman ol' buyurduğunu duymadın mı?'
O da, 'evet, duydum' dedi. Bunun üzerine Hz. Ali, 'O zaman niye benimle savaşıyorsunuz?' dedi. Talha da cevaben, 'Unutmuştum' diye cevap verdi." (Mustedreku's-Sahihayn, c.3, s.371, 373-Feth/10).
* * *
İbn-i Dizil ile meşhur olan Hafız İbrahim b. Husyen b. Ali el-Kesai, Kitabu's-Sıffin'de, Riyah b. Haris-i Nehai yoluyla şöyle rivayet ediyor:
Ben, Hz. Ali'nin yanında oturmuştum. Yüzleri kapalı bir grup oradan geçtiklerinde, "Selam olsun sana ey mevlamız. Dediler.
Hz. Ali onlara, "Acaba siz bir Arap grubu değil misiniz?" dedi.
Onlar cevaben şöyle dediler: "Evet ama biz Resulullah'ın Gadir gününde, 'Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır, Allah'ım, onu seveni sev, ona düşman olana düşman ol, ona yardım edene yardım et ve onu terk edeni terk et' buyurduğunu işittik."
Hz. Ali bunları işitince güldü; öyle ki, yan dişleri göründü, sonra; "Siz şahit olun" dedi.
Onlar gittikten sonra peşlerine düştüm ve birine, "Sizler kimlersiniz?" diye sordum.
Onlar, "Biz Ensarilerden bir grubuz ve bu da Resulullah hicret ettiğinde evinde kaldığı Ebu Eyyub-i Ensari'dir" dediler.
O zaman yanına gittim ve musafaha ettik. (İbn-i Kesir, Tarih, c.11, s.71; Şerh-i Nehcü'l-Belağa, c.1, s.289).
Gadir Hum'da Resulüllah'ın (sav), İmam Ali'yi, kendisine vasi ve halife ettiği sözlerini bir kez daha hatırlayalım;
1- "Ali b. Ebî Talib, benim kardeşimdir, vasimdir, halifemdir ve benden sonraki halifemdir."
2- "Allah Resulünün (sav) halifesi odur. Müminlerin emiri odur. Allah tarafından tayin edilen hidayet imamı odur."
3- "Ey insanlar! Bu Ali'dir! O benim kardeşimdir, vasim, ilmimi toplayan ve ümmetim arasında iman eden kimseler üzerindeki halifemdir."
4- "Ey insanlar! Ben hilafet emrini kıyamet gününe kadar imamet veraseti olarak neslime emanet ediyorum."
5- "Ali, Allah tarafından tayin edilen imamdır."
6- "Benden sonra Ali, Allah'ın emri ile sizin veliniz ve imamınızdır. İmamet makamı ondan sonra da Allah ve Resulü ile görüşeceğiniz güne kadar O'nun evlatlarından olan benim neslimin hakkıdır." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali eseri)
Cemaluddin Ataullah b. Fadlullah eş-Şirazi, el-Erbain kitabında, Gadir hadisini aktardıktan sonra şöyle yazıyor;
"Hz. Ali evden çıkarken, bir grup süvari kılıçları yanlarında, imameleri başlarında ve yolculuğa çıkmaya hazır bir şekilde onun karşısına çıkıp şöyle söylediler: 'Es-selamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuh ey Emire'l-Mü'minin.'
Hz. Ali, selamlarına cevap verdikten sonra şöyle buyurdu: 'Resulullah'ın ashabından kim hazırdır?'
Bu arada 12 kişi şahitlik etmek için ayağa kalktılar ve 'Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır' hadisini Gadir gününde, Resulullah'tan işittiklerini söylediler. Onlardan bazıları şunlardır:
Halid b. Zeyd Ebu Eyyub-i Ensari, Huzeyme b. Sabit, Kays b. Sabit, Ammar b. Yasir, Ebu Heysem b. Tihan, Haşim b. Utbe ve Habib b. Bedil.
Hz. Ali, Enes b. Malik ve Berae b. Azib'e, 'Siz de bunlar gibi hadisi duyduğunuz halde neden şahitlik etmiyorsunuz?' dedi ve 'Ey Allah'ım, eğer inat ederek inkâr ediyorlarsa onların belasını ver' diye bedduada bulundu. Bu beddua neticesinde Berae kör oldu ve halktan evinin yolunu sorarken, 'Bedduaya uğrayan kimseye kim yol gösterir ki' diyordu.
Enes de alaca hastalığına yakalandı. Bir zaman Hz. Ali onu Gadir hadisine şahit olarak gösterdiğinde, şahadet etmekten kaçınarak, 'Ben unutkan olmuşum' diyerek mazeret getirdi. Bunun üzerine Hz. Ali şöyle buyurdu: 'Allah'ım, eğer yalan söylüyorsa ona, imame ile örtülemeyecek bir beyazlık ver.' Bu bedduadan sonra onun yüzü alaca (sedef) hastalığına tutuldu." (Abekat, c. 1, s. 211, c. 2, s. 137).
* * *
Büyük Hafız Ebu Abdullah el-Hakim, kendi senediyle Rufaa b. Eyas-i Zabbi'den, o da babasından ve o da dedesinden şöyle rivayet ediyor:
"Biz, Cemel gününde Hz. Ali ile beraberdik, Hz. Ali, Talha b. Ubeydullah'ı yanına çağırdı ve şöyle dedi: "Allah aşkına söyle bakalım, Resûlullah'ın (s.a.a), 'Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır. Allah'ım onu seveni sev, ona düşman olana düşman ol' buyurduğunu duymadın mı?'
O da, 'evet, duydum' dedi. Bunun üzerine Hz. Ali, 'O zaman niye benimle savaşıyorsunuz?' dedi. Talha da cevaben, 'Unutmuştum' diye cevap verdi." (Mustedreku's-Sahihayn, c.3, s.371, 373-Feth/10).
* * *
İbn-i Dizil ile meşhur olan Hafız İbrahim b. Husyen b. Ali el-Kesai, Kitabu's-Sıffin'de, Riyah b. Haris-i Nehai yoluyla şöyle rivayet ediyor:
Ben, Hz. Ali'nin yanında oturmuştum. Yüzleri kapalı bir grup oradan geçtiklerinde, "Selam olsun sana ey mevlamız. Dediler.
Hz. Ali onlara, "Acaba siz bir Arap grubu değil misiniz?" dedi.
Onlar cevaben şöyle dediler: "Evet ama biz Resulullah'ın Gadir gününde, 'Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır, Allah'ım, onu seveni sev, ona düşman olana düşman ol, ona yardım edene yardım et ve onu terk edeni terk et' buyurduğunu işittik."
Hz. Ali bunları işitince güldü; öyle ki, yan dişleri göründü, sonra; "Siz şahit olun" dedi.
Onlar gittikten sonra peşlerine düştüm ve birine, "Sizler kimlersiniz?" diye sordum.
Onlar, "Biz Ensarilerden bir grubuz ve bu da Resulullah hicret ettiğinde evinde kaldığı Ebu Eyyub-i Ensari'dir" dediler.
O zaman yanına gittim ve musafaha ettik. (İbn-i Kesir, Tarih, c.11, s.71; Şerh-i Nehcü'l-Belağa, c.1, s.289).
Gadir Hum'da Resulüllah'ın (sav), İmam Ali'yi, kendisine vasi ve halife ettiği sözlerini bir kez daha hatırlayalım;
1- "Ali b. Ebî Talib, benim kardeşimdir, vasimdir, halifemdir ve benden sonraki halifemdir."
2- "Allah Resulünün (sav) halifesi odur. Müminlerin emiri odur. Allah tarafından tayin edilen hidayet imamı odur."
3- "Ey insanlar! Bu Ali'dir! O benim kardeşimdir, vasim, ilmimi toplayan ve ümmetim arasında iman eden kimseler üzerindeki halifemdir."
4- "Ey insanlar! Ben hilafet emrini kıyamet gününe kadar imamet veraseti olarak neslime emanet ediyorum."
5- "Ali, Allah tarafından tayin edilen imamdır."
6- "Benden sonra Ali, Allah'ın emri ile sizin veliniz ve imamınızdır. İmamet makamı ondan sonra da Allah ve Resulü ile görüşeceğiniz güne kadar O'nun evlatlarından olan benim neslimin hakkıdır." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali eseri)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Raporlar DEM’i bozdu / 22.12.2025
- Saha, söylenenleri doğrulamıyor / 21.12.2025
- Erdoğan ve Bahçeli bu noktaya nasıl geldi? / 20.12.2025
- ‘Haydar Baş haklıymış’ dediğin zaman çok geç olacak / 19.12.2025
- 2026 bütçesinin Türkçe meali: ‘Halktan alıp zengine veriyoruz’ / 18.12.2025
- Bölücülerin sözlerine Devlet Bahçeli imzayı da attı / 16.12.2025
- Erdoğan: ‘Asgari ücretle ilgili bir sürpriz yapabiliriz’ / 15.12.2025
- Milletin gerçeklerini görmeniz için daha ne olması lazım? / 14.12.2025
- ‘Türkiye hukuk devletidir’ iddiası ispata muhtaç / 13.12.2025
- DİB: ‘Devlet bütçesiyle kilise yapmak haramdır’ / 12.12.2025
- Saha, söylenenleri doğrulamıyor / 21.12.2025
- Erdoğan ve Bahçeli bu noktaya nasıl geldi? / 20.12.2025
- ‘Haydar Baş haklıymış’ dediğin zaman çok geç olacak / 19.12.2025
- 2026 bütçesinin Türkçe meali: ‘Halktan alıp zengine veriyoruz’ / 18.12.2025
- Bölücülerin sözlerine Devlet Bahçeli imzayı da attı / 16.12.2025
- Erdoğan: ‘Asgari ücretle ilgili bir sürpriz yapabiliriz’ / 15.12.2025
- Milletin gerçeklerini görmeniz için daha ne olması lazım? / 14.12.2025
- ‘Türkiye hukuk devletidir’ iddiası ispata muhtaç / 13.12.2025
- DİB: ‘Devlet bütçesiyle kilise yapmak haramdır’ / 12.12.2025



















































































