logo
08 KASIM 2025


İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokrasi sınavı

25.03.2025 00:00:00

Türkiye'de çok ilginç gelişmeler yaşanıyor.

"Seçilmişler atanmışlardan üstündür" diyerek iktidara gelenler, seçilmiş muhalefetin siyaset yapma özgürlüğünü elinden almaya çalışıyorlar.

Sırf muhalif oldukları için parti genel başkanları, gazeteciler, yorumcular, işadamları ya tutuklanıyor ya da adli kontrol ve yurt dışı yasağıyla cezalandırılıyor.

"Sırf muhalif oldukları için", çünkü yolsuzlukları, yanlışları ayyuka çıkmış iktidar yandaşlarına hiç dokunulmuyor. Bu da zaten son derece kırık notlarla dolu olan demokrasi karnemizi daha da kötüleştiriyor.

Bir ülkede muhalefet liderleri, en azından iktidar sahipleri kadar konuşabiliyorsa o ülke demokratiktir. Bir devlet, eğer o devletin sınırları içinde yaşayan tüm vatandaşlar, tüm partiler, tüm sivil toplum kuruluşları, tüm medya basın organları, eşit haklara sahipse ve o haklar verliyorsa o devlet sosyal hukuk devleti olabilir.

Sadece anayasada yazıyor diye bir devlet demokratik ya da hukuk devleti olmaz. Bunun ispatı sahada, uygulamalarda olmak zorundadır.

Bu temel tespitlerden sonra, Ekrem İmamoğlu davasına bir bakalım.

Malum, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19 Mart Çarşamba sabahı evinden alınarak önce emniyette, sonra adliyede ifade verdi, ardından da İstanbul Nöbetçi 10. Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla "yolsuzluk" soruşturması kapsamında tutuklandı.

Terör soruşturmasında ise İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanmasına karar verildi.

Tutuklanma gerekçesi ise ilginç. Tutuklanma kararında, "…kaçma ve saklanma ihtimalinin yüksek olduğu, bu nedenle bu aşamada adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı, bu doğrultuda tutuklamanın ölçülü olduğu kanaatine varılarak, şüphelinin tutuklanmasına karar verilmiştir" denildi.

Sizce, İmamoğlu'nun kaçma ya da saklanma ihtimali var mı?

İmamoğlu hakkındaki iddialar bugüne ait değil. İBB Başkanı seçildiğinden bu yana hakkında birçok iddia vardı. İmamoğlu, eğer kaçmayı ya da saklanmayı tercih etseydi, elbette ki bunu çok önceleri yapardı. En azından ikinci kez belediye başkanı adayı olmazdı ya da cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunmazdı.

Tutuklanmama durumunda İmamoğlu'nun asla kaçmayacağını 86 milyon biliyor. Bu sebeple bu kararın mutlaka gözden geçirilmesi gerekiyor.

Terör soruşturmasından dolayı tutuksuz yargılanma kararı verildiği için şimdilik İBB'ye herhangi bir kayyum atanmayacak. Ama şimdilik… Neden mi? Çünkü verilen terör soruşturması kararında suçlamaların "kuvvetle muhtemel" olduğu vurgulanıyor ve yolsuzluk soruşturmasındaki teröre para aktarılması maddesine atıf yapılıyor.

Kayyum konusu şimdilik rafa kaldırılmış durumda, yargılama sürecinde eğer teröre para aktarıldığına dair bir hüküm verilirse, o zaman kayyum atanmasının da önü açılmış olacak.

Öte yandan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, İmamoğlu'nun "terör" soruşturmasında serbest bırakılmasına itiraz edeceği öğrenildi. "Yolsuzluk" soruşturması kapsamında bir kısım suçlardan tutuklanan İmamoğlu'nun bir kısım suçlardan serbest bırakılmasına da itiraz edeceği öğrenildi.

İmamoğlu'nun gözaltına alınma sürecinden hemen önce İstanbul Üniversitesi'nden aldığı diploma da iptal edilmişti.

Şimdi temel soru şu: Eğer İmamoğlu Cumhurbaşkanı adaylığını açıklamamış olsaydı, diploması iptal edilecek miydi ya da tutuklanacak mıydı?

35 yıllık diplomadan bahsediyoruz, bugün mü aklınıza geldi? 

Eğer İmamoğlu'nun diploması iptal edildiyse, devlet kademelerinde görevli olan tepeden tırnağa herkesin diploması mutlaka "varsa bağımsız" kurumlar tarafından kontrol edilmelidir.

Bakın, İmamoğlu suçludur, suçsuzdur, ya da diploması geçerlidir, değildir konusunu tartışmıyoruz, buna karar verecek olan merciler biz değiliz, ama karar verecek olanlar adil bir şekilde, kanunlara uygun olarak bunu yapmalıdır.

Ve eğer soruşturulacaksa, sadece İmamoğlu, sadece muhalefet belediye başkanları, yetkilileri değil, AKP'li belediyeler de, yetkilileri de "bağımsız" bir yargı tarafından soruşturulmalı ve yargılanmalıdır.

2010 referandumu, 2017'de partili cumhurbaşkanlığına geçiş ve sadece muhalefet partililerinin yetkilileri hakkında soruşturmaların yapılması, hem içeride, hem de dışarıda yargının bağımsız olmadığı kanaatini ortaya koymaktadır.

Adaleti ve demokrasiyi kaybedersek, unutmayalım, devlet ve millet olarak geleceğimizi kaybederiz. 15 Temmuz darbe girişimine karşı bu aziz millet "demokrasiyi korumak" için göğsünü tanklara siper etti, can verdi ve o güne "Milletin Demokrasi Zaferi" denildi.

Uğrunda bedeller ödenen demokrasimizi, birilerinin şahsi ikballeri uğruna yok etmeyelim. Bunun kimsenin faydası olmaz.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Kocaeli'nde parfüm fabrikasında yangın
6 ölü, 1'i ağır 5 yaralı
Bakan Bayraktar'dan tarihi itiraf
‘Dünyanın 7. büyük maden zenginliğine sahibiz ama net ithalatçıyız’
İran ve Meksika, İsrail'in suikast iddialarını yalanladı
"Büyük bir yalan ve bir medya uydurması"
Türk halkı da yeni trende çabuk uydu
Elektrikli araç satışları gaza bastı
ABD, Şara'yı yaptırım listesinden çıkardı
"Bu güçlü bir siyasi mesaj"
ABD, Güney Afrika'daki G20 zirvesine katılmayacak
Trump: 'G20'nin Güney Afrika'da yapılacak olması tam bir rezalet'
Türkiye için risk mi, fırsat mı?
ABD, 'bor'u da kritik mineral listesine ekledi
Katile yakalama
Netanyahu kararı
'Problemlerin yüzde 80-90'ı oradan çıktı'
Mahfi Eğilmez, ekonomideki en büyük hatanın tarihini verdi
CHP lideri Özel, gazetecilerin sorularını yanıtladı
"Bu memlekette gazetecilik yapmak suç değildir"
Okullarda ilk ara tatil başladı
Hafta sonuyla birlikte tatil toplam 9 gün
Enflasyonda hesaplar yine tutmadı
Yüzde 31 - 33 aralığına yükseltildi
East-Med yeniden gündemde
İsrail'den kritik açıklama
Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi davası
11 sanık ilk kez hakim karşısında
Bahis skandalında flaş gözaltılar
17 hakem ve 1 başkan hakkında gözaltı kararı
Kocaeli'nde parfüm fabrikasında yangın
6 ölü, 1'i ağır 5 yaralı
Bakan Bayraktar'dan tarihi itiraf
‘Dünyanın 7. büyük maden zenginliğine sahibiz ama net ithalatçıyız’
İran ve Meksika, İsrail'in suikast iddialarını yalanladı
"Büyük bir yalan ve bir medya uydurması"
Türk halkı da yeni trende çabuk uydu
Elektrikli araç satışları gaza bastı
ABD, Şara'yı yaptırım listesinden çıkardı
"Bu güçlü bir siyasi mesaj"
ABD, Güney Afrika'daki G20 zirvesine katılmayacak
Trump: 'G20'nin Güney Afrika'da yapılacak olması tam bir rezalet'
Türkiye için risk mi, fırsat mı?
ABD, 'bor'u da kritik mineral listesine ekledi
Katile yakalama
Netanyahu kararı
'Problemlerin yüzde 80-90'ı oradan çıktı'
Mahfi Eğilmez, ekonomideki en büyük hatanın tarihini verdi
CHP lideri Özel, gazetecilerin sorularını yanıtladı
"Bu memlekette gazetecilik yapmak suç değildir"
Okullarda ilk ara tatil başladı
Hafta sonuyla birlikte tatil toplam 9 gün
Enflasyonda hesaplar yine tutmadı
Yüzde 31 - 33 aralığına yükseltildi
East-Med yeniden gündemde
İsrail'den kritik açıklama
Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi davası
11 sanık ilk kez hakim karşısında
Bahis skandalında flaş gözaltılar
17 hakem ve 1 başkan hakkında gözaltı kararı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.